08 Eylül 2014

CHP Kurultayı için mini test

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 18. Olağanüstü Kurultayı için aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur?

Hadi iki soruluk minik bir test ...

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 18. Olağanüstü Kurultayı için aşağıdaki şıklardan hangisi doğrudur?

a)AKP nasıl “ustasının”, MHP de nasıl Bahçeli’nin iki dudağına bakıyorsa CHP de tek adamın emir/komutasıyla hazırolda iş gören, tek ses/tek nefes bir örgüt olduğunu göstermiştir.

b)CHP lideri ayrımcı, mezhepçi ve ötekileştirici bir dil kullandığı konuşmasının büyük bölümünü “AKP Genel Müdürü”ne hakaret ederek geçirmiştir.

c)CHP başına gelen kötü şeyleri “paralel yapıların komplosu, parti içindeki tartışma ve farklı fikirleri ise “fitne” olarak tanımlamıştır.

d)CHP lideri, konuşmasını “ein volk, ein reich, ein führer” diye tamamlamıştır.

e)Hiçbiri.

 

Peki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 18. Olağanüstü Kurultayı için aşağıdaki bu şıklardan hangisi doğrudur?

a)CHP, parti içi sorunları ve tartışmaları bir kenara bırakarak iktidara hazır bir programa sahip olduğu izlenimini güçlendiren olağanüstü (!) bir kurultay geçirmiştir.

b)CHP kurultaydan hükümetin icraatlarını adım adım takip edecek çok sıkı bir “gölge kabine” ile çıkmıştır.

c)CHP, Kürt Sorununun çözümü konusunda kendi ezberini bozan yeni bir inisiyatif ortaya koymuştur.

d)CHP, kurultayı Türkiye’yi daha müreffeh bir toplum yapacak projelerinin halkla iletişimini gerçekleştiren eşsiz bir fırsat olarak değerlendirmiştir.

e)Hiçbiri.

 

Evet işte böyle....

Nedendir bilmem, ama her CHP Kurultayı -bana Oğuz Atay’ın “Korkuyu Beklerken” kitabında bir araya getirdiği, epece de patetik ülke öykülerinden “Ne Evet, Ne Hayır”ı hatırlatıyor!

Diyeceksiniz ki, peki bu iyi bir şey mi?

Ne diyeyim?

Galiba, “ne evet, ne hayır!”

 

 

twitter: @akdoganozkan

 

Yazarın Diğer Yazıları

Orta Doğu’da Arap sonbaharı

Batı’nın lacileri giydirdiği neo-Ladinist Colani güçlerinin Şam’a girmesi ve Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından Suriye’de bir dönem bitti. Muzafferlerin sevinç çığlıkları yanıltmasın, kötü günler bitmiş ve şimdi sırada daha kötü günler de olabilir

Savaşın ekseni Türkiye sınırına dayanırken

İlk bakışta Lübnan ateşkesi akabinde, İran-Hizbullah ikmal hattını kesmeye yönelik bir hamle gibi görünen Suriye’deki cihatçı taarruzu en çok Tel Aviv’i sevindirmiş olabilir ama en çok Şam’ı mı, Tahran’ı mı, yoksa Ankara’yı mı üzecek, bunu söylemek için çok erken

‘Bibi’yi tutuklayanı yakarız’

“Kurallar temelli uluslararası düzen”, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ile Gallant hakkında alacağı tutuklama kararını önce 5 ay geciktirdi, şimdi de “sakın ha, tutuklarsanız yakarım sizi” deme yolunu seçiyor

"
"