Haberler

Fatih Tezcan: AK Parti medyayı yanlış kullanıyor

2023 seçimlerini yorumlayan Tezcan, seçimi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanacağını düşündüğünü söyledi

09 Aralık 2021 21:44

Gazeteci Fatih Tezcan, Adem Metan’ın Youtube Kanalında hazırlayıp sunduğu 'Peki Sonra' programına konuk oldu. Programda 2023 seçimlerini yorumlayan Tezcan, seçimi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanacağını düşündüğünü söyledi. Fatih Tezcan, "AK Parti medyayı yanlış kullanıyor" yorumunda da bulundu.
 
Gazeteci Adem Metan'ın konuğu olan Fatih Tezcan 2023 seçimlerini değerlendirdi. "Bizim sandığı değil, kalpleri kazanmamız lazım" diyen Tezcan şunları ifade etti:
 
"İslam’da toprak fethi yoktur, toplum fethi vardır. İslam adım adım gitmez adam adam gider. Bir yanlışlık var insanları istatistiğin konusu yaptık bizim yürekleri almamız lazım yürekleri kazanmamız lazım, yüreği kazanmadıktan sonra seçimi kazanmanın bir faydası olmuyor bak ortada. Ortada gerilim , mutsuzluk, huzursuzluk var. Bizim sandığı değil kalpleri kazanmamız lazım. Sandık sandıktır, kazandık sandıktır. Sanmanla kalırsın olmaz öyle, yürekleri kazanmamız lazım o başka bir şey. Karşı tarafın hatalarını manivela olarak kullanıp evet karşı taraf dediğimiz bacıya küfreden batıya bizi işgal edin diye yalvaran şeyden bahsediyorum bir zihniyet çukurluğundan bahsediyorum tamam da onun yanlışı seni yüceltmez. La ilahen doğru ama İllallahın yanlış. Öyle bir İllallah demelisin ki sen tertemiz olmalısın. Ha şunu söylemiyorum sıfır hırsızlık, keşke.. muhakkak çürükler, çarıklar olacaktır ama sen kendi içindeki namuslu ahlaklıları sevindirmez üstüne birde cezalandırırsan kainatın vicdanı vardır ben ona inanırım. Şu an düşman seviniyor AK Parti iktidar ama muktedir değil deniyor işte dediğimize geliyor ülke 20 senesini geri mi isteyelim? Davanda haklıyken haksız duruma düşüyorsun. 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanacağını düşünüyorum. AK Partili bazı milletvekili adaylarının düşeceğini bununda 2024 Belediye seçimlerine yansıyacağını düşünüyorum. AK Partinin kendi icraatlarını anlatamadığını düşünüyorum."
’Peki Sonra' programında öne çıkan konu başlıkları ise şöyle;

"Darbenin olacağını iki buçuk sene öncesinde Tayyip Bey'e söyledim"

"Darbenin olacağı iki buçuk sene öncesinde Tayyip Bey'e söyleyen benim. İki buçuk senede FETÖ ile ilgili bir eser koymuyorsun; 15 Temmuz gecesi birde darbe oluyor diye milleti silahlarla sokağa döküyorsun ve o gecede yine Tayyip Bey'in yanındasın yine kitabım yok. Tayyip Bey 16 Temmuzda öğlen 13:00’a kadar uçaksavar tehdidi altında olduğunu biliyor muydun? Kimse bilmiyor bunu, herkes gece bitti zannediyor. Sabah 7-8 de MİT Müsteşarını aradığını hatırlıyorum ben. Eskişehir’den jetler falan çağrıldığını hatırlıyorum ben sabah 9:00’da. Sabah 09:00 olmuş ülkenin Cumhurbaşkanı uçaksavar tehdidi altında, bunun görüntüleri de var bende. İnsanlar bu röportajla öğrenecek. O gece milletçe biz olabildik, mini etekli kız da oradaydı, streç pantolonlu kız da işte bu biziz. 15 Temmuz’da millet devleti korudu.

"Kutuplaşıyoruz ama karşılaşmamalıyız, komşulaşmalıyız"

Polarizasyon gelişmiş toplumlarda olur, Amerika’ya bak dünyanın en büyük polarizasyonu orada yaşanır. Niye çünkü Demokratlarla - Cumhuriyetçiler budur. Baktığında Türkiye’de aslında Tayyip Bey bunu sağlamaya çalışıyor, çok sahte polar var; yani kutup var. Türkiye’de kutuplaşmaktan rahatsız olan kesim 100 seneden beri tek kutup ülkeyi yöneten veya sömüren kesim. 100 seneden beri ülkeyi tek kutuptan yöneten kesim muhafazakarlar söz konusu olunca kutuplaşma var diyor. Evet kutuplaşıyoruz ama karşılaşmamalıyız, komşulaşmalıyız. Benim komşum CHP’li olabilir, İYİ Partili olabilir, Milliyetçi olabilir. HDP benim için kolay kapanacak bir mesele değil; benim için varlığını da çok sahte buluyorum. Silah zoruyla olan her şey çok sahtedir. Bu İslami olsa da olmasa da böyledir, FETÖ de sahtedir. Hep beraber öğreneceğiz bunu aynı toplumdayız.
 
İnatlaşma üstünden iman olmaz, itikat olmaz, Atatürkçü olunmaz, Kemalizm olmaz, herkes kendi doğru bulduğu şeyi yaşayacak. Yaşarken bana göre şuraya gelinecek. Bir Özgecan Aslan meselesi yaşandı biliyorsun Allah rahmet etsin, bütün Atatürkçüler- Kemalistler, bütün AK Partililer seksen milyon idamda uzlaştık; nerede uzlaştık aslında adalette uzlaştık. Siyasi bir algoritma var, bir dizayn var bundan dolayı Özgecan Aslan’ın katili cezaevine kondu. Benim vergimle beslendi. Örnek olarak verdiğim için kullanıyorum bu aforizmayı. Ben bundan çok rahatsızım. Hayır her iki taraf askeri müştereklerle birleşmeli evvela adalet konusunda hiç parti falan gözetilmemeli. Benim bir arkadaşımın oğlu intihar etti 17 yaşında. Mezar yeri için bir şey gerekti yeriyle ilgili. İstanbul’da mesela bu arkadaşım. Koyu AK Partilidir. Mesela Gürsel Tekin yardımcı oldu. Normalde asla aklına gelmez değil mi? 'Ölümde ayrışamayız' diye bir cümle kullanmış ne kadar güzel bir şey bu.

"AK Parti medyayı korkunç yanlış kullanıyor"

AK Parti medyayı kullanamıyor. Large geniş bir ortam sağlansa bunun AK Parti'nin işine geleceğini düşünüyorum ama AK Parti'nin bunu bir şekilde 'aman onu sustur aman bunu kapat aman o bunu söylemesin ama şunlar görüşmesin' olmaz böyle bir ortam sağlayamayız. Dijital dediğimiz devir zaten buna müsait değil. Durduk yere antipati kazandığını düşünüyorum bazı tiplerin. Monoblok yapı kimsenin işine gelmez, çok sesliliğe yer vermeliyiz. Sünni – Alevi meselesi. Benim çok sevdiğim sünni-alevi dostlarım var. Ömrüm onlarla geçsin istiyorum.

"Bizim kendi peygamberimizden haberimiz yok"

Bizim peygamberimiz bir devrimci, bir centilmen. O zaman çok eşlilik var. Hiç birisine talimat vermemiş. ‘’Ayşe Yemek Koy ’’ hiç olmamış şimdi. Saçları uzunmuş ve saçlarını yıkamak için eşine ‘’Hatun burada senin şefkatine ihtiyaç var’’ diye naifçe yardım istermiş. Biz şimdi bunun neresindeyiz? Niye biz İsrail – Filistin olduğunda kahrolsun İsrail deyip eve gelince hatuna İsrail tavrı yapıyoruz biz?
 
Televizyonda artık gerçekleri konuşmuyorlar, hep goy goy, televizyonu pizza yemeye gittiğimde izlerim. Bana artık o kadar boş geliyor ki, gerçekleri konuşmuyorlar ki. Ahmet Hakan soru soruyor ama cevabı ben biliyorum. Televizyona başka cevaplar vermeye çıkıyorlar, gerçekçi bulmuyorum. Bana bir şey vermesi gerekir. Mesela Oktay Sinanoğlu izlerdim, Teoman Duralı... Bir fikir ve kanaat almam gerekir yoksa bana boş geliyor."