30 Ekim 2012

Yeni bir Burcu Esmersoy olmaz

Yine hiçbir şey olmaz, çünkü bütün kanallar tatile çıkmıştır, canlı yayın olmaz, bantlara sarılınır

-Yine hiçbir şey olmaz, çünkü bütün kanallar tatile çıkmıştır, canlı yayın olmaz, bantlara sarılınır.
Evet nispeten böyle oldu yine, bant yayınlar ağırlıktaydı ekranlarda.
-Kanallar tv’de ilk kez yazsa bari dediği bir filme sarılmak ister, olamazsa birkaç animasyon çocuk filmi, birkaç b sınıfı film verilir.

Bu bayramda ekranda pek filme rastlamadım.

-Diziler 3. 4. tekrar yayınlarla son sürat gider.

Kanallar beni en çok diziler konusunda şaşırttı, bayramlarda, uzun tatillerde diziler harcanmaz elde tutulurdu ancak birkaç istisna dışında neredeyse bütün diziler yeni bölümleriyle ekrana geldi.

-Bayram için özel yayın yapılmaz.

Özel yayın yapılmaz derken ana kanalları kastetmiştim nitekim de öyle oldu.
Haber kanalı olarak NTV yine Bayram Karşılaşmaları programlarını yaptı ama şimdiye kadar bayram için yapılan karşılaşmalar içinde en tatsız bölümlerdi. Hani ah o insanlar hiç karşılaşmasaydı da biz de bu sohbetlere hiç maruz kalmasaydık türündendi.

En kötüsü ise spor spikeri Dilara Gönder ile İşler Güçler’in oyuncuları Ahmet Kural ve Sadi Celil Cengiz ile olanıydı. Murat Tolga Şen, bu konuda çok yerinde bir yazı yazdı.

Biliyorsunuz ben İşler Güçler dizisini çok özel bulan bir eleştirmen olarak gittim 13-14 saat setlerinde vakit geçirdim. Ekibin hepsiyle röportaj yaptım ve hiç gerilmedim. Ki gözlemlediğim zaten Ahmet Kural da Sadi Celil Cengiz de harika insanlar, hani gıcık gitmek için özel çaba gerekir. Dilara yayına hiç hazır değildi, diziye de hakim değildi.

\Gerçek şu ki tv dünyasından birileriyle sohbet edebilmek için de tv dünyasını iyi bilmek, takip etmek gerekir. Dilara, Sadi’ye Bayram sabahı ne yaparsınız diyor, Sadi kurban keseriz, köyde ninemin evinde toplanırız şeklinde cevap veriyor. Dilara küçümseyen tavırlarda, Sadi de ister istemez neden küçümsediniz diyor.  Ortam gerim gerim geriliyor, bayram zehir. Ortada kalan ise Ahmet Kural oluyor. Sadi program bir an önce bitsin diye dört gözle bekliyor. Sonra Dilara başlıyor Galatasaray bu sezon çok iyi diye diretmeye, ortam daha da fena.....

Dilara ile lisede aynı sınıfta okumuştuk, ağzı laf yapan, konuşmayı çok seven biriydi. Hani spiker olacağı belliydi türünden.

Spor spikeri olarak onu çok kaba bulanlar, ses tonunu çok sert bulanlar da var ama hayranları da çok. Ancak lütfen NTV, Dilara’ya bir Burcu Esmersoy imajı yüklemeye çalışmasın, onun yolundan götürmeye çalışılıyor; Altın Portakal kırmızı halı öncesinde de pek parlak değildi ve sadece spor spikeri olarak kalmalı bence, birden çok alanda oynamamalı.

 

İzleyici artık dizilerden bıktı mı? Kanal D bayramda ne yaptı?

 

Bayram için özel dört gün Ben Bilmem Eşim Bilir programını ekrana sürdü. Kayıp Şehir’in yeni bölümünü yayınlamadı. Halbuki rakibi Huzur Sokağı, Şubat yeni bölümlerle ekrana geldi. Kayıp Şehir’in rakiplerinin yeni bölümü verilirken yayınlanmamasını hatalı buldum.Devir artık yarışma programlarında, belki artık  izleyici hem eğlenip hem kazan hem kaybeden gördüğü gerçeğe daha yakın şeyler görmek istiyordurdemiştim.

Diziler de bir bir yayından kaldırılıyor, izleyici artık dizi izlemekten sıkılmaya başladı gibi. Samimiyetsizliği de anında seziyorlar. Reyting için yapılanları da. Yeni reyting sistemi ile her zaman tutabilecek gözüyle bakılan dizilerin de arasında sorunlar başladı, daha doğrusu izleyicileriyle.

Ben Bilmem Eşim Bilir de yıllarca süren Süheyl- Behzat Uygur kardeşlerin meşhur ve yıllarca sürmüş Şahane Cumartesi- Pazar formatına benzemiyor mu? İçerisinde yer alan oyunlar da neredeyse aynı, belki de geçmişe dönmek istiyor izleyici.

\

 

Sultan’ın sonu nasıl erken geldi?

 

Nurgül Yeşilçay’ın başrolde olduğu Sultan dün final yaptı.

Sezonun en sıcak, samimi işlerinden biri olarak başlamıştı. Hatta hüzün ve neşe harmanı demiştim Sultan için. Dram ve komedi biraradaydı. Ancak işte bazı diziler senaryoda aynı ivmeyi sürdüremiyor. Bir de Kanal D dizinin saati ile sanki fazla oynadı.
İyi bir diziydi Sultan kesinlikle! 

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu

"
"