13 Haziran 2016

Ha Sektör!

Senin gibi birinin de hayallerini bitirebildiler ya…

Caner Ceyhan, intihar etti çok canımı acıttı.

Dizi ve sinema sektöründe çalışıyormuş. 3 yıla yakındır işsizmiş….

Güzel bir evliliği varmış, instagram fotoğraflarına baktım… nasıl güzel birbirlerini seviyorlar.

Canım yine yandı…

Ah kardeşim seni nasıl anlıyorum, nasıl acılar çekmiş olabileceğini nasıl kıvrandığını nasıl anlıyorum…

Ben de büyük heveslerle sinema aşkıyla sinema okudum bu sektöre girdim ve neler çektim, çekiyorum… Sinema aşkıyla tutuşurken dizi tv setlerine düştük.

Dizi setleri çekilecek çile değildi ben dayanamadım ve bıraktım…

Set çalışanlarının sesi olmak ve sektörün sorunlarını yazmak için eleştirmenliğe başladım…

Ama elimden bu yazıyı yazmaktan başka bir şey gelmedi ya senin için yine fena canım yanıyor…

Bir de senin de Muğlalı olduğunu öğrendim ya…..

Sen de benim gibi sinema aşkıyla yanıp tutuşuyordun eminim, ülkenin bu anlamda en iyi eğitim veren okullarından birinde okudun…

Sen de  benim gibi kendi filmini çekmek istiyordun ve her akşam kafanı yastığa koyduğunda bunu düşünmekten uyuyamıyordun eminim….

Ne gel-gitler yaşıyordun ruhunda, hücrelerinde…

Halbuki sektör hırbo kaynıyordu…

Bağırma ve küfretme yeteneği olan yönetmen oluyordu (üzerine alınan alınabilir, sektörün iyileri sağlamları da var elbette tenzih ederim)

İki inşaat yapan, film yapımcısı oluyordu…

Herkes tezgahını doğru yere açmayı biliyordu.

Çeteleşiyorlardı… ekipleşme pardon…

Zulasını dolduran dolduruyordu…

Ekip dışı üyeler sömürüldükleri sürece sömürülüyordu.

Çoğu zaman sigortasız, içeride parası kalarak  ya da hiç alamayarak…

Senin naif kalbin bu zalim sektörde yer bulamadı, dayanamadı eminim…

Lanet olsun…

Arkadaşların senin için enerjik, zeki, harika kafası çalışan bir adamdı diyor.

Senin gibi birinin de hayallerini bitirebildiler ya…

Ha sektör!

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu

"
"