25 Temmuz 2020

İkinci el taşıt ve taşınmazların satışında KDV nasıl hesaplanıyor?

Gerçek veya tüzel kişilerin taşınmaz ticareti ile uğraşabilmeleri için, Ticaret İl Müdürlüğü tarafından verilen yetki belgesine sahip olmaları gerekiyor. Yetki belgesi alma süresi 31 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatıldı

Gerçek veya tüzel kişilerin ikinci el taşıt veya taşınmaz ticareti ile uğraşabilmeleri için, yetki belgesine sahip olmaları gerekiyor. Yetki belgesi alma süresi 31 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatıldı. Yani bu işlemlerde kayıt dışılık her geçen gün azalacak. Bu konuda katma değer vergisi (KDV) desteği de sağlandı, özel matrah şekli yürürlüğe sokuldu.

KDV, "nihaî tüketiciyi vergilemeyi amaçlayan yayılı bir işlem vergisi" olarak sınıflandırılıyor. Sadece nihaî tüketiciye satış aşamasında değil, tüm üretim ve dağıtım aşamalarında yaratılan katma değer üzerinden tahsil ediliyor. Her aşamada tahsil edilen KDV'leri topladığımızda, nihai tüketicinin ödediği bedel üzerinden geçerli orana göre hesaplanan tutar kadar KDV tahsil edilmiş oluyor. Sonuçta satış bedeli üzerinden hesaplanan verginin tamamını nihaî tüketici ödüyor.  

Mükellefin KDV'ye tabi mal veya hizmeti alırken KDV ödememiş olması bu durumu değiştirmiyor. Örneğin satılan mal mükellef olmayan bir şahıstan alındığı veya istisna uygulandığı için alımda KDV ödenmemiş olsa dahi satıcı satış bedelinin tamamı üzerinden KDV hesaplamak zorunda.

Bunun yegâne istisnası, altın ve gümüşten takı satışında matrahın, satış bedelinden külçe altın ve gümüş bedeli düşülerek hesaplanması idi. Yapılan düzenleme ile ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle uğraşan mükelleflere de, KDV ödemeden aldıkları ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazları satarken alış bedelini düşerek matrahı belirleme imkânı tanındı. KDV Kanununun "ÖZEL MATRAH ŞEKİLLERİ" başlıklı 23 üncü maddesine eklenen fıkra ile yapılan bu düzenleme 1.6.2018 tarihinde yürürlüğe girdi.

KDV'nin sistematiğini bozan düzenlemenin, satış bedeli üzerinden vergi alınmasını engellediğini ve ticari bir sır olan satıcının kârının deşifre edilmesine neden olduğunu düşünüyorum. Gerekçede böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğu yazmıyor. Ancak yarattığı sonuç eksik hesaplanan vergi kadar KDV dâhil satış bedelinin düşmesidir. Bu nedenle, özellikle nihai tüketicilere yönelik ikinci el araç ve taşınmaz satışlarını kolaylaştırmak için yapıldığı söylenebilir. Alıcının KDV mükellefi olması durumunda ödediği KDV'yi indirmesi mümkün olduğu için sağlayacağı avantaj indirim süresine göre değişecektir. Alıcının aynı aracı veya taşınmazı KDV mükellefi olan bir işletmeden vergili almak yerine bir şahıstan vergisiz almayı tercih etmesi normaldir. Özel matrah uygulaması mükellef olan satıcıların dezavantajını önemli ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Bir anlamda işlemi alım - satım yerine komisyon hizmetine dönüştürmektedir.

Düzenleme uyarınca, KDV mükellefi olmayanlardan veya mükellef olanlardan istisna kapsamında KDV ödenmeksizin alınan ikinci el taşıtlar ile taşınmazların satışında alış bedeli ile satış bedeli arasındaki fark üzerinden KDV hesaplanıyor. Uygulamadan sadece ikinci el taşıt veya taşınmaz ticaretiyle uğraşan mükellefler yararlanabiliyor.

İkinci el taşıt ve taşınmaz ticareti ile uğraşanlar, ilgili yönetmelikler kapsamında yetki belgesi alan ticari işletmeler ile esnaf ve sanatkâr işletmelerinden oluşuyor.

Gerçek veya tüzel kişilerin taşınmaz ticareti ile uğraşabilmeleri için, Ticaret İl Müdürlüğü tarafından verilen yetki belgesine sahip olmaları gerekiyor. Yetki belgesi alma süresi 31 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatıldı. İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapabilmek için de yetki belgesi gerekiyor. Bu süre de 31 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatıldı. Bu tarihe kadar yetki belgesi olmadan özel matrah uygulanabiliyor.

Bu vesileyle belirtelim, Ticaret Bakanlığı taşınmaz ticaretine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla önce Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik'i yayımladı, sonra taşınmaz ticaretinin takip ve kontrolü amacıyla Taşınmaz Ticareti Bilgi Sistemi'ni kurdu. Bu sistem üzerinden yetki belgesi sorgulanabiliyor.

İkinci el taşıt veya taşınmaz teslimlerinde özel matrah uygulanabilmesi için, bir diğer şart ise, ikinci el araç veya taşınmazın basit tadil, bakım ve onarım işlemleri dışında vasfında esaslı bir değişiklik yapılmamış olması.

Yönetmeliğe göre taşınmaz ticareti, tapu kütüğüne kayıtlı olsun ya da olmasın taşınmaz alım satımı, pazarlanması ve kiralanmasına aracılık ile taşınmaza ilişkin danışmanlık ve yönetim faaliyetlerinin bütününü ifade ediyor.

Bu konuda verilmiş olan bir özelgede, düzenlenecek faturada malın fiyat ve tutarının KDV hariç olarak gösterilmesi, işlem üzerinden hesaplanması gereken KDV tutarına ayrıca yer verilmesi ve toplam bedel olarak da KDV dâhil toplam tutarın yer alması gerektiği belirtiliyor. Faturanın uygun bir yerinde KDV hesaplanmasına ilişkin bilgilere ayrıca yer verilmesi mümkün bulunuyor.

Örnek 1: İkinci el araç alım satımı ile uğraşan bir mükellef, bir gerçek kişiden KDV ödemeden 32.000 TL'ye aldığı ticari aracı, bakımını yaptırıp çelik jant taktırdıktan sonra KDV hariç 40.000 TL'ye satmıştır. Yapılan işlemler, aracın vasfında esaslı bir değişiklik oluşturmadığından, özel matrah uygulanacak ve alış bedeli olan 32.000 TL düşülerek 8.000 TL üzerinden (8.000 x  % 18 =) 1.440 TL KDV hesaplanacaktır.

Söz konusu aracın, teslimi yüzde 1 KDV'ye tabi binek otomobil olması durumunda, özel matrah üzerinden yüzde 1 oranında KDV uygulanacaktır.

Örnek 2: Taşınmaz alım satımı ile iştigal eden (A) Emlak Danışmanlık A.Ş. KDV mükellefi olmayan gerçek kişiden almış olduğu işyerini boyattıktan ve su tesisatını yenilettikten sonra satmıştır. Bu işlemler, işyerinin vasfında esaslı bir değişiklik oluşturmadığından (A) Emlak Danışmanlık A.Ş. tarafından yapılan bu işyeri satışında özel matrah uygulanacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"