Haberler

"Kazakistan'da olaylar tamamen yatışmadı, halk hükümetin istifasını yeterli görmüyor"

"Göstericiler, 'Biz terörist değiliz, taleplerimiz var' dediler ve isteklerini sıraladılar"

09 Ocak 2022 13:10

Orta Asya uzmanı, gazeteci Esedullah Oğuz Kazakistan'daki son durumu KRT TV'de Semra Topçu'ya anlattı. Haftanın Panoraması programında, halkın Cumhurbaşkanı Tokayev ile görüşme talebine henüz yanıt verilmediğini belirten Oğuz, olayların tamamen yatışmadığını vurguladı.

Esedullah Oğuz Kazakistan'daki durumu şöyle özetledi:

"Kazakistan’da internet serbest bırakılmadığı için sağlıklı bilgi alamıyoruz ama olaylar tamamen yatışmadı. Göstericiler, 'Biz terörist değiliz, taleplerimiz var' dediler ve isteklerini sıraladılar. Yani durum şu anda hükümetin kontrolü altında ama tamamen yatışmış değil."

"Hükümetin çekilmesini yeterli görmeyen halkın talepleri arasında Tokayev'in tamamen yönetimden çekilmesi, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan bir geçici yönetim oluşması ve seçime gidilmesi var. Aynı zamanda reformlar talepleri de dile geliyor" diyen Oğuz, gelir dağılımındaki adaletsizliğin en büyük rahatsızlıklardan biri olduğunu söyledi ve "Ekonomik taleplerin yanı sıra Nazarbayev rahatsızlığı da çok büyük" dedi.

Gazeteci yazar Oğuz, "Kazakistan'da İnsanlar 30 yıllık Nazarbayev yönetiminden sıkılmış ve bıkmış durumdalar ve Nazarbayev'in tamamen çekilmesini istiyorlar" ifadesini kullanırken Nazarbayev'in yarattığı rahatsızlığın kaynağı ise şöyle açıkladı:

"Kazakistan dünya petrolünün yüzde 3'ünü barındırıyor. Onun yanında gaz var, uranyum, lityum gibi yeraltı kaynakları var, yer altı kaynağı bakımından çok zengin bir ülke. Çin ve usya ile milyon dolarlık anlaşmalar yapılmış durumda. Nazarbayev ve ailesi bu anlaşmalardan elde ettiği kazancı devlet kasasına yatırmak yerine damadı aracılığıyla Rusya ve Avrupa'da şirket kurarak kendi zimmetine geçirdi. Halk bunu biliyor. 30 yıl boyunca buna dayandı, dediler ki Nazarbayev yiyor ama ülkenin kalkınmasına da en azından katkısı oluyor. Oysa şimdi ülkenin kalkınmasına katkısı olmadığı tam tersine ülkeyi ekonomik olarak Çin'e bağımlı hale getirdiği, siyasi ve askeri olarak da Rusya'ya bağımlı hale getirdiği anlaşıldı. Bakın bağımsızlıktan 30 yıl sonra en ufak olayda hemen Rusya'yı yardıma çağırdı yani kendi ordusuna kendi silahlı kuvvetlerine güvenmiyor, halkına güvenmiyor ve terörist olarak damgalıyor. Dolayısıyla Nazarbayev ve Tokayev halkın gözünde meşruiyetini tamamen kaybetti."

Nazarbayev'in Kazakistan'dan ayrıldığına dair iddiaları değerlendiren Oğuz, "Avrupa'da olduğu iddia edildi ama sonra başkentte olduğu açıklandı ve yönetimde hakimiyeti de sürüyor" dedi. Yolsuzluk ve mal varlığı rahatsızlığına dikkat çeken Oğuz, 785 milyon dolarlık gayrimenkul varlığına işaret etti:

"Nazarbayev Kazakistan'ın tüm kaynaklarını kendi zimmetine geçirmiş durumda. Şu anda Avrupa'da ve Amerika'da bilinen gayrimenkullerinin değeri aşağı yukarı 785 milyon dolar. Küçük kızı Cenevre'de 75 milyon dolara bir malikane satın aldı. Manhattan, Florida, Monaco'da ve İspanya'da değişik yerlerde gayrimenkulleri var. Dolayısıyla halk artık bunları biliyor ve değişmesini istiyor."

"Olayların arkasında Amerika ve Rusya var" iddiası

Amerika ve Rusya gibi ülkelerin Kazakistan'ı karıştırdığı, "Asya Baharı" yaşandığı ve gerilimin bölge ülkelerine sıçrayacağı gibi senaryoları değerlendiren Esedullah Oğuz, bölge insanı olduğunu, akrabalık bağları olduğunu ve Kazakistan'ı yıllardır sistematik bir şekilde izleyen neredeyse tek gazeteci olduğunu vurguladı ve bu yorumlara katılmadığını belirtti. Türkiye'nin olaylara bakışının tek yönlü olduğunu da söyleyen Oğuz şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kazakistan'da halk rahatsız, bunun arkasında Amerika ya da Rusya aramaya gerek yok. Tabii ki olaylar geliştikçe birileri kendi çıkarı için bunu kullanmaya çalışacaktır. Ama sokağa çıkan insanlar normal insanlar, insanca yaşam talebiyle sokağa çıkanlar. Türkiye'de bazı Türk dünyasına gönül vermiş milliyetçi arkadaşlar Kazakistan'daki gelişmeleri çok tek yanlı değerlendiriyorlar. Dost acı söyler, gerçekleri dile getirmemiz lazım. Hastalıkları teşhis etmemiz lazım ki tedavi edebilelim.
Mesela Türk Devletleri Teşkilatının hiç bir etkisi yok, daha önce söylemiştim bana kızmışlardı. Ama şimdi görüldü ki, kağıt üzerinde. Türkiye'nin hatırı için kerhen evet dediler. Bakın Türk dünyasının kalbinde sorun oldu ve Türk Dünyası Teşkilatı kimsenin aklına gelmedi. Herkes dönüp Moskova'ya baktı, oradan çözüm bekledi. gerçekçi olmak lazım..."

Gerilim başka ülkelere sıçrar mı?

Orta Asya'ya olayların yayılmasını beklemediğini söyleyen Oğuz şöyle değerlendirdi:

"Bölgede demokrasi kültürü yok. daha önce de benzer olaylar oldu, başka ülkeleri etkilemedi. Şimdi de başka ülkeleri etkilemez bence. Kazakistan'daki olayların komşuları etkileyeceğini sanmıyorum ama komşulardaki diktatörler, devlet başkanları kendi ülkelerinde zamları indirip önlem almak isteyebilirler. Dolayısıyla bölgeye böyle bir etkisi olur ama başka ülkelerde halkın sokağa döküleceğini zannetmiyorum."