Seçimlere tam bir ay kaldı. Aday enflasyonunun olduğu bir seçimle karşı karşıyayız. 22 siyasi partinin adayı ve 30 bağımsız aday var. Tabii ki 3 Mart'ta kesinleşecek adaylar. Bağımsız aday sayısındaki fazlalığı, mevcut siyasetin ya da statükonun eleştirisi olarak da okumak mümkün. Ancak bu tablo karşısında bile İstanbul'da çekişme Cumhur İttifakı'nın adayı Murat Kurum ve CHP'nin adayı mevcut belediye başkanı Ekrem İmamoğlu arasında geçecek. Bu noktada Kürt seçmenlerin oyu belirleyici olacak.

Ekrem İmamoğlu her ne kadar "Ekrem İmamoğlu ile Kürtler arasına kimse giremez" diyerek Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM)'in belirleyici olamayacağı mesajı verse de durum tam öyle olmayabilirdi; eğer İstanbul'da bazı bölgelerde "kent uzlaşısı" sağlanamasaydı. DEM İstanbul'da 39 ilçeden 17'sinde aday çıkarmıştı. Ama 12-15 dakikalık gecikme nedeniyle Esenler'den aday başvuruları kabul edilmedi. İtiraz da reddedildi. Şu an 16 ilçede aday çıkaracak.

"Kent uzlaşısı"nın ete kemiğe bürünmüş halini şöyle tarif edebiliriz; belediye meclis üyelikleri… Bunun "pazarlık" gibi okunması siyasetin ezber dili. Zira belediye meclisleri kararların alındığı bir meclis. Karar süreçlerine katılımın mekanizması. DEM'in Kürt-kadın adayı Meral Danış Beştaş ve Türk-Rizeli adayı Murat Çepni'nin açıkladığı İstanbul Beyannamesi toplantısı her ne kadar "düşük yoğunluklu" bir kampanyaya işaret etse de nasıl bir belediyecilik, ya da "üçüncü yol" belediyeciliğine dair sözün duyulması, dolaşıma sokulması amacını taşıyor gibiydi.

Türkiye'nin önemli aydınlarından yazar, şair, siyasetçi Vedat Türkali'nin İstanbul şiirinden alıntıyla "Haramilerin saltanatı"nı işaret eden siyaset anlayışına karşı doğrudan yönetim vurgusunun, halkın kenti yönetmesi idealinin önce çıktığı bir tanıtım oldu.

"İstanbul'da DEM Zamanı" sloganıyla tanıtılan beyannamede şu başlıklar öne çıktı: 

• Emeğin kentini emekçiler yönetecek.
• İstanbul'u kadınlar yönetecek.
• Diliyle, inancıyla, kültürüyle renkli bir İstanbul.
• Yenilikçi, katılımcı, toplumcu ve çok dilli belediyecilik.
• Kent konseyleri, mahalle meclisleri kurulacak. Meclis toplantıları halka açık olacak. Kararlar duyurulacak Anadilde kreşler, kamusal yaşlı, hasta, engelli bakımı.
• İstanbul'da her yıl halklar festivali yapılacak. Cami, Cemevi, Kilise ve Sinagog gibi ibadet merkezlerinin ihtiyacı olan belediye hizmetleri ücretsiz karşılanacak.
• Her dilde Alo Şiddet Hattı ve yaşam evleri.
• Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçe.
• Mart ve 25 Kasım'da ücretsiz izin.
• Kentsel dönüşüm değil yerinde dönüşüm.
• Depreme dayanıklı ekonomik konut projeleri
• Ücretsiz ulaşım ve su hakkı.
• Yoksul ailelere düzenli gıda desteği.
• Gençlik meclisleri kurulacak.

İlçe eş başkanlarının da katıldığı tanıtımda ayaküstü sohbet ettiğim Meral Danış Beştaş Kadıköy gibi CHP'nin kalesi ilçede de DEM'e yoğun ilgi olduğunu söyledi. İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanmıyormuş, 14 Mayıs bunu gösterdi. Ancak mega kentten çıkacak sonuçlar siyasette taşları oynatacak, o da bir gerçek.