15 Haziran 2011

12 Haziran’ın Ardından (2)

12 Haziran seçim sonuçlarına bakıldığında milletvekili sayılarında...


Oy dağılım örgüsünde değişiklikler

12 Haziran seçim sonuçlarına bakıldığında milletvekili sayılarında kayda değer farklılıklar oluştuğu görülüyor. Benzer şekilde partilerin toplam oy yüzdelerinde de farklılıklar var. 
Ak Parti 2007 seçimlerindeki oyunu yüzde 46,6’dan 49,9’a yükseltti fakat buna karşılık milletvekili sayısı azalarak 341’den 326’ya indi. CHP, 2007 seçiminde yüzde 20,9 olan oyunu yüzde 25,9’a, milletvekili sayısını 112’den 135’e yükseltti. MHP, 2007 seçimindeki14,3 olan oyunu yüzde 13’e, 71 olan milletvekilini 53’e düşürdü. BDP ise 2007’de 5,2 olan oy oranı 5,7’ye, 22 olan milletvekili sayısı 36’ya yükseltti.  
Bu görünen sonuç, 2007’ye göre hem seçim aritmetiği açısından önemli değişiklik anlamına geliyor hem de siyasi sonuçları bakımından oldukça kayda değer değişiklikler ima ediyor.

Ak Parti hala tek kitle partisi

Ak Parti siyasi hayatı boyunca girdiği tüm seçimlerde, 2009 yerel seçim hariç, sürekli oylarını artırarak devam ediyor. 2002’de Yüzde 34,4 ile başladı, 2004 yerel seçimlerinde yüzde 41,7’e, 2007 genel seçimlerde yüzde 46,6’ya, 2009 yerel seçimlerde yüzde 38,8’e ve şimdi de yüzde 49,9 oranına ulaştı. 
Ak Parti’nin asıl başarısı ise coğrafi olarak da demografik temel dağılımlar olarak da etnik dağılım olarak da tüm farklılıklar bazında da olsa her birinde neredeyse ülke ortalamaları dolayında oy alıyor oluşu. Bu da Ak Parti’yi ülkenin hala ve tek kitle partisi olduğunu gösteriyor. 

Üç istisnası var bu durumun, birincisi 11 büyük metropolde, ikincisi Alevi seçmenlerde, üçüncüsü de 44 yaş üstü üniversite mezunları arasında ülke ortalamasının altında oy alıyordu Ak Parti. Bu seçimlerde birinci istisna olan metropollerde de önemli başarı yakalamış ve istisnai duruma ikiye indirmiş görünüyor.
Yukarıdaki grafikte seçmenlerin 12 bölgeye dağılım yüzdeleri ve benzer şekilde toplam 21 milyon Ak Parti oyunun 12 bölgeye dağılımı görülüyor. Ege ve Akdeniz illerinde Ak Parti oyu bölge seçmen ağırlığı oranının kayda değer oranda (2 puan civarında) altında. Batı Marmara’da 1 puan altında, İstanbul ve Güney Doğu’da 1 puanın da altında bir farkla geride. Diğer tüm bölgelerde Ak Parti oyu ise bölge oranın üstünde. 
Aşağıdaki grafikte son iki genel, bir yerel ve referandumdaki “evet oyları” sonuçları bir arada görülüyor. Bu grafiğin iki dikkate değer özelliği var. Birincisi Ak Parti oy örgüsü özel bir durum göstermeden ve tüm bölgelerde neredeyse paralel artıyor. Yani bu seçimdeki oy artışı özel ve tek bir bölgeden dolayısıyla tek bir belirgin politikaya, vaade göre değil tümünde paralel artıyor. 

Bu grafiğin ikinci iması Ak Parti hala potansiyel oyunun sınırına ulaşmış değil. Yani hala ilerleyebileceği ve ulaşabileceği yer var. 



CHP ise hala kitle partisi değil

CHP’nin 11 milyon oyunun bölgelere göre dağılımı ve seçmen dağılımını beraberce gösteren aşağıdaki grafiğe baktığımızda CHP’nin artık yerleşik ve yapısal hala dönmüş olan problemi görülüyor. 
Kıyılar olarak da isimlendirilen dört bölgeden aldığı oylar toplamı CHP oyunun yüzde 63,8’ini oluştururken seçmenin yarısı bu dört bölgede bulunuyor. Batı ve Doğu Marmara ile Batı Karadeniz’de denge kurulmakla beraber diğer tüm bölgelerde oldukça düşük oranda oy alabiliyor. 

CHP’nin oyunun yüzde 58,5’i 10 büyük metropolden geliyor ki bu 10 metropol seçmenin yüzde 49,7’sini barındırıyor. Geri kalan yüzde 41,5’i yine geri kalan 71 ilden geliyor.  
Veya CHP oyunun yüzde 60’ı, seçmenin yüzde 37,8’ini barındıran 244 ilçeden gelirken, yüzde 40’ı 696 ilçeden geliyor.   
Araştırmalardaki eğitimlilere, geliri yükseklere, Alevilere sıkışmayı ve Kürtler arasında olmamak gibi diğer handikaplara ise burada değinip, geçelim.

Yukarıdaki grafikte son üç seçim CHP oyları ve referandumdaki “hayır oyları” görülüyor. Görüldüğü gibi CHP oy dağılım örgüsünde bölgelere özel farklılık gözleniyor. CHP oyları esas olarak 4 kıyı bölgesinde yükselirken diğer bölgelerde genel artma eğilimine paralel olmaktan çıkıyor. Yani CHP bir önceki seçime göre oyunu artırmış görünürken bazı bölgelerdeki sıkışması artarak devam ediyor. 


MHP adeta sabitlendi

MHP oylarının son üç seçimdeki grafiğine bakıldığında ise MHP’nin ortadaki dört bölge sıkışmışlığı kalıcı ve yapısal hale gelmiş görünüyor. 

MHP hemen tüm bölgelerde oy kaybederken, bölgeler arasındaki oy dağılım örgüsü de neredeyse sabitlenmiş durumda.
MHP’nin hem ideolojik, hem siyasi hem de coğrafi, demografik, hayat tarzı farklılıkları içinde de belirli bir yere sıkışmışlığı artık yaygın kabul edilen bir durum olarak da ortaya çıkmış oldu. 
BDP bölgesindeki veya Kürt seçmen arasında Ak Parti ile siyasi rekabet edebilen tek parti olduğunu bir kez daha tescilledi. 

 

Yazarın Diğer Yazıları

"Türkiye’nin Değişen Yüzü": Değerler, toplumda eskisi kadar açıklayıcı değil

Veri Enstitüsü’nün geçen hafta yayımladığımız “Türkiye’nin Değişen Yüzü 2024” araştırması, bu zaman aralığında ve bu ulusal, bölgesel ve küresel dinamikler içinde “değerlerin” eskisi kadar açıklayıcı olmadığını gösteriyor

Kendi de korkuyor ötekini de korkutuyor: Kaygıda ortaklaşmış durumdayız, peki nasıl aşarız?

Her birimiz adeta arkası olmayan sandalyelerde oturuyoruz. Tanış olmadan ilişki ve selam mesafemizdeki kalabalıklarda kimseye değmeden, yaslanmadan, selamlaşmadan yaşamaya çalışıyoruz. Sırtımızı dayayacağımız akrabalar, hemşehriler, sosyal ağlar da dağılmış, herhangi bir sıkıntı anında başvurabileceğimiz kurumlar da…

Açılıma tepkisizliğin nedeni ne? İlgisizlik mi, toplumsal barış beklentisi mi?

Gündelik hayat yalnızca bireysel varlığımızı ve hayatımızı sürdürebilme gayretine dönüşmüş. Ortak hayatın meseleleri öncelikli ilgi alanımızda değil. Ancak toplumsal psikolojinin depresyon seviyesine kadar gerilemiş olması, Kürt meselesi gibi kadim meselelerde çözüme yakın olduğumuza işaret ediyor

"
"