11 Eylül 2024

Evlilik, kız çocuklarının liseye gidememe nedenleri arasında

“Cemaat ya da tarikat yurtlarından çocuğunu kurtarmak isteyen o ailenin bize ulaşması gerekiyor”

8 yaşındaki Narin’in katlini konuşan Türkiye’nin kendine dönüp bir köyün hikayesine hapsolmasını, sadece köyün suç ortaklığına ikna olmasını sorgulamak gerekmiyor mu?

Narin’in öyküsünü Narinlerin öyküsü olarak görebilmek, siyasetin öznelerine, yargıya, yereldeki güç ilişkilerine soru sorabilmek demek.

Bir çocuğun hayatının, tabutundaki beyaz duvağa indirgenmesini de sorgulamak değil mi toplumun sorumluluğu…

Ya aile…

Hangi yüksek çıkar bir çocuğun öldürülmesiyle ilgili sus pus kılar… Gerçeğin kendisinde o da vardır… Ailenin âli bekası bir çocuğun bedeninin kutsallığından daha kutsaldır.

Aileyi korurken çocukları koruyamayan bir toplum, bir devlet sivil toplum alanını kadınlar ve çocuklar aleyhine daralttıkça bitmeyen bir döngüde kız çocukları istismara uğradığında ya susturulacak, ‘sapıklık’ indirgemeciliğiyle kurumlar kendini sorgulamayacak, ya da kız çocukları erken yaşlarda evlendirilecek.

Veriler, kız çocuklarının eğitim hayatının kesilmesinin nedenlerinden biri olarak yoksulluk ve erken yaşta evliliklerin etkili olduğunu söylüyor.

45 yıldır çocuklar üzerine faaliyetler yürüten Koruncuk Vakfı’nın basın toplantısında paylaştığı verilere bakalım…

Koruncuk Vakfı Başkanı Figen Samuray

Vakfın parçası olduğu Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu tarafından GfK (Growth from Knowledge) araştırma şirketine hazırlatılan aralık 2023 – ocak 2024 verilerine göre kız çocukları arasında lise eğitimine devam etmeme nedenleri arasında ekonomik nedenler, ailenin izin vermemesi ve evlenme öne çıkıyor.

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine baktığınızda da cinsiyete göre okul tamamlama oranı ortaokul düzeyinde kız çocuklarında 2020/2021 ile 2022/2023 eğitim ve öğretim yılları arasında yüzde 96,8’den yüzde 95,8’e düşmüş.

Koruncuk Vakfı bu anlamda farklı bir şey yapıyor. Ortaokul-lise dönemindeki kız çocuklarına akademik başarı önkoşulu olmaksızın barınma ve bakım hizmeti sunuyor.

Bolluca ve Urla Çocuk Köyü’nde 125 kız çocuğuna ev olan vakıf depremzede öğrencilerden köyde olan 60 kişi, üniversitede desteklenen 15 kişi. Toplam 75 öğrencinin ‘ailesi’ konumunda…

Basın toplantısında Vakfın başkanı Figen Samuray’a bazı köylerde okulların kapandığını, buna rağmen taşımalı eğitimin olmadığını, kamunun ulaşım sorununu çözemediği yerlerde ailelerin çocuklarını tarikat ya da cemaat yurtlarına vermek zorunda kaldığını hatırlattığımda ebeveynlere şu çağrıyı yaptı:

“Tarikat yurtlarına gitmek zorunda olan çocuk bizim hedef kitlemiz. Oryantasyon zamanı dışında yeni bir çocuğu aldık. Annesi yok, babası cezaevinde… Babaannesi bir yurda vermiş. Sabahtan akşama kadar din eğitimi görüyormuş. Ama bu ailelerin bize ulaşması gerekiyor. En önemli şey ailenin o çocuğun okumasını istemesi. Bir babaanne, bir teyze, bir hâlâ bile yeterli oluyor. Yani bir aile bireyinin izni olması gerekiyor. Biz gidip alamıyoruz. Cemaat ya da tarikat yurtlarından çocuğunu kurtarmak isteyen o ailenin bize ulaşması şart. Taşımalı eğitim nedeniyle ilkokul düzeyindeki eğitim de geriledi. Taşımalı eğitim her yerde aynı değil. Tabii tek neden bu değil. O yaştan sonra çocukları evlendiriyorlar, çalıştırıyorlar, açık liseye yazdırıyorlar 12 yıllık zorunluyu tamamlamak için…”

Aile bir bireyin hem cenneti hem cehennemi olabiliyor. Kamunun ‘esirgediği’ her hak çocukların özellikle de kız çocuklarının güvenli yaşam hakkından feragat anlamına da geliyor.

Kız çocukları gözden çıkarılan hayatlara dönüşüyor.

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

Yazarın Diğer Yazıları

“AMK küfürü çok yaygın, uyarınca erkekler bize femi-nazi diyor”| İkbal ve Ayşenur için seslerini duyurmaya çalışan liseli genç kızlar anlattı

“Bir erkek arkadaşımız Ayşenur ve İkbal’in fotoğrafını yakamıza takmayı heves olarak gördü!”

Ayşenur Halil’in abileri, T24'e konuştu: Kardeşim içine kapanık biriydi; neden gitti, tehdit mi edildi, şantaj mı yapıldı?

Semih Çelik, 112’ye kendisi ihbarda bulunmuş: Ceset içeride, anahtar kapının üzerinde

"
"