07 Kasım 2021 15:19
Türkiye’de son 40 yıldır terörle karşı karşıya olduklarını belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, “Son 5 yılın içerisinde 15 Temmuz’dan bu güne kadar ciddi şekilde teröre karşı yapılan mücadelede zirveyi yakalamış vaziyetteyiz. 10 bin PKK militanı dağdaydı. Dün sordum sayı 158’e düştü” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, “Adım Adım 2023, İl İl Anadolu’ programları kapsamında beraberindeki heyetle birlikte Elazığ’a geldi. Bir otelde partililerle bir araya gelen Yıldırım, siyasetçinin sorumluluğu ve vebalinin çok fazla olduğunu vurgulayarak, “Siyasetçinin verdiği karara göre ülke şekillenecektir. Önü açılacak, tıkanacak, problemin içerisine girecektir. Vebali çok olan bir meşeliğin mensubuyuz. Önümüzdeki günlerde nelerin geleceğini bilmiyoruz. Sağlık bakanımız burada depremi bırakıp gitti. Daha sonra hep yaşadık, pandeminin ne olduğunu gördük. Salgının ne olduğunu, insanımızın nasıl öldüğünü gördük. 2 yıldır da pandeminin gölgesi altında yaşıyoruz. Okullarımızı, fabrikalarımızı kapattık, üretimi durdurduk vatandaşı evimize kilitledik. Uzun süre açtık geri kapattık. Hastalığı kontrol altına alalım diye yaptık. Bu tüm dünyada böyleydi. Türkiye sağlık altyapısı ile birlikte dünyada yüz akı ile bu husustan çıktı. Maalesef aşılamada hız düştü. Bizim isteğimiz aşı kampanyasına desteğinizi isteyeceğim. Biz aşı kampanyasında ne kadar zirve yaparsak bu hastalığı kontrol altına alırız” dedi.
Bir ülkenin güvenliğinin önemli olduğunu dile getiren Yıldırım, “MHP’nin siyasetinde birinci önceliği güvenliktir. Güvenlik olmadığı zaman hiçbir şey olmaz. Güvenliğin olmadığı yerde ticaret, yatırım, özgürlükler olmaz. Irak’ta hangisinin fikir hürriyeti vardır. Suriye’de hangisinin güvenliği söz konusudur. Türkiye’de son 40 yıldır terörle karşı karşıyayız. Son 5 yılın içerisinde 15 Temmuz’dan bu güne kadar ciddi şekilde teröre karşı yapılan mücadelede zirveyi yakalamış vaziyetteyiz. 10 bin PKK militanı dağdaydı. Dün sordum sayı 158’e düştü” diye konuştu.
Meclisin düşüncesinin, tavrının düşmana destek vereceğini ya da moralini bozacağını aktaran Yıldırım, “Bundan 15 gün önce TBMM’ye bir tezkere geldi. Tezkerenin özelliği son 4 yıldır gelen tezkeredir. Irak’ın kuzeyine ve Suriye’ye Türk askerinin gidip girebilmesi, operasyon yapabilmesini kapsayan tezkere. Bu tezkereye yıllar yılı HDP hayır demiş. Ama bu tezkereye bu sefer CHP de hayır dedi. Gerekçesi tezkerenin içerisindeki yabancı askerlerin Türkiye’de konuşlanmasıydı. Bu DHKP-C ile ilgili uluslararası operasyonlar için konulmuştur. Aynı cümle 2019’da da, 2020’de de vardı. O zaman hiç sesleri çıkmadı. Şimdi tezkereye CHP ve HDP hayır dedi. Tezkere geçti. Bu tavır cephede bulunan Mehmetçiğe ne yaptı, morallerini bozdu. Bitirmek üzere olduğu teröristleri Mecliste bildiği HDP destekliyordu ama arkasından yüzde 25 oya sahip CHP de ona destek verdi. PKK’lı ne yaptı, sevindi. Hepsi zil taktı oynadı. Niye, Türkiye’de kendilerinin arkasında yüzde 35’lik bir destek buldu. CHP Atatürk’ün partisidir. Yakıştı mı, yakışmadı. Ben bugüne kadar CHP’yi Kanal İstanbul’dan dolayı hiç eleştirmedim. Kanal İstanbul’a karşı olabilirsin, falanca köprünün yapılmasına da karşı olabilirsin. Tüneli de beğenmezsin. Bunların hepsi anlaşılır. Önemli olan dış politikadır. Bu dış politikada siyasetçilerin bir olması gerekir. Ülke insanının bir olması gerekir” dedi.
© Tüm hakları saklıdır.