Taliban üyesi, HaberTürk'ün Kabil'de bir kadınla yaptığı röportaja müdahale etti: "Karışıklık, kaos çekmemizi istemiyorlar"

Afganistan'ın başkenti Kabil' giden Habertürk programcısı Mehmet Akif Ersoy,  "Asla görüntü çekemediğimiz yerler var, dehşet görüntüler var. Sert müdahale ediliyor" dedi. Kabil'de bir kadınla ilk kez röportaj yapmaya çalıştıklarını söyleyen Ersoy, Taliban üyelerinin kendilerine müdahale ettiğini ve görüntüleri sildirdiğini belirtti. 

Telefonun silinen video ve fotoğraf klasöründen görüntüleri tekrar kurtardıklarını söyleyen Ersoy, Taliban üyelerinin özellikle havalimanı tarafında görüntü alınmasını engellediğini söyledi. 

Ersoy, Kabil'deki son durum için şunları söyledi:

"Oteller boş, neredeyse hiç kimse yok diyebilirim. Çatışma zemini oluşması endişeleri artırdı. Kadınlar sokakta var ama az. Kamu binalarında işler aksadı. Havaalanındaki durum Taliban'ı rahatsız ediyor. NATO envanterindeki pek çok silah Taliban'ın kontrolüne geçti. Müzakerelerden sonuç alınması zor, en büyük endişe iç savaşa yönelmesi."

"Kabil'de kaotik bir sakinlik hakim. Pek çok noktada Taliban güvenlik noktaları oluşturdu. Hayatın normal akışı için çabalıyorlar. Az sayıdaki gazeteciye hayatın normal olduğunu göstermek istiyorlar. Karışıklık, kaos çekmemizi istemiyorlar. Havaalanı çevresinde çekim yapmak yasak. Basın ofisi oluşturmaya başlamışlar, sokaklarda çekim yapmak için izin almak gerekiyor. Bu devletleşme anlamını taşıyor."

"Başka bir hayata tanıklık eden herkes kaçmak istiyor"

Ersoy, Kabil'de güvende kalabilmek için kılık ve kıyafetlerinde değişiklik olabileceğini belirterek, "Dikkat çekmemek için kılık kıyafetimizi değiştirebiliriz, sakal bırakabiliriz" dedi.

Afganlıların ülkeden kaçmaya çalıştığını söyleyen Ersoy, "Herkes Kabil'den kaçmaya çalışıyor; korkanlar, iş bulmak isteyenler, batıda yaşamış olanlar buradan kaçmak istiyor. Başka bir hayata tanıklık eden herkes kaçmak istiyor. Asla görüntü çekemediğimiz yerler var, dehşet görüntüler var. Sert müdahale ediliyor. Bir sokakta 'Taliban ve DEAŞ paralı teröristlerdir' yazıyordu. Bizi gören herkes elimize kağıt tutuşturmaya çalışıyor. Türkiye'de oturum izni alanlar onları gösteriyor, 'Ben bu ülkeden nasıl çıkarım' diye soruyorlar" ifadelerini kullandı.