Haberler

Vatandaş: Dolar çıkmış ne, düşmüş ne, dolarımız mı var, açız aç

"Para yok açız aç, bugün ekmek parası bıulsak ona da şükrederiz''

23 Aralık 2021 14:06

Dolar kurundaki değer kaybı çarşı pazara yansımadı. Ucuz sebze, meyve almak için akşam karanlığında pazara giden vatandaşlar, fiyatların çok yüksek olduğunu söyledi. Vatandaşlar, “Para yok, açız aç. Yazıyorlar, dolar dolar. Dolar çıkmış ne, düşmüş ne? Dolarımız mı var? Biz dolarla çalışmıyoruz ki bugün ekmek parasını bulsak ona şükrederiz. Dolarla marketin pazarın ne ilgisi var ya? Milleti mağdur ediyorlar. Hakkımızı da helal etmiyoruz bunu da bilsinler. Halkımız acından ölüyor yazık insanlara. Devlet büyüklerimiz de maalesef hala 'Şükretmeyi, azla yetinmeyi bilin' diyor. Allah ıslah etsin o insanları" diye konuştu.

İstanbul Bağcılar Yeni Mahalle Salı Pazar'ında konuşan vatandaşlar şunları söyledi:

"Para yok açız aç, bugün ekmek parası bıulsak ona da şükrederiz''

Vatandaş: Para yok açız aç. Düşün yumurta kaç lira olmuş biliyor musun? 45 lira. Yumurta bile almadık alamayız. Bir sürü külfet (aile nüfusu) bunu bir hafta nasıl idare edeceğiz. Yazıyorlar dolar dolar. Dolar çıkmış ne düşmüş ne? Dolarımız mı var? Biz dolarla çalışmıyoruz ki. Bugün ekmek parasını bulsak ona şükrederiz. (Dişlerini gösteriyor) Böyle geziyorum. Para yok ki dış yaptırayım. Bak utanıyorum ki konuşayım.”

''Marketler gibi yüksek fiyata satmak istemiyoruz''

Pazarcı: Biz de fiyatlar gene ucuz yani. Marketler gibi yüksek fiyata satmak istemiyoruz. Müşteri alabilsin, bütçesine göre. Mesela marul tane 4 lira ise yine 4 liraya vermeye razıyız. İnsanların bütçesine bakıyoruz, marketlerde 10 lira bu.   

''Komşuya çocuğumu bıraktım bu saatte bilerek geldim daha uygun oluyor diye''

Vatandaş: Dolarla marketin pazarın ne ilgisi var ya? Şaştım kurudum. Çocuk bezi ile ne ilgisi var, elma ile ne ilgisi var, kıvırcıkla ne ilgisi var, ben buna şaştım. Yalandan, dolardan bahsetmişler. Dolar düştü, neden sebzeler düşmedi, etkisini görmedik. Daha da artmış, 5 kuruş da koymuşlar üzerine. Yok yok herkes yalan söylüyor. Al karnabahara bak, 7 lira, 5 lira. Önceden 2,5 liraya alıyordum. Satan da haklı alan da haklı. Baştakilerin düşünmesi lazım. Nerede... Onunun karnı tok. Komşuya çocuğumu bıraktım bu saatte bilerek geldim daha uygun oluyor diye. Gündüz gelseydim karnabahar 10 liraydı şimdi oldu 5 lira anladın mı kızım.

''Halkı bu kadar rencide etmeye kimsenin hakkı yok''

Vatandaş: Gerçekten ben o kadar şaşıyorum ki halkı bu kadar rencide etmeye kimsenin hakkı yok. Markete gittim yumurtayı 45 liraya aldım. Neden böyle? Dolar yükseldi. Dolarla ne alakası var? Milleti kandırmasınlar.  

''Milleti mağdur ediyorlar''

Vatandaş: Dolar indi, milleti kandırmasınlar. Bazı insanlar var şu an akşam ekmeğini bulamıyor, onları da düşünmeleri gerekiyor. Ben şu an gerçekten çok zor durumdayım. Yemin ederim daha kiramı ödememişim, doğal gazımı, suyumu kesmişler. Evimde çocuklarım mağdur. İki kızım var onlara bakamıyorum. Dolarla hiçbir alakası yok, onlar kendileri fiyatları yükseltiyorlar. Markette 'Fiyatları değiştiriyoruz dolar yükselmiş' diyorlar. Erdoğan eğer milleti düşünüyorsa fiyatları düşürecek. Nereye gitsek dolar yükseldi, dolarla hiçbir alakası yok ki onlar kendiliğinden fiyatları yükseltiyorlar sadece. Milleti mağdur ediyorlar. Ne gerek var ki bunlara? Ama hakkımızı da helal etmiyoruz bunu da bilsinler.

Pazarcı: Bizi sadece poşet vurdu. Bunun kilosu 35 lira olmuş. Bize en büyük sıkıntı yapan bu.

''Pırasa alsak, ıspanak almıyoruz, ıspanak alsak, pırasa alamıyoruz''

Vatandaş: Ya biz hiçbir şey alamıyoruz valla pırasa alsak, ıspanak almıyoruz, ıspanak alsak, pırasa alamıyoruz. Yani doları düşürüp de milleti kandırmanın bir anlamı yok. Önemli olan bunları indirsin ya halkımız açından ölüyor yazık insanlara. Burada her şeyin doğrusunu konuşalım. Mecbur bu saate geliyoruz. Yoksa ben bu saate neden çıkayım pazara? Bu saate daha uygun, bakın halkımız neden bu kadar kalabalık, bu saate ucuzluyor diye. Yoksa bunların hepsi 5 lira, 7 lira, 10 lira. Alamıyoruz inan ki bu saate çıktık anca biraz indirim olmuş. Yoksa bu halkın hepsi kan ağlıyor. Aç, susuz… Hiç kimseden korkmuyorum ben zaten açsam açım. 10 liradan aşağıya bir şey görmüyorum. Sabah geldim 8 lira, 10 lira bir daha eve gittim şimdi bu saate geldim. Her şey pahalı.

''Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum, biraz yardımcı olsun halkına''

Vatandaş: Gidişatımız hiç iyi değil. Buradan Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum, biraz yardımcı olsun halkına. Asgari ücret ile geçinmek kolay değil. Kiralar almış başını gidiyor. 2 bin lira kira veriyorum, bin lira faturalar. İki tane çocuğum okula gidiyor, elde kalıyor 500 lira. 500 lirayla nasıl geçineceğim? Pazara mı gideyim, hastaneye mi gideyim, ilaç mı alayım ne yapayım? Kolaysa kendileri baksınlar. Kolay mı? Şu kadar şey aldım 60 lira. Bekleyin ucuzlayacak.

''Paramız olsa herkes gibi erken gideriz pazara''

Vatandaş: Emekli parasıyla nasıl geçineceğim? Bak bu saate çıkıyoruz, paramız olsa herkes gibi erken gideriz pazara. Ne memnun olacağız kızım ya? Dolarla mı geliyor bunlar? (Tezgâhları gösteriyor) Türkiye’den bunlar, dolarla mı alınıyor? Dolar bahane. Kendi ürettiğimiz ürünler. Yapacak bir şey yok, herkesin eline geçmiş bir fırsat değerlendiriyor. Nasıl soyacağız diye vatandaşı uğraşıyorlar. Bak arabama hiçbir şey alamadım, bir elma aldım bir de portakal, başka hiçbir şey almadım. Bak bomboş. Çünkü alınacak gibi değil ki. Emekli maaşıyla nasıl geçineceksin? Faturalara yetişemiyorsun bir defa.  

''Başlarını yastığa koyduklarında acaba vicdanları rahat mı?''

Vatandaş: Geçen bir kızla konuştum '60 lirayla pazara gittim hiçbir şey alamadım' diyor. Bizde olduğu halde, 200 lira, 300 lirayla geldiğimiz halde memnun değiliz. Onların halini düşününce ben çok üzülüyorum. 'Sağlıklı beslenme' diyorlar ama insanlar beslenemiyor yetersiz besleniyorlar ne yazık ki. Ekmek almış başını gidiyor. Şu anda düşünün bir ekmeği 3 TL yapmışlar insanlar nasıl geçinsin? Ben şahsen kendilerine söylüyorum şu anda başımızdaki bizi yöneten insanlara söylüyorum, bu şartlarda acaba kendileri geçinebilirler mi? 'Allah vicdan versin' diyorum. 'Asgari ücret 4 bin lira' diyorlar. Şu anda Türkiye de diyelim ki bir memur ne kadar maaş alıyor? 5 bin lira. 5 bin lira ile insanlar acaba nasıl geçiniyorlar bir düşünsünler. Sadece memur adam ya. Yıllarını veriyor, okuyor 5 bin liraya çalışıyor. Öğretmen nasıl geçinsin ya? 4 çocuğu var. 4 çocuk diye teşvik ediyorlar '4 çocuk yapın' diyorlar. Bu adam 5 bin TL alıyor nasıl geçinsin? Şu anda kiralar aldı başını gidiyor. Bir ev 2 bin liradan aşağı değil. Bu insanlık mı? Gelsinler 5 bin lira ile geçinsinler. Benim ağabeyim öğretmen, geçinemiyor. Eşi çalışmak zorunda kaldı. Şu anda yeğenim anneme geldi, o bakıyor. Annesiz, babasız, daha çocuk 4 yaşında. Kendi vicdanlarını sorgulasınlar. Bu yöneticiler hiç mi Hz. Ömer’in hayatını okumadılar. Başlarını yastığa koyduklarında acaba vicdanları rahat mı? Lütfen kendilerini sorgulasınlar. Gelsin 5 bin liraya kendileri geçinsinler, sonra insanlara 'Tasarruflu olun' desinler. Adam alıyor kaç bin dolar marka mont, çanta kullanıyor, insanlara gelince 'Siz şükredin.' Neden? Biraz da siz şükredin biraz da siz verin insanlara.

Vatandaş: Nasıl geçineceğiz bilmiyorum. Pazara bu saatlerde geliyoruz ki bir şeyleri uygun fiyata, ucuza alalım diye. Kiralar uçtu. Kimse kimsenin halini anlamıyor. Devlet büyüklerimiz maalesef, 'Şükretmeyi bilin', 'Azla yetinmeyi bilin' diyorlar. Allah ıslah etsin o insanları. Ne diyelim Allah'a havale olsunlar.

Vatandaş: Her şey çok pahalı, alamıyoruz. Allah yardımcımız olsun. Bu saatte, geç geliyoruz biz de uygun alalım diye.

Vatandaş: Çok pahalı. Her zaman 50 lira ile geldiğimizde bir çanta doldurup gidiyorduk, şimdi 50 liraya mandalina, kıvırcık, portakal aldım.

Kaynak: ANKA