08 Aralık 2022

Uydular savaşı mı geliyor?

"Uydu savaşları" başlarsa, bunun ticari uydu-askeri uydu ayrımı yapmayacağı açık. Dünya uydularının yarısından fazlası, televizyon, telefon, radyo, İnternet ve askeri uygulamalar dahil olmak üzere iletişim içindir. Böylesine bir savaş, dünyayı iletişim konusunda alıştığını arar hale getirebilir

Elon Musk sadece Twitter ile uğraşmıyor. Dün SpaceX, Starlink ticari uydularının yanında, bir yıl önce başlatılan Starshield adlı askeri uygulamasını ortaya çıkardı.

Şirket web sitesinde StarShield için şöyle yazıyor:

"Starshield, SpaceX'in Starlink teknolojisinden yararlanır ve ulusal güvenlik çabalarını desteklemek için fırlatma kabiliyetini kullanır. Starlink, tüketici ve ticari kullanım için tasarlanırken, Starshield, başlangıçta üç alana odaklanarak, devlet kullanımı için tasarlanmıştır."

Bu üç görev şöyle özetleniyor:

  1. DÜNYA GÖZLEMİ: Starshield, yükleri algılayarak uyduları fırlatır ve işlenmiş verileri doğrudan kullanıcıya iletir.
  2. İLETİŞİM: Starshield, Starshield kullanıcı ekipmanıyla hükümet kullanıcılarına garantili küresel iletişim sağlar.
  3. TAŞINAN YÜKLER: Starshield, en zorlu müşteri taşıma görevlerini desteklemek için uydu otobüsleri oluşturur.

Diğer bir önemli özellik, şirketin şu anda Starlink uzay aracını birbirine bağladığı "uydular arası lazer iletişim" bağlantıları. Diğer şirketlerin hükümet sistemlerini "Starshield ağına" bağlamak için terminallerin "ortak uydulara" eklenebileceğini belirtiyor.

Çinliler StarLink'i yok edecek silahlar üzerinde çalışıyor

Buna karşılık 15 gün kadar önce Çin gazetelerinde yayımlanan habere göre, Çin zaten Starlink'i askeri bir tehdit olarak algılıyor ve çok sayıda düşman uydu takımyıldızını devirebilecek yetenekte nükleer silahları deniyor.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu tarafından yönetilen Xian merkezli bir araştırma enstitüsü olan Kuzeybatı Nükleer Teknoloji Enstitüsü‘nün, nükleer uydusavar silahların farklı irtifalardaki performansını ve verimlerini benzersiz ayrıntı ve doğrulukla değerlendirmek için bir model geliştirdiği iddia ediliyor.

Nükleer fizikçi Liu Li ve ekibi, Nuclear Techniques hakemli dergisinde bu konuya dair bir makalede yayınladı. Liu'nun ekibi, hava eksikliği nedeniyle büyük bir radyoaktif bulut oluşturmayacağından, uzay tabanlı bir nükleer patlamanın etkisiz olacağını kaydetti. Yine aynı ekip tarafından yürütülen yeni bir bilgisayar simülasyonuna göre, yakın uzaydaki bir nükleer patlama, New York eyaleti kadar büyük bir alan üzerinde radyoaktif bir bulut oluşturabilir.

Uzay enkazı mı, diğer uyduları parçalamak mı?

Çin geçen yıl uzaya "Shijian-21" adlı bir uydu yolladığında ABD'de hayli tartışıldı. Çünkü bu uydu hem robotik bir kola sahip, hem de yerleştiği yörünge "gerektiğinde itiş gücü kullanılabilecek" bir özellikte. China Aerospace Science and Technology Corp, bu uyduyu "uzay enkazını temizlemek" için gönderdiğini söylerken, Amerikalı analistler, bu hipersonik araçların Amerikan uydularını yakalama ve ezme yeteneğine sahip bir silah olarak kullanılabileceğini iddia ediyordu.

"Uzay Enkazı" önemli bir sorun. Uzayda ilk uydunun fırlatılmasından bu yana, eski uydulardan parçalar -mesela güneş paneli parçacıkları veya ölü uydular- dünyanın yörüngesinde başıboş geziyor. Yörüngede, birkaç gramdan, birkaç tona kadar değişen ağırlıktaki 100 milyondan fazla uzay enkazı parçasının döndüğü tahmin ediliyor. Bu yüksek teknolojili döküntü bulutu, gezegenin etrafında saatte yaklaşık 17 bin 500 mil hızla dönüyor.

Ukrayna-Rusya savaşı, ticari uyduları savaşın içine çekti

Uydu itişmesinin bir tarafında da Rusya var. ABD'nin geleneksel olarak uzay yarışı yaptığı bir ülke ama son zamanlarda yerini Çin'e kaptırmış durumda.

Ancak Ukrayna-Rusya savaşında, ilk defa uydulara yönelik saldırılar gördük. Savaşın ilk kurbanlarından biri, Rusya'nın "sistem yok eden yazılımlarla" hedef aldığı Viasat'ın KA-SAT ağı oldu. İkincisi ise Starlink uyduları idi.

Yani "uydu savaşları" başlarsa, bunun ticari uydu-askeri uydu ayrımı yapmayacağı açık. Dünya uydularının yarısından fazlası, televizyon, telefon, radyo, İnternet ve askeri uygulamalar dahil olmak üzere iletişim içindir. Böylesine bir savaş, dünyayı iletişim konusunda alıştığını arar hale getirebilir.

SpaceX, şirketin geçen hafta genişletme için önemli FCC onayını kazanmasıyla Starlink sistemini kurmaya devam ediyor. Ancak Starshield, ticari pazarların ötesinde bir adımı temsil ediyor. Pentagon, şirketlerin yeni nesil uydu yetenekleri geliştirmesi için büyük harcamalar yapmaya istekli olduğunu şimdiden açıkça ortaya koymuş durumda.

Uzayda maden savaşı

Amerikalıların son yıllarda Çin'e karşı duyduğu derin korkunun ekonomik bir yönü de var. Uzay madenciliği önem kazandı. Özellikle helyum-3'den bahsediliyor. Bu nükleer atık ve diğer kirleticileri oluşturmayan nükleer füzyon reaktörlerde kullanılan yakıt. Füzyon reaktör teknolojisinin kendisi onlarca yıldır gerçekleştirilmedi. Ancak bazıları, önemli miktarda Helyum-3'ün elde edilmesi halinde, bu durumun değişeceğine inanıyor.

Çin'in, Chang'e-5 ile Ay'dan toplanan malzemenin potansiyel bir füzyon gücü kaynağı olarak değerlendirilmesini içeren araştırmalar yaptığı kaydediliyor. Çin Ay Keşif Programı'nın baş bilimcisi Profesör Ouyang Ziyuan, ayın Helyum-3 açısından çok zengin olduğunu ve insanlığın enerji talebini en az 10 bin yıl boyunca çözebileceğini söyledi.

Hani kutsal kitaplarda "gökten ateş yağacak" diye "kıyamet" tanımı vardır ya, uydular savaşından mı yağacak bu ateşler, nedir?

Yazarın Diğer Yazıları

Teknolojinin ‘hype'ları ve yapay zekâ kışları

Bütün dünya yapay zekâ konusunda yarışırken, ülke olarak geride kalmamak da önemli. Ama yapay zekâ konusunda “moda"larla hareket etmemek ve “hype"lara kanmamak lazım. Aksi takdirde yapay zekâ konusunda bir şeyleri yanlış anlıyor haline geliyoruz. Bu da gelişmeleri yanlış yönlendiriyor ya da durduruyor

Güneydoğu Asya, organize siber suçun küresel merkezi oldu

Güneydoğu Asya’dan ülkemize doğru da dolandırıcılık işleri olduğunu, çevremizde rast geldiğimiz dolandırıcılık olaylarından görüyoruz. Zaten son zamanlarda ortaya çıkan “kişisel veriler çalınmaları” da bu tür olaylarla birlikte düşünülmelidir. Bu nedenle ülkemizde farkındalığın artması için, bu rapora dikkat gösterdik ve paylaşıyoruz. Umarız yetkililer de ilgileniyorlardır

İnternet hızında yerinde sayıyoruz ama 2,5 yılda fiyatlar 4 kat artmış

Tüketicinin "mecburi operatör seçimi"ne maruz bırakıldığı, fiyatların uçtuğu, yatırım yapılmayan, tüketicilerin ödediği fahiş fiyatların nereye gittiği belli olmayan bir telekom sektörü var. Teknoloji çağında, ülkeye ve gençliğimizin geleceğine yapılan pek çok kötülükten birisi de budur

"
"