21 Ağustos 2013

Hooop TRT

Gezi Parkı olaylarından sonra Leyla ile Mecnun’un akibeti belirsizdi. (Bütün bunlardan önce aslında da aynı sebeplerle de Behzat Ç. bitmişti!)

Gezi Parkı olaylarından sonra Leyla ile Mecnun’un akibeti belirsizdi. (Bütün bunlardan önce aslında da aynı sebeplerle de Behzat Ç. bitmişti!)

Yeni sezon için çekimlerin 15 Ağustos’ta başlaması bekleniyordu ama tabii bu süreç uzadıkça dizinin hayranlarında ve bende de şüpheler başladı hatta birkaç haftadır diziyi sosyal ortamlarda sahiplenen hashtagler oluşturdular.

\

Derken beklenen haber dün yapım şirketi Eflatun Film’den geldi:

"Yapımcılığını üstlendiğimiz Leyla ile Mecnun adlı dizinin yayından kaldırıldığı TRT yönetimi tarafından şirketimize bildirilmiştir. Emeği geçen herkese; özellikle de seyircilerimize her şey için çok teşekkür ederiz."  şeklinde...

Dizinin senaristi Burak Aksak ve oyuncusu Ahmet Mümtaz Taylan Twitter’da net ifadelerle dizinin bittiğini açıklasa da, TRT ise nedense daha temkinli bir açıklama yaptı. Bu da düşündürücü.

“Dizinin yayından kaldırılıp kaldırılmayacağına gelecek hafta karar verilecek. Konuyla ilgili dizinin yapımcısı Onur Ünlü’yü Ankara’ya davet ettik. Dizinin reytinglerinin giderek düştüğünü kendisine söyledik. Ancak ilginçtir, dizi internette ertesi gün inanılmaz izleniyor ancak kimse TRT’de izlemiyor. TRT’de diziyi nasıl izletebilirizi Onur Ünlü ile konuştuk. Şu anda değerlendirme aşamasındayız. Dizinin yayından kaldırılıp kaldırılmayacağına gelecek hafta karar verilecek.”

Peki Leyla ile Mecnun zaten hiçbir zaman reyting rekorları kırmamış bir dizi iken, ve biz TRT’yi böyle harika bir diziyi buna rağmen yayınladığı için takdir ederken, izleyiciler TRT’ye övgüler yağdırırken bu açıklamaya kim inanır, kusura bakmayın TRT ama bu açıklama hiç ama hiç inandırıcı değil.

\Velev ki dizinin oyuncularının Gezi Parkı olaylarına katılımaları yüzünden böyle bir karar alınıyor. Bu ülkede acaba gerçek ve kurmaca ayrımını ne zaman anlayacağız. Orada rol alan oyuncular kurmaca olan bir dizide kurmaca yani hayal ürünü, kurgulanmış bir karakteri canlandırıyor. Gerçekte yaptıkları eylemler ya da sarf ettikleri düşüncenin ne önemi var ki.

Kaldı ki demokratik! bir ülkede yaşarken bu oyuncular gerçek kimlikleriyle TRT’de bir iş yapsalar, sunsalar da bir başka konudaki bir fikirlerinin öneminin olmaması gerekir. Aaaa ama yok bizde olmaz her zamanki gibi.

Bu süreçte ise epeydir kulislerde dolaşan konu dizinin FOX TV ile anlaşmaya varabileceği. Gayet makul gözüküyor. FOX TV bence başından beri sıfırdan bir dizi kanalı bir ana kanal olarak Türkiye’de kendine yer etmeyi bildi. Dizi buraya geçerse olumlu olur.

Ama Onur Ünlü hiç olmadı, nasıl ki ödüllü filmi ‘Sen Aydınlatırsın Geceyi’yi vizyona sokmayarak haklı protestosunda direndiyse. Leyla ile Mecnun için en özel formülü geliştirecektir. Ya da zaten düşünülen dizinin film olma projesi hızlanır. Sinemada özgürce istenen yapılır.

\Bundan sonra dizinin akibeti ne olursa olsun, böylesine eşsiz, izleyici zekasını yücelten, ince mizah ürünü bir dram-komedi dizimizin olmasından her zaman gurur duydum, tüm emeği geçenlerin ellerine sağlık.

Ben mesela en çok da İsmail Abi’yi özlerim, o meşhur hooop repliğini. İsmail Abi aslında hüzün dolu bir karakterdir, ve aslında o limanda hiç gelmeyecek olan babasının belki de hiç olmadığı bir gemiyi el sallayarak bekler. O yüzden bu dizi hüzünlüdür de en çok. Birbirine tutunmuş, birbirlerinin kimsesi olmuş güzel insanların hikayesidir. Ve aslında Yılmaz Gruda’nın İşler Güçler röportajımızda söylediği gibi: “Komedi aslında dramdır.”

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu

"
"