17 Ekim 2017

Erdoğan’ın arka bahçesinin ürünleri...

Herkese, her şeye laf yetiştiren, ayar veren, azarlayan, had bildiren Erdoğan’ın arka bahçesindeki bu saçmalıklara bir kez bile müdahale ettiğine tanık oldunuz mu hiç?

Mustafa Talha Gönüllü...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı bir rektör...
Adıyaman Üniversitesi Rektörü!;
“Yabancı bir kadınla tokalaşmak, ateşi tutmaktan daha korkunçtur” dedi...

Nurettin Yıldız...
Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Sosyal Doku Vakfı Başkanı...
“6 yaşındaki çocukla evlenilebilir” diye fetva verdi...

Prof. Dr. Cevat Akşit...
İlahiyatçı...
“Cinsel münasebet sırasında affedersiniz eşeklerin yaptığı gibi tamamen soyunmayın. Çünkü orada melekler vardır, siz soyunursanız melekler dışarı çıkar. Şeytan odada tek kalır, oluşacak çocuk şeytanın nasibi olur” diye buyurdu...

Levent Akbaba...
İmam Hatip Lisesi öğrencisi...
“Kur’an dinletilen fasulye fidanı, diğer fidanlara göre üç kat hızlı büyüyor” şeklinde bir bilimsel buluş yaptı ve TÜBİTAK tarafından ödüllendirildi...

Prof. Dr. Gürbüz Aksoy...
Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi eski dekanı...
“Boğazlarken, besmele çekip tekbir getirirsen, kurbanlık koyun acı duymuyor” diye Nobel’e aday olabilecek bilimsel bir keşif yaptı...

Ali İhsan Yılmaz...
AKP Milletvekili...
“Diş macununun içindeki florür insanları koyun gibi yapıyor. Batılılar, bu yöntemle Müslümanları sindirmek için uğraşıyor” saptamasıyla Batılıların gizli planlarını açığa çıkardı...(Bu örneklerin bazılarını Baskın Oran hocamdan aldım.)

Bu örnekleri artırmak mümkün...
Ama daha fazla vücut kimyanızı bozmayayım...
Bunlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arka bahçesinin ürünleri...

Herkese, her şeye laf yetiştiren, ayar veren, azarlayan, had bildiren Erdoğan’ın arka bahçesindeki bu saçmalıklara bir kez bile müdahale ettiğine tanık oldunuz mu hiç?

Neden sürekli suskun kalıyor?

Aynı görüşte olduğundan mı acaba?

Bunlar kimden cesaret alıyor?

Kimden cesaret aldıkları belli...

Yazarın Diğer Yazıları

Delors asla "AB, Hristiyan kulübüdür" demedi; peki, bu haksız algı neden üstüne yapıştı kaldı?

Avrupa Birliği'nin oluşumunda büyük pay sahibi olan Jacques Delors, Türkiye'de maalesef "Batı ve Hristiyan klübü"nün sözcüsü olarak tanıtıldı, yansıtıldı. Kendi kulüpçülüklerini sürdürmek için Avrupa'dan medet umanların yazdıklarının aksine, "Türkiye'ye tavır almak, AB'yi Hristiyan kulübüne dönüştürme riski taşır" demişti

Türkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi

Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor...

Erdoğan'a nasıl hakaret etmişim?

Soylu'nun “Sahtekar, düzenbaz, alçak” ifadelerini AİHM kantarında tartan savcılar “Eleştiri hakkı” derken, Erdoğan şikayetçi olunca eleştiri içeren cümleleri hakaret sayıyor...

"
"