03 Kasım 2013

'Melis ile uğraşmadıkları sürece sorun yok'

Yağmur Tanrısevsin: \'Adını Feriha Koydum\' başarısı bilinen bir diziydi ve uzun yıllar konuşuldu

 

\

Yağmur Tanrısevsin, sezonun en iyilerinden ‘Güneşi Beklerken’ dizisinde Melis karakterine can veriyor. “Melis, duyg u açısından zengin bir karakter. Bu yüzden severek canlandırıyorum” diyen genç oyuncu ile diziyi, rolünü ve hedeflerini konuştuk.

Yağmur Tanrısevsin’i ilk olarak ‘Adını Feriha Koydum’da izlemiştim. Sarışın Ece karakterinden, kumral Melis’e geçişi çok başarılı. ‘Güneşi Beklerken’in genç kadrosunda şu an dikkatleri çekmeye devam ediyor...

‘Güneşi Beklerken’ sezonun en iyi işlerinden.Sizce neden bu kadar sevildi?

Sadece bir gençlik dizisi olmaması ve herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, hayatın

içinden, yaşadığımız ya da şahit olduğumuz birçok duyguyu yansıtması ‘Güneşi Beklerken’in bu kadar sevilmesini sağladı. Ayrıca enerji dolu, pozitif bir ekiple çalışıyoruz, güzel dostluklarımız var. Bunun seyirciye yansıdığını hissediyoruz ve bu yüzden çok mutluyuz.

Dizi teklifi nasıl geldi?

Menajerim Tümay Özokur’un aracılığıyla çekime katıldım ve sonrasında yönetmen görüşmesine çağrıldım. Yönetmenimiz Altan Dönmez ile o gün tanıştım ve benim için dönüm noktası oldu. Kendimi geliştirebileceğim bir projede çalışmayı çok istiyordum ve benim için büyük şans oldu. Her bölüm oyunculukla ilgili yeni şeyler keşfetmeye başladım ve oynadıkça öğrenmeye devam ediyorum. Umarım her oyuncunun Altan Dönmez ile tanışıp çalışma fırsatı olur.

Canlandırdığınız Melis, karmaşık bir karakter ama bana sonradan gerçekten iyiliksever biri olacak gibi geliyor. Sizce de öyle mi?

Melis duygu açısından zengin bir karakter. Severek canlandırıyorum. Birçok haklı sebebi var. Ailesini bir arada tutmak için çaba gösteriyor, aşık olduğu Kerem’i ve sevdiği insanları kaybetme korkusu onu hırçınlaştırsa da her şey istediği gibi devam ettiği sürece kendi halinde ve mutlu biri. Melis ile uğraşmadıkları sürece sorun yok diyelim (gülüyor).

‘Adını Feriha Koydum’ ilk dizinizdi, dönüm noktanız oldu. Çok konuşulan bir projede yer almak şanstı değil mi? Neler hissettiniz?

Benim için büyük bir şans oldu, evet. ‘Adını Feriha Koydum’ başarısı bilinen bir diziydi ve uzun yıllar konuşuldu. Böylesi başarılı bir diziyle başlamak beni ön plana çıkardı ama yeni bir projeye başından dahil olmak da farklı bir tecrübe oldu benim için... Verilen tüm emeğe şahit oluyorsunuz ve herkesten çok sahipleniyorsunuz. Bu konuda şanslıyım.

‘Adını Feriha Koydum’da sarışınken ‘Güneşi Beklerken’de kumral oldunuz. Rol için miydi?

Önce sarışındım; dizi bittikten sonra yer aldığım korku filmi için saçımın bir kısmını koyu renge boyattım. Sonrasında değişikliğin iyi olacağını düşünerek kumral renge döndüm.

Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nde okuyormuşsunuz. İleride sergi açmak gibi hayalleriniz var mı?

Bölümümle ilgili farklı birkaç düşüncem var. Oyunculuğa devam ederken aynı zamanda atölye açmayı düşünüyorum. Okuduğum üniversitede birçok yetenekli ve işe ihtiyacı olan öğrenci arkadaşım var. Onların rahat bir şekilde çalışabilecekleri ve her imkanı sunabileceğim bir atölye kurmak hedeflerim arasında.

Peki oyunculuk konusunda net iddialarınız ve idealleriniz var mı?

İddialı konuşmayı seven biri değilim çünkü gerçekten zamanın ne göstereceğini bilmiyoruz, yükselmenin bir sınırı olduğunu düşünmüyorum, çalışma ve isteğe bağlı bir şey. Şu an yaptığım işten keyif alıyorum ve çok mutluyum. Kendimi geliştirmek için elimden geleni yapıyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu

"
"