17 Ağustos 2017

Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz!

Kılıçdaroğlu'ndan: Benim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce...

Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz!
Bu cümle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun. Bazı gazetelerin Ankara temsilcileriyle çarşamba günü sohbet ederken söylüyor.
Kılıçdaroğlu'na soruyorlar:
"2019'da Meral Akşener ve HDP ile ittifak yapılır mı?"
Kılıçdaroğlu'nun yanıtı şu:

Önce şu noktada uzlaşmak gerekiyor.
Olay, bir sağ-sol meselesi değil,
Türkiye meselesidir.

Toplumun geleceği, çocuklarımızın geleceği meselesidir.
Öyle kısır, 19’uncu yüzyılın
kavramlarıyla 21’inci yüzyılı belirleyemezsiniz.
Artık 21’inci yüzyıldayız.
Özgürlükçü bir demokrasi istiyoruz.
Özgür bir Türkiye istiyoruz.
Benim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye istiyoruz.
AKP, bunu alıp sağ-sol ekseni üzerinden götürmek istiyor, muhafazakârlar ve diğerleri
üzerinden götürmek istiyor.
Kimse bu tuzağa düşmez.

Kemal Kılıçdaroğlu, 25 gün süren Adalet Yürüyüşü'nde Ankara'dan İstanbul'a 432 kilometre yürüyerek 'adalet' talep etmişti

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yanıtını şöyle sürdürüyor:

Nitekim, 16 Nisan referandumunda kimse bu tuzağa düşmedi.
Demokrasi bileşenleri bir tarafta oldu, totaliter yapı isteyenler de bir tarafta oldu.
Bugün referandum olsa ‘hayır’
oyları yüzde 60 çıkar.
Bugün Erdoğan’ın önündeki
sonuçlarda AKP’nin oyu yüzde 45 görünüyor. Kan kaybettiklerini biliyorlar.
Bugün başkanlık seçimi olsa   Erdoğan kaybedeceğini gayet net    biliyor.

Şu sözler de Kılıçdaroğlu'nun:

Erdoğan, 2019’a giderken her türlü
hukuk dışı yolu deneyecek.

Salt ben, salt Meral Hanım açısından değil, kimi önünde engel olarak
görüyorsa, onun bir şekilde tasfiyesini isteyecektir, onu sağlamaya çalışacaktır.
Ama bunda asla ve asla başarılı olamayacaktır.
Bir kişi haksızlığa uğramışsa onun
kimliği, siyasi görüşü ne olursa
olsun onu savunmak hepimizin
ortak görevidir.

CHP Genel Başkanı, bunları söyledikten sonra ekliyor:

       Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz! 

Kılıçdaroğlu'nun yukarıdaki açıklamalarının altını özellikle çiziyorum.
Çünkü önemsiyorum.
Çünkü bu sözler, 16 Nisan'ın devamı niteliğinde.
Bu sözler, ADALET yürüyüşünün ruhunu yansıtıyor.
Bu sözler, demokrasi ve özgürlüğü, hukukun üstünlüğünü yalın bir dille anlatıyor.
Kılıçdaroğlu'nun, "Benim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye istiyoruz" vurgusu, bugün Türkiye'nin yaşamakta olduğu 'dikta'dan kurtulmanın yolunu gösteriyor.
Yine Kılıçdaroğlu'nun, "Bir kişi haksızlığa uğramışsa onun kimliği, siyasi görüşü ne olursa olsun onu savunmak hepimizin ortak görevidir" sözü de, 2019 açısından umut veriyor.
Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi...
Görüşlerimiz ne olursa olsun ortak bir demokrasi şemsiyesi altında bir araya gelebilirsek...
Sadece kendimiz için demokrasi istemeyi, demokrasi sanan illetten kurtulabilirsek...
Haksızlığa uğrayan kim olursa olsun, onu da savunabilirsek...
İşte o zaman zalimin zulmü biter, demokrasi ve özgürlük kapısı açılır bu memlekette...       

Yazarın Diğer Yazıları

Demirel'i darbeyle devirecektim!

Demirel 100 yaşında! Pazar günü Ülke Politikaları Vakfı'nın Cevahir Otel'de düzenlediği bir toplantıda "BABA"yı andık. Özlemişim Demirel'i, itiraf edeyim, arada bir gözlerim doldu

Türklerin de, Kürtlerin de ortak çıkarı gerçek barış ve demokrasidir

Yeterince kan ve gözyaşı akmıştır, daha çok acı çekilmesin, ama... Bu AMA üzerinde düşünmek lazım, geçmiş tecrübeler bunu gerektiriyor

Dostluklar insanı ayakta tutar!

Benim de böyle bir dostum var, Şahin Alpay. İyi ki varsın kardeşim, iyi ki BİR HİKAYEM VAR'ı yazdın

"
"