28 Ocak 2010

RESTE REST

Kaybedecek çok şeyi olanlar ya da hiçbir şeyi olmayanlar reste rest çekerler...

Kaybedecek çok şeyi olanlar ya da hiçbir şeyi olmayanlar reste rest çekerler.
Çok ezilmişler ya da hiç ezilmemişler reste rest çekerler.
Hırs ve ihtirastan gözü dönmüşler ya da nihilizmle kişilikleri biçimlenenler reste rest çekerler.
Her itirazı, eleştiriyi varlığı için tehdit sayanlar ya da mükemmelliğinden bir nebze kuşku duymayanlar reste rest çekerler.
İnançları için ölümü göze alanlar ya da bütün inançları reddedenler reste rest çekerler.
Sevgi, merhamet dağıtmak için yaşayanlar ya da kin ,nefret yağdıranlar reste rest çekerler.
Başkalarını dize getirmekten beslenenler ya da biat etmeyeni yılanlar cinsine koyanlar reste rest çekerler.
Kendisini hakir görenler ya da ego dağları Everest'i geçenler reste rest çekerler.
Gelmişine, geçmişine acıyanlar ya da ideal geleceği tek elle kuracağına yemin edenler reste rest çekerler.
Gözü kendisinden başka kimseyi görmeyenler ya da başkaları için kendini yakmaya hazır olanlar reste rest çekerler.

ÖLÜM OYUNU
Bugün yargıda, basında, işçi ve işveren sendikalarında, üniversitelerde, emniyet teşkilatında, belediyelerde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde reste rest çekiliyor.
Halk adına, halka rağmen restleşiliyor.
Restleşmelerde taraflardan biri ölür. Rus ruletinde de, Türk ruletinde de birinin beyni parçalanır.
Bu oyunun adı DEMOKRASİ oyunu değildir, bu oyunun adı ÖLÜM oyunudur.
Demokrasiyi ölüm-kalım oyununa çevirmemekte büyük rol Cumhurbaşkanı'na düşer diye öğretmişlerdi bize.Yanlış mı öğretmişler?

ÖLÜM OYUNUYLA EĞLENENLER
Ölüm oyununu gülerek, dalga geçerek, oh çekip göğüs sıvazlayarak izleyenler, konuşanlar, geçmişten intikam almanın hazzını tadarken, ölüm oyununa olağanüstü katkılar sağlamaktadırlar.
Bugün bu oyunda en ağır darbeleri alan sadece Türk Silahlı Kuvvetleri değildir, sistemi oluşturan bütün kurumlar her gün yeni darplarla yaralanmaktalar. Türkiye’deki sistemi, düzeni, rejimi değiştirmek istemek ve bu uğurda mücadele etmek her bireyin, örgütün, partinin amacı da, hedefi de olabilir. Ama nasıl bir değişim olacağı ve sonrasında nasıl bir sistem, düzen, rejim kurulacağı önemlidir.
Yıkılsın da, nasıl yıkılırsa yıkılsın, yıkılsın da kim yıkarsa yıksın demek ve destek vermek sadece yıkıma hizmet eder.
Bu hizmeti verenlerin geleceğe dair idealleri nedir? Bu hizmeti verenler, yeni kurulacak sistemin, düzenin, rejimin nasıl olacağını açıklamakla yükümlüdürler.
Geçmişle hesaplaşırken, bugün yapılanlar da geçmiş kadar sorgulanmalıdır.
Nasıl bir anayasa, nasıl bir basın, nasıl bir üniversite, nasıl bir yargı, nasıl bir sendika, nasıl bir sermaye, nasıl bir emniyet, nasıl bir TSK, nasıl bir eğitim, nasıl bir yaşam biçimi kurulmak istenmektedir? Nasıl?

Yazarın Diğer Yazıları

LGBTİ+'lar ölsün mü, başka kimler ölsün?

Sadece birbirimizi okuduğumuzu bilmeme rağmen kendi kendime konuşmaya dayanamayıp yazdım

Ertugrul Özkök'e mektup

Mehmet Yılmaz'a katılıyorum. Biz bu toplumu eski kodlarımızla artık yeterince tanımıyoruz. Ben zaten uzun süredir nadastayım. Hepimizin ihtiyacı var. Sizin de Ertugrul Bey

Hepimiz bir tuğla koyarız evelallah

Allah, kendi adına tuğlaları toplama yetkisini Diyanet'e vermiş de, haberimiz yokmuş

"
"