16 Mart 2021

Avrupa'dan reform açıklamaları yetmez uyarısı geldi

AB zirvesi öncesinde Almanya Başkanı ile Fransa Cumhurbaşkanı'nın diplomatik danışmaları Türkiye'ye gelerek reformlarla ilgili açıklamaların yeterli olmadığı mesajını verdi. AB Konseyi'nden üst düzey bir yetkilinin de bulunduğu üçlü heyet, Cumhurbaşkanlığı danışmanı İbrahim Kalın'la görüşerek, zirveden daha olumlu bir karar çıkması için Ankara'dan daha somut adımlar beklendiğini iletti

Avrupa Birliği'nin (AB) 25-26 Mart tarihleri arasında yapılacak ara zirvesi öncesinde Ankara'nın demokratik reformlar konusundaki açıklamaları Avrupalı başkentleri ikna etmeye yetmiyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un diplomatik danışmanları ile AB Konseyi'nden üst düzey bir yetkiliden oluşan heyet geçen hafta Türkiye'ye gelerek, zirveden daha olumlu bir sonuç çıkması için Ankara'dan daha somut adımlar beklendiğini iletti. Heyet, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü ve başdanışman İbrahim Kalın'la görüştü.

Doğu Akdeniz'de askeri gerilimi düşürmeye yönelik adımlar atan Ankara, bir yandan Avrupa'nın lokomotif başkentleri ile havayı yumuşatmaya çalışırken, bir yandan da demokrasi ve insan hakları alanında açılım vaadinde bulunuyor.

Doğu Akdeniz'de sular durulmuş olsa da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkel ve Macron'la yaptığı telefon konuşmaları, üstüne geçen hafta açıklanan insan hakları eylem planının (İHEP) Avrupalı başkentleri ikna etmediği anlaşılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2 Mart'ta Macron'la telefonda görüşmüş, 3 Mart'ta insan hakları eylem planını açıklamış, 5 Mart'ta da Almanya Başbakanı Merkel'le bir görüşme yapmıştı.

Alman Dışişleri Bakanlığı 4 Mart'ta yaptığı açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği kararların "derhal ve noksansız" biçimde yerine getirilmesi gerektiğine işaret etmişti. Alman Dışişleri aynı açıklamada AİHM kararlarının yerine getirilmesi üzerinden bakıldığında da özellikle Osman Kavala ile HDP'nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş'ın ivedilikle serbest bırakılması gerektiği uyarısında bulunmuştu.

AİHM'deki en yüksek mercii olan büyük daire 22 Aralık'ta açıkladığı kararında Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını istemişti.

Bu kararın ardından Demirtaş'ın ilk duruşması bugün Ankara'da görülecek. Hiç kuşkusuz, Avrupa'da gözler bugünkü duruşmada olacak.

AB vaat değil eylem bekliyor

AB bu aşamada vaat değil eylem bekliyor. Avrupalı diplomatlar "önemli olan uygulama" diyorlar. AİHM kararlarının gereğinin yerine getirilmemesi, MHP'nin HDP'yi kapatma girişimi, 8 Mart kadınlar yürüyüşünün ardından bazı aktivistlerin gözaltına alınması, Avrupa'dan bakıldığında İHEP'le çelişen mesajlar olarak görülüyor. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün İHEP'in uygulanmasının iki yıllık bir süreye yayılacağını açıklaması da, Ankara'nın hemen harekete geçme yanlısı olmayıp, meseleyi zamana yayma taktiği olarak değerlendiriliyor.

Zirvede Berlin ve Paris belirleyici olacak

AB Konseyi Başkanı Kabine Şefi Maryem van den Heuvel ile Merkel'in Dış Politika Başdanışmanı Jan Hecker'in Kalın'la Dolmabahçe sarayında gerçekleştirdiği görüşmede, Macron'un Dış Politika Başdanışmanı Emmanuel Bonne'un da yer alması dikkat çekici.

Geçmişte; bu tür görüşmelerde, AB'nin şimdiki, bir önceki ve bir sonraki dönem başkanlarının temsilcileri yer alırdı. Almanya, AB'nin bir önceki dönem başkanı iken; şimdiki dönem başkanı Portekiz yerine, Fransa'dan bir temsilcinin katılmış olması, 25 Mart'taki zirvede sonuçlar üzerinde asıl Merkel ve Macron'un belirleyici olacağını gösteriyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Erdoğan, Trump’la yüksek risk alacak: Yüksek kazanç kadar yüksek kayıp da olabilir

Trump’lı bir dünyanın daha kaotik, daha istikrarsız, daha riskli ve daha öngörülmez olacağı kesin. Trump geldi diye alkışlayanların sevincinin zaman zaman kursaklarında kalma ihtimali çok yüksek. Zira adamın sağı solu belli olmadığı gibi bugün bir şey, yarın başka bir şey deme lüksü de bulunuyor

Genç bir muhabirin “vadedilmiş topraklar"la imtihanı

Sene 1994. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller İsrail, Filistin ve Mısır’ı kapsayan bir tura çıkacak. Tarihi bir gezi. O dönem yurt dışı ziyaretlerde haberciler arasında rekabet daha uçağa binmeden VIP salonunda başlar, uçakta devam eder, gezi sonlanmadan da bitmezdi

Dışişleri'nde aşka yer yok mu, yoksa kadının adı yok mu?

Dışişleri’nde uygulanan personel politikasını nasıl okumalı? Bakan ve ekibi diplomasiyi erkek işi olarak mı görüyor, yoksa diplomasiyi tamamen bir istihbarat işi olarak görüp, MİT çalışanlarına daha fazla alan mı açmak istiyor?

"
"