Haberler

"Hindistan aşı patent hakkını delebilir"

Fulya Canşen, Avrupa ve dünyada Koronavirüs ve Covid-19 aşılarına ilişkin son gelişmeleri anlattı

12 Mayıs 2021 17:11

Köln

Aşı kampanyalarında ilerleme kaydeden Avrupa artık Türkiye gibi ülkelerden çok farklı konuları tartışıyor. Gençlere ve çocuklara da aşı vurmaya başlayalım mı? Aşı olanlara hangi ayrıcalıkları vereceğiz? Bu ayrıcalıklar toplumda bir kutuplaşma yaratır mı? En güvenli tatili nerede yapabiliriz gibi dünya üzerinde pek çok ülke için lüks gelebilecek sorunlar bunlar.

Aşı patentlerinin askıya alınıp alınmaması tartışması bile uzun sürmedi. Bu teklifi yapan Amerika 12-15 yaş arasındaki çocuklar bile aşılamaya başladı. Başkan Joe Biden, 4 hazirana kadar halkın %70’inin aşılanmasını hedefliyor. Ancak son günlerde Amerikalılar ilginç bir gelişmeyle karşılaştılar. Biden’ın selefi Donald Trump’ın seçmenleri ki, bunlar daha çok güneyde ve doğuda yaşıyor, aşıya karşı direnç gösteriyorlar. Hatta bu nedenle Biden’ın aşı hedefine ulaşamayacağını iddia edenler var. Bakalım Amerika ne zaman toplumsal bağışıklığa kavuşacak.

AB’nden ilaç atağı

Bugüne kadar daha çok aşıya konsantre olduğu ve ilaç araştırmalarını ihmal ettiğini kabul eden AB ise, salgının uzun süreceğinden yola çıkarak, tedaviyi kolaylaştırmak ve hastalığın uzun vadeli etkilerini azaltmak için artık ilaç üretimine ağırlık verecek. Belli ki AB, aşı konusunda düştüğü hataya, Covid-19’a karşı geliştirilecek ilaçlarda düşmemeye niyetli, o yüzden, bana göre geç de olsa şimdiden bir strateji belirledi. Şu ana kadar Avrupa İlaç Ajansı, EMA’nın lisans verdiği tek bir ilaç var; o da Amerikan menşeli Remdisivir. Ancak ekim ayına kadar ajansa 3, yıl sonuna kadar da iki başvuru daha yapılacağı şimdiden ilan edildi. Bunlardan biri de Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in sahip olduğu BioNTech firmasının geliştirdiği ilaç.

AB’nin sağlıktan sorumlu komiserliği, ilaçların klinik araştırmalarını teşvik etmek, lisans sürecini basitleştirmek, üretim kapasitesini desteklemek istediğini açıkladı. AB bunun için sadece para vermeyecek, ilacın etkin maddesinin bulunması ve piyasaya sunulmasında da ilaç firmalarına destek sunacak. EMA’nın şu ana kadar ilaç bulması ihtimali olan 57 firma ile iletişim halinde olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca AB Komisyonu, Avrupa’da üretim kapasitesini arttırmak için öncelikle 40 milyon Euro ayırdı. Bu sadece başlangıç teşviki. Komisyon şubat ayında da HERA adı verilen 75 milyon Euro’luk bir acil durum fonu oluşturmuştu.  AB Komisyonu, yıl sonuna doğru lisan çıkması beklenen ilaçlardan, bütün üye ülkelere dağıtılmak üzere üç posta ısmarlayacağını da bildirdi. Görünen o ki, aşıda olduğu gibi Covid-19 ilaçları da önce parası olanlar ve ilk önce sipariş verenler için üretilecek ve eğer Amerika, İngiltere ve Çin izin verirse Avrupa bu konuda bir tekel yaratmaya çalışacak.

Hindistan neden bulduğu aşıyı üretmiyor?

Dünya Sağlık Örgütü bugün Hindistan’da görülen Covid-19 varyantına 44 ülkede daha rastlandığını duyurdu. Bir yandan virüs ile cebelleşen Hindistan, bir yandan da patent haklarını delmenin yollarını arıyor.

Dünyanın en büyük aşı üreticisi biliyorsunuz Hindistan’da. Hintli özel şirketler ayda 300 milyon dozdan fazla aşı üretebiliyor. Şimdilik dezenfektan üreten kamu şirketlerinin de üretim kapasitesi bir o kadar. Hukukçuların bir kısmı, sırf bu yüzden bile Hindistan’ın aşıların patent haklarının askıya alınması için çekingen davranmaya ihtiyacı olmadığı görüşünde. Ayrıca Hindistan yasaları hükümete, acil durum söz konusu olduğunda patent sahibi izin vermese bile şirketlere lisans sağlama hakkı tanıyor. Aynı hakka aslında Dünya Ticaret Örgütü de sahip.

Natco adlı bir şirket aşı değil ama Covid 19’un tedavisinde yardımcı olan bir ilacın kopyasını üretmek için mahkemeye başvurdu. Alınacak mahkeme kararının aşılar için de emsal teşkil edeceği düşünülüyor. Hintli uzmanlar, Bill Gates ya da ilaç firmaların iddia ettiği gibi üretilecek aşının kalitesinin düşük olmayacağını öne sürüyorlar. Burada anlaşılması güç olan bir durum daha var. Aslında Hindistan kendi korona aşısını çoktan buldu ama üretmiyor. Üretmediği halde neden patent haklarının kaldırılması için bu kadar uğraşıyor bilemedim. Bildiğim bir tek şey var o da şu; Hindistan patent hakkını delse ya da kendi aşısını üretmeye kalksa bile önünde aşılması çok zor olan dağ gibi bir sorun duruyor: Hammadde tedariki. Ne yaparsak yapalım yine, kendi aralarında bile birbirinden hammadde saklayan varlıklı ülkelere ve onların tekellerine muhtacız. İçimden şöyle diyesim geliyor; ahlak sükut etmiş, aşı ve ilaç karları yükselmekte.