Mesut Yar, CNN TÜRK’te Pazartesiden Perşembeye ekrana GECEYARISI gelen ‘Burada Laf Çok’ ile canlı yayın da izleyiciyle buluşuyor. Yar ile programını, talk show türünü ve tv eleştirmenliğini konuştuk.

Mesut Yar, 10 parmağında 10 marifet olan, yılların deneyimli ve başarılı televizyoncusu. Hakkında aslında ne desem bilmiyorum, onu zaten hepimiz çok iyi tanıyoruz, ailemizden biri gibi. Bence, ‘Burada Laf Çok’ ile de talk show türünün hakkını veren nadir isimlerden...

Burada Laf Çok’ta bu sezon için nasıl hazırlıklar yaptınız?

Kabul etmek gerekir ki, dünyanın hiçbir yerinde Talk Show formatları küçük makyaj hilelerinin dışında ana ekseniyle oynamıyor programın. Bizim bu yıl CNN TÜRK’teki makyajımız stüdyomuzun değişimi ve müziklerimizin dünya çapında ödüllü müzisyen, film ve reklam müziklerinin duayen ismi, Grammy adayı Rahman Altın’ın elinden çıkışı oldu. Rahman Altın’ın hazırladığı müzik için bir klip çektik ve tüm ekip bu klipte bizzat rol aldı.

Ayrıca programın girişine ince bir tiyatro havası verdik. Herkes aradığını bulsun diye bir çabamız oldu, o kadar…

Bir televizyon eleştirmeni ve talk show sunucusu olarak, ülkemizdeki ve dünyadaki talk-showları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde bu işi hala aynı isimler yapıyor. İşi yapmaya yeltenenlerin çoğu da biraz reyting biraz da mesleki amatörlüklerinin kurbanı oluyorlar. Amerika’da yapılan Talk Show’ları en çok andıran format bizimkisi. Şunu da söylemek lazım ki, bu tür programlarda yeni bir şey keşfetmek gibi şansınız yok. Ülkenin durum ve ünlülerine uyarlayarak izleyici toplamaya çalışıyorsunuz. Beyazıt Öztürk ve Okan Bayülgen’in ustalıkları ve seyirci üstünde yarattıkları illüzyonları devam ediyor. Yeni birinin bu hatta girmesi bir hayli zor. Zor ama imkansız değil tabi. Yeter ki işin mutfağından gelip bu tür programların matematiğini bilsin. Dışarıda koltuğu devralan sunucuların hepsi bizzat metin yazı ya da editör kökenli…

Kendinizi talk-show sunucusu olarak nasıl görüyorsunuz? Yarışma sunmak nasıl?

Kendimi bir şovmen olarak görmüyorum. Benim meselem gelen konuğu rahat ettirip kendini izah etmesine yardımcı olmak. CNN TÜRK’te Pazartesi’den Perşembe’ye 00.00’da ekrana gelen Burada Laf Çok tek başına sunucu eksenli bir iş değil. Dolayısıyla varsa rakiplerinden bu yönüyle ciddi bir şekilde ayrılıyor. Aynı zamanda yarışma sunuculuğu yaptığım doğru. O konuda tevazuya gerek yok, biraz bu işler için yaratılmışım biraz da kendimi iyi geliştirmişim gibi düşünüyorum. Karar izleyicinin elbette…

Televizyonda hayalini kurduğunuz gerçekleştirmek istediğiniz başka formatlar var mı?

İnanır mısınız hepsini bir şekilde yaptım. Ana haber sunuculuğundan yarışma programına kadar. Bunlar meslek içinde edindiğim ziynetlerdi ve hepsini kişisel gelişimim parantezi içinde kullandım. Çok şey öğrendim ekran ve ekranda olmak adına. Kendim için çektiğim belgeseller çeşitli kanallarda yayınlanıyor zaten. İnsan bu denli damara girince yeni bir format bulayım da yırtayım hevesine kapılmıyor. Mutluyum böyle…

İyi bir televizyoncu olduğum için, tv eleştirmeni oldum demişsiniz bir röportajınızda; bir yandan da işin içinde oluyor olmanız eleştirildi mi? Nasıl karar verdiniz, nasıl geri bildirimler aldınız?

Televizyonu bir endüstri bir realite bir yaşam biçimi olarak görmeden sadece TV aygıtı karşısına geçip izleyici olarak eleştiri yapmak hem sığ hem de yavan bir şey. 25 yıldır sektörün içinde olan biri olarak sadece dizi karakterleri ve oyuncular üzerine yazılar değil, kulisler ve işin mutfak kısmını anlatan başvuru notları da düşüyorum. Hem yazıp hem oynamamı eleştirenleri demode bulduğum için çok takmıyorum. Zaten bir hayli de az ters eleştiri getirenler. İnsanlar Türkiye’nin en çok okunan TV eleştirisi köşesine her gün yüzlerce merak ve bilgi maili atıyorsa, o iş tamamdır. İyi geri dönmüştür!

Haberciliği bırakma nedenleriniz neydi, tekrar dönüş yapmayı düşünür müsünüz?

Habercilik beni bıraktı. Mizah ve fikir üretemediğim bir şeyin üstüne zaman harcayıp kafa yormak yaşamsal bir israf bana göre. Herkes işini yapmalı, ama yapacak iklim ortadan kalkarsa bir b planı bulundurmalı cebinde. Kendimi bir haberci olarak görmedim hiç. Sadece analiz yapan ve işin kahkahasını damıtan bir ibriktim. Şartlar tekrar mizah üretmeye ve hicve şans tanırsa, elbette iyi yaptığım işe geri dönerim. Aksi halde bulunduğum yer fena değil, çok şükür…

Ben çok beğeniyordum oyunculuğunuzu... devam etmek istiyor musunuz? Oyunculuk hayatınızın neresinde?

Tamamen içinde. Ekranda gördüğünüz Mesut Yar profili de bir miktar oyunculuk barındırıyor bünyesinde. Sağolun teveccüh göstermişsiniz ama oyunculuk şartlarıyla, getiri ve götürü hesaplarıyla ele alınacak bir şey. Bu işin okulunu okuyup, hayatını kurmak için bir damar yakalamaya çalışanların yerini işgal etmem. Gelirse küçük rollerde gideririm hevesimi. Heves dediysem 5 yıl tiyatro 3 yıl da Opera eğitimim var, çok da küçümsemeyeyim değil mi kendimi?

Canlı yayının sorumluluğu fazla değil mi? Şimdiye kadar sizi çok zorlayan konuk kim oldu? Ya da en çok aklınızda kalan olay ne oldu?

Bana göre çok değerli bir şey canlı yayın yapmak. Evet, riski de büyük. Ama heyecansız bir bant yayın yapmaktansa canlı yayında tarih yazarım. Hahahah. Şaka bir yana tüm konuklarım değerliydi benim için. Ama gecenin o saatinde fazla rahatlıktan dolayı argoya vuranlar ya da kamera ışığı karşısında tavşan gibi kalanlar oldu. Durumun sevimsiz bir tarafı olsa direkt konuğun yüzüne söylüyorum zaten. Ya da kendime gider yaparak açık ediyorum izleyiciye. Neşeliyiz çok şükür!

Sizce şu an televizyonculuğumuzun en büyük sorunu ne? Geleceğini nasıl görüyorsunuz?

İşi kasete bağlamak. Çok fazla dizi var. Bunun yerine TV ruhunun beslendiği format programlar geliştirip seyirciyi cendereden çıkarabiliriz. Yapacağız bir gün, maliyetler yüzünden hep birlikte batmamak için kullanacağız bu acil çıkış kapısını. Başka da şansımız yok…

Bu sezonki dizileri nasıl buldunuz? Yine çok hızlı yayından kaldırılmalar yaşıyoruz nasıl yorumluyorsunuz?

Bekleniyordu, oldu. Daha da bir sürü dizi batacak. Midenin kaldırabileceğinin üç misli yemek yediğinizi düşünün. İstifra kaçınılmazdır!

(Hafta Sonu Dergisi - Sihirli Kutu)