“Meclisin canlı yayınlanmasını hafife almışlardı"
İBB Meclisi'nin canlı yayınlanmasını örnek olarak gösteren İmamoğlu, “Belediye meclisinin canlı yayınlanmasını hafife almışlardı. Biz de yapıyorduk demişlerdi. Gerçek anlamda bunu biz yaptık. Kentte olan biteni vatandaşın önüne koyuyoruz. Vatandaş izliyor kendi özgün kararını veriyor. İlçe belediye başkanlığım dönemimde kentsel dönüşümle ilgili uğradığımız bir haksızlıkla ilgili İBB Meclisi'nde yaptığım konuşmanın kaydını istedik alamadık. Hatta bizim arkadaşlara kızdım niye çekmediniz diye. Yöneticiler gelir geçer bu işin esas sahibi halkımızdır. Onlar neler olduğunu bilmeli, hissetmeli” diye konuştu.
“Kanalı müsilaj konusunun dışında tutacaktık ama..."
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun, Kanal İstanbul'un müsilaj sorununu çözeceği, Karadeniz'den gelen suyun Marmara'yı temizleyeceği yönündeki açıklamalarını da değerlendirildi.
İmamoğlu “Temel için kendini paralayan Ulaştırma Bakanı'nın müsilaj ile ilgili bir izahı var. Biz Çevre ve Şehircilik Bakanı ile birlikte çok iyi bir müsilaj ile mücadele süreci yürütüyoruz. Kendisine de teşekkür ediyorum. Aldığımız kararlar yürüyor. Bilim kurulu oluştu, önerilerimiz dikkate alındı. Kanal meselesini gündeme getirince Çevre ve Şehircilik Bakanı, ‘kanal meselesi çok siyasileşti müsilaj konusunu bunu katmadan yolculuk tanımlayalım' dedi. ‘Çok ilgili ama haklısınız dışında tutalım' dedim. ‘Biz ağzımızı açmayacağız' dedik. Ama Ulaştırma Bakanı 3 gün sonra ‘kanal olacak Karadeniz Marmara'ya akacak ve Marmara düzelecek' dedi. Bakana mesaj atıp konuyla ilgili bilimsel tez varsa yollayın dedim. Hala yanıt almadım. Israrla da konuşmaya devam ediyor. Ben sayın Murat Kurum'a dedim ki ‘işin dışında tutalım dediniz ama sizin bakanınız ilişkilendirdi, ben ağzımı açmadım' dedim. Hem de saçma bir iddia ile” yorumunda bulundu.
“47 milyon kişiye eşdeğer"
İmamoğlu, bilim insanı Prof. Dr. Seval Sözen'in konuyla ilgili verilerini aktararak “Kanal Marmara'ya 47 milyon kişi eşdeğerinde organik madde boşaltacak. Hem de Marmara denizinin en hassas yerine, Küçükçekmece ve civarındaki sahile yüzeyden boşaltacak. İstanbul nüfusunun 3, tüm Marmara kıyısındaki nüfusunun 2 katı organik madde Marmara'ya akar. Bu Marmara Denizi'nin bitişi demektir. Alınan önlem ve yapılan çalışmalar anlamsız kalacaktır” dedi.
İmamoğlu'ndan Ulaştırma Bakanı'na: Kanalı Solaklı Deresi zannetti
Bu veriler ışığında Ulaştırma Bakanı'nın açıklamasını değerlendiren İmamoğlu şunları söyledi:
"Bakan da diyor ki ‘oradan su akacak Marmara düzelecek.' Memleketime atıfta bulunayım. Trabzon'un Solaklı Deresi zannetti orayı. Akıl tutulması. Bu akılla kanalın temeli atılacak diyorsunuz.
Hayır cumartesi atılacak temel Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında yapılması zorunlu olan köprü. 3. Köprü bağlantı yolunun batı kesimi ile bağını güçlendirecek.
Mahmutbey trafiğini de hafifletecek gerekli bir köprüdür. Otoyol da planlara 2006'da işleniyor. Daha ortada Kanal İstanbul fikri bile ortada yokken. Siyasi şov, birilerine yaranmak için bu tören düzenleniyor. Belki cumhurbaşkanının haberi yok ben bilgilendirme görevimi yerine getiriyorum."