Yahşi Cazibe konusunda herkes senarist Gani Müjde’yi suçluyor, suçluyor da kimse işin şu boyutuna değinmiyor.
Bu dizi ne oldu da böyle bitti.
Kimsenin Cazibe karakterini canlandıran Aslıhan Gürbüz ile ilgili bir tespit yapmak aklına gelmiyor;
Gani Müjde’nin Twitter’daki şu sözlerini sorgulamıyor;
- Yapimci aradi son bolum gel oyna diye. Telefonuna bile cikmadi.
- Yapimcidan oynamadigi son bolumun de parasini almis ustelik Biz ne yapabiliriz ki.
- Finalde Azeri kadinlari asagiladin diyen dostlar, 92 bolum yerden yere vurdugum simge de Turk vatandasiydi. Gereksiz alinganliklar yapmayin.
Gani Müjde öncelikle etraflı bir açıklama yapmalı. Aslında önce dizinin yapımcısı Süreç Film yapmalıdır. Müjde’nin sözlerine göre Aslıhan Gürbüz son bölümün parasını almasına rağmen rol almamış, yapımcıyla görüşmemiş hatta.
Olanları iyice anlamak için tarafların açıklama yapması gerekiyor ama beni bu kısımların dışında asıl ilgilendiren hala gerçek ile kurmacayı ayırt edemeyenlerin olması hatta tv eleştirmenleri de dahil.
Senarist dizi karakterini istediği yönde değiştirebilir, istediği manevrayı yaptırabilir; o karakter bir mal değildir; sadece artık senaristin istediği gibi yönlendirebileceği hayali bir varlıktır, kurmacadır.
Bakıyorum televizyon eleştirmenlerine bir dizi karakterine mal diyen de var; bu kez güldürmedi diyen de…
Ben görüşlerimi bir önceki yazımda paylaşmıştım. Önce eğri oturalım dikkatli, etraflıca düşünelim çünkü tv eleştirmeninin izleyiciye yol göstermede büyük sorumluluğu var, benim bu işe başlarken en büyük derdim izleyicinin gerçek-kurmaca dengesini kurabilmesi yolunda bilinçli olabilmesini sağlayabilmekti.
Dolayısıyla bu da bir dizi; bir senaristin ‘kurmaca’ Azeri bir karaktere biçtiği özelliklerin bütün ‘gerçek’ Azerilere mal edilmesi büyük gaflet olur. Kimse de alınganlık yapmasın.
Televizyonu izlerken benden en büyük tavsiye şu olacak; dizilerin zaten kurmaca olduğunu unutmayın, izleyin, üzerine konuşun ama bitirin kafanızda.
En önemlisi, en tehlikeli olanı gerçek gibi sunulan kurmacadır, televizyonun bir numaralı yaptığı şeydir; izleyici bu konuda dikkatli olmalı.
Kuyruğu dik tutmak lazım
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü 2. sınıf öğrencisi Gözde Umay, TBMM'nin diğer adı nedir sorusuna verdiği yanlış yanıtla herkesi şaşırttı, tahammül sınırlarımızı zorlamıştı, epey konuşmuştuk.
Coğrafya sorusunu bilemeyen coğrafya öğretmeni de çıktı karşımıza; en son yarışmada ise Harvard mezunu birinin sadece mezun olmakla kaldığını gördük.
Boğaziçi Üniversitesi mezunu Harvard’ta araştırmacı olan Volkan Karabacak 3. soruda elendi.
İlk soru şöyleydi: "Her türlü zor ve kötü koşulda kendinden ödün vermemek anlamında kullanılan söz hangisidir " sorusuna cevabını bilemediği için seyirci joker hakkını kullandı ve
a) Göz yummak b) Kuyruğunu dik tutmak c) Boynunu bükmek d) Başı göğe ermek cevapları
Volkan Karabacak, 3. soruda "Hangisi sırasında külah içinde lokum, akide şekeri verilir" sorusuna Mevlit yerine kına cevabı verdi ve elendi.
Şıklar a) Kandil b) Kına c) Sünnet d) Mevlit
Yarışmacının şu sözlerinin altını çizmek isterim; ‘Bunların hiçbirine bireysel olarak katılmadım tabii.’
Yanlış cevap verince de ‘Hiç bunlara önem vermedim’ diyor. Cümlelerinden (Doğru yanıtı bilemeyebilir tabii ki ama) tam bir melting pot gördüm.
Hımmm oldu o zaman iyi asimilasyonlar!
Okumuş olmak sadece etiket, Kim Milyoner İster’de başarılı olmak için yaşanmışlık lazım;
tıpkı Slumdog Millionaire filminde olduğu gibi.