Erzincan-İliç gündemden düşmemeli.

Milyonlarca ton ağırlığındaki siyanürlü toprağın altında kalan 9 işçi için gündemden düşmemeli. Siyanürün "buharlaşmayacağı" gerçeğinden dolayı gündemden düşmemeli. Çalık Grubu Lidya Madencilik ile Kanada-ABD SSR Madencilik ortaklı Anagold firmasını deşeledikçe altından tam bir "koruma" zırhı çıkıyor.

CHP'li Deniz Yavuzyılmaz açıkladı. 20-25 milyon ton ağırlığındaki akan liç yığınına başka şirketin Çakmaktepe madeninden çıkardığı oksit cevherleri de getirilip yığılmış. Bu şirketin adı Kartaltepe Madencilik… Bu firmanın da sahiplik yapısı Lidya ve SSR Madencilik'le aynı. Ayrı yumurta ikizi gibi. Firma ayrı ama sahibi aynı… İşte bu firma, kirlenmiş toprağını 9 işçinin altında kaldığı kimyasallarla kirletilmiş toprağa getirip yığmış. ÇED Olumlu Raporu, sadece Çöpler Anagold'daki maden sahası için verilmişken Çakmaktepe sahasından siyanürlü toprağın taşınması ya fırsatçılık ya arkadan dolanma ya da "Para konuşur" cüretkârlığı…

Hatırlanacağı üzere, kimyasallarla kirletilmiş milyonlarca ton ağırlığındaki akan toprağın Fırat'a ve yeraltı sularına, ki bu yeraltı sularını Anagold altın işletmesi sırasında da kullanıyor, karışmaması için taşınması gündemdeydi. Bu toprağın Anagold maden sahasındaki mevcut mermer ocağına taşındığı söyleniyor. Bu bilgiyi teyit ettiğini açıklayan Yüksek Metalurji Mühendisi Cemalettin Küçük, "Kayan liç yığını mermer ocağına dökülecek. Bu çok tehlikeli. Çünkü direk yer altı sularına sızacak. Geçirmezlik özelliği nedeniyle mermer ocağının kil tabakasından söz edecekler ama bu doğru değil. Kayan liç yığınını neden güvenli olduğunu söyledikleri, geçirimsiz özelliği olan atık havuzlarına koymuyorlar. Mermer ocağını bu toprakla doldurmak demek, firmanın altın arama ve çıkarma ve işleme faaliyetlerine devam edeceği anlamına geliyor" değerlendirmesini yaptı.

Diğer yandan da Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği'nin (TMMOB) İliç Anagold madenciliğin kapasite artırımına karşı "ÇED Gerekli Değildir" kararına yürütmeyi durdurma kararı verilmesi de olumlu karşılansa da orada da soru işaretleri olduğu açık. Zira bu tür davalarda mahkeme süreçleri bilirkişi raporları da beklendiği için uzun sürebiliyor. Nitekim bu karar 3 yıl sürmüş. Anagold bu üç yıl içinde yapacağını yapmış, atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Mahkeme kararı beklenmeden şirket kapasite artışlarını yapmış bile…

TMMOB diyor ki, mahkeme "ÇED Olumlu" raporu için doğrudan "iptal" kararı vermeliydi, Çünkü "Liç yığının kayması en büyük delil."

TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül de mahkemenin Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan ön bilirkişi değerlendirilmesini ve Çevre İzin Lisansı'nın iptal işlemine dayanak olan bilgi değerlendirme ve belgeleri istediğini buna rağmen bakanlığın sadece Çevre İzin Lisansı'nın iptaline dayanak olan tutanağı gönderdiğini açıkladı.