20 Nisan 2013

Bu Osmanlı Tokadı başka olmuş

Sene 2004 TRT İzmir’de staj yapıyorum. Mustafa Şevki Doğan o dönem yaz için çekilen sabah programına konuk oldu. Dizinin adı Dönme Dolap idi

Sene 2004 TRT İzmir’de staj yapıyorum. Mustafa Şevki Doğan o dönem yaz için çekilen sabah programına konuk oldu. Dizinin adı Dönme Dolap idi.

Doğan, tv tarihimizde çok çok önemli işlere imza atmış biri. O zaman ben de hemen bu işin eğitimini alan biri olarak kendisiyle ve dizinin yapımcısıyla o zaman tanışmıştım, ideallerimden bahsetmiştim.

\

Televizyon dünyamızda her zaman farklı işler görmek mümkün olmuyor, bir program ya da dizi tutunca hemen benzeri yapılıyor. Ama TRT 1’de başlayan ve Mustafa Şevki Doğan yönetmenlğindeki bu dizi Leyla ile Mecnun, İşler Güçler ‘den sonra sevdiğim bir iş oldu. Komedi türü altında birleşseler de yaptıkları komedi konusunda ayrılıyorlar. Örneğin daha absürt kelimesinin yazılışını bilmeyenler, yorum yapıyor. Yakında final yapacak İşler Güçler kesinlikle absürt komedi değil, Leyla ile Mecnun ise hası.

Osmanlı Tokadı’nda Fatih’in İstanbul’u almasının arifesinde, onun hocası Akşemseddin tarafından bugünkü İstanbul’a uçurulan iki yeniçeri nin mücadelesine tanık oluyoruz. Ve dizi daha bu fikriyle bile cezbediyor. İki yeniçeri rolünde Alper Kul ve Uğur Çavuşoğlu uyum sağlamışlar. Kul zaten komedide yer alıyor hep ama Uğur Çavuşoğlu genelde dramda yer alıyordu ve komedide de çok iyi oynuyor. İyi ki böyle bir deneyime girmiş. Bir aşamadan sonra oyuncular da yapımcılar da riske girmeli.

Benzer oyunculara benzer roller teklif etmek yerine, böyle değişiklikler işi de farklılaştırıyor.

Çavuşoğlu’nun ise Eş ruhumun eş zamanı adlı bir filmde rol alma kararına hala inanamıyorum. Ben onu Fikret Kuşkan’a benzetirim hep. Çok iyi sinema filmlerinde görmek istiyorum.

\

Osmanlı Tokadı, müthiş bir seni yeneceğim İstanbul parodisi.

Fatih zamanındaki karakterlerin reenkarne hallerini izliyoruz. İsmail Hacıoğlu ve Vildan Atasever’e bayıldım. Karakterleri de Fatih ve İstanbul. Hacıoğlu’nun replikler ise vurucu: “Bu şehirin gazozuna ilaç atmaya gerek yok kendinden ilaçlı.... bu sehir temiz olan her şeye düşman... “ gibi gibi

Mazhar alanson’un sinema filmlerini çok beğendiğimi önceden de yazmıştım. O da Akşemseddin, yani senaryonun akıl hocası öğesi konumunda harika.

Mustafa Şevki Doğan’ın şu sözleri diziyi anlatıyor: ‘Osmanlı ile dalga geçilecek mi gibi bir imaj var ama tam tersi. Günümüzdeki bencilliğe, vurdumduymazlığa eleştiri getirirken geçmişin cesareti, kahramanlığı ve arkadaşlığına övgü getiriyoruz.’

 

Sadece bunu diyorum

 

Aşk Emek İster: adeta yeni bir Keremcem’li Yasemin Ergene’li Aşk Oyunu kopyası, o da zaten klişeler kraliçesi idi.

Karagül: Görüntü yönetimi çok iyi. İyi oyunculukları ve castı ile her ne kadar klişeler birleşkesi olsa da izlettiriyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu

"
"