29 Kasım 2016

Kadının gücü, erkeği hep rahatsız eder

Şu bir gerçek ki erkekler, her zaman güçlü kadından rahatsız olur

Ingmar Bergman’ın “Bir Evlilikten Manzaralar” (Scener Ur Ett äktenskap) filmi geçen sezondan beri “Bir Evlilikten Sahneler” adıyla tiyatro sahnesinde...

Uyarlayan ise Serap Matyaş. Aklına bu fikir geldiğinde ise çok kısa bir sürede hayalini gerçeğe dönüştürüyor, yazıyor, çiziyor gerekli tüm izinleri alıp yazışmaları da yapıyor.

Yeter ki insanın içinde tutkusu olsun…

Arkadaşım olduğu için iltimas geçmem asla, Serap gerçekten de müthiş oyunculuğuyla daha çok kadınları yaralıyor, hele bir de benzer yaşanmışlıklarınız varsa boğazınız düğümleniyor oyunda.

Ben iki kez izledim. Bu seneki partneri, Güzel Köylü dizisinden tanıdığımız şu anda da Kiralık Aşk dizisinde oynayan Uğur Biçer. Oğuz olarak karşımızda. Serap’ın canlandırdığı pek dizginlenemez Selin karakterini kontrol etmenin altından başarıyla kalkıyor. İkili olarak çok dengeliler.

Tartışmaları da sevmeleri de çok sert bir ikili. En çok da birbirlerini hançerliyor.

Oğuz, Selin’e diyor ki: “Hem kadınsın hem erkek, yoruldum”. Selin’in bu denli güçlü, her şeyi kontrol altında tutabiliyor olması belki de Oğuz’u başka arayışa götürüyor. Belki de bütün erkeklerin genlerinde aldatma tohumları var…

Şu bir gerçek ki erkekler, her zaman güçlü kadından rahatsız olur. Yanındaki kadın ona muhtaç olsun ve hep birkaç tık aşağıda olsun ister. Böyle alsın kolunun altına sevsin falan, ara sıra bebek taklidi tarzı konuşsun (hep muhtaç olsun) da isteyebilir.

Bu model erkekleri de babasının prensesi olarak yetişmiş kadınlar kabul edebilir. Ama babasız kızlar için kendi içindeki güçten daha büyüğü yoktur. Ya da hayattaki tek esasın kendi içindeki gücü olduğunun farkında bir kadına hiçbir şey işlemez.

Kadın-erkek ilişkilerinin sorgusu suali insanlık sürdükçe bitmez. 70’ler İsveç’inde Liv Ullmann-Erland Josephson aramıyoruz elbette. Serap, bu çifti alıp günümüze Beyoğlu’na çok yerinde diyaloglarla getirmiş. Ki zaten film o kadar evrensel kodlarla bezeli ki, günümüzde de ilişkiler aynı soru işaretlerinde. Bir de ben bu konuların içinden çıkabilecek son kişiyim.

 Ben oyunu iki kez, filmi pek çok kez izlemiş biri olarak evliliğin insan doğasına aykırı olduğu gerçeği üzerine tekrardan düşünmeye devam ediyorum…

Atolye CUT tarafından sahneye koyulan oyunu, samimi ve farklı bizden bir Beyoğlu Tiyatrosu Bi Sahne’de izlemenizi tavsiye ederim.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu

"
"