Limter-İş'ten örgütlenme çağrısı: Yaklaşık 200'e aşkın işçi yaşamını yitirdi, örgütlü ve birlik içinde olmadığınız, taşeron ve patronların karşısında dikilmediğiniz müddetçe böyle olacak

T24 Video

DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası Tuzla tersaneler bölgesinde son aylarda meydana gelen iş cinayetlerini protesto etti.

Son iki ayda yaşanan iş cinayetlerine yönelik yapılan basın açıklamasında, yaklaşık 200'e aşkın işçinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. 20 yaşında elektrik mühendisi öğrencisi bir işçinin, ağır ve tehlikeli şartlarda çalışan emekli işçinin, 8 çocuğu olan bir babanın alınmayan tedbir sonucu hayatlarını kaybettiği aktarıldı.

Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye, Depo ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (Limter-İş) Tuzla tersaneler bölgesinde son iki ayda yaşanan iş cinayetlerine yönelik basın açıklaması düzenledi. Caddeyi trafiğe kapatan işçilere polis müdahale etti.

Limter-İş, İnşaat-İş, Dev Yapı-İş, Enerji-Sen, Sosyal-İş, Dev Turizm-İş iş cinayetlerine karşı İçmeler Köprüsünde yaptığı yürüyüşte örgütlü ve birlikte mücadeleye çağırdı.

Sabah 7.30'da Tuzla İçmeler Köprüsü'nden yürüyüş eylemi başladı. Tuzla tersaneler bölgesinin önünde düzenlenen basın açıklamasında Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı,

''İş cinayetlerinin asıl sorumluları olan tersane patronları yargılanıp ceza almadığı müddetçe emeğimiz sömürdükleri gibi canımızı da almaya devam edecekler. Biz mücadelemizden vaz geçmeyeceğiz. Örgütleneceğiz ve bu kan emici düzeni değiştireceğiz'' ifadelerini kullandı.

Yaklaşık  işçinin yaşamını yitirdiğini aktaran Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı,

''20 yaşında bir arkadaşımız elektrik mühendisi olacaktı. Alınmayan tedbirden dolayı düşerek yaşamını yitirdi. Hayatının baharındaydı daha. Dün bir arkadaşımız emekli olmasına rağmen ağır ve tehlikeli bir iş olan tersanelerde çalışıyordu. Ağır iş şartlarından dolayı kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 1 hafta önce yine alınmayan tedbirden dolayı bir arkadaşımız daha yaşamını yitirdi arkasında 8 çocuğu kaldı. İşçiyiz, kardeşiz, biz buraya ölmek için gelmiyoruz. İktidar aynı zamanda yargı. İş cinayeti yaşandığı zaman personel patronları birinci dereceden sorumludur. Mühendisler ya da iş güvenlikçileri değil bizzat personellerin patronu yargılansa, işçi öldürmekten ceza verilse kan parası ödeyerek işçi ailelerimi satın alamazlar. Alın terimizi, emeğimizi sömürmekle yetinmiyorsunuz, kanımızı satın alıyorsunuz. Buna müsaade etmeyeceğiz. Ya işçilere insan gibi davranacaksınız ya da sizin yollarınız keseceğiz, bedeli ne olursa olsun. Bu tersanelerde yaklaşık 200'e aşkın işçi arkadaşımız yaşamını yitirdi. Örgütlü değilsiniz, birlik içinde değilsiniz. Örgütlü ve birlik içinde olmadığınız sürece taşeronların, tersane patronlarının karşısına dikilmediğiniz müddetçe böyle olacak'' dedi.