Cumartesi Anneleri 1001. haftada Bulut ailesi için adalet istedi

T24 Video

Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı'nda bugün bir kez daha bir araya geldi. Kayıp yakınları 1001'inci hafta açıklamasında gözaltında kaybedilen Mustafa, Fahri, Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut'un akıbetini sordu.

Geçen haftaki 1000'inci hafta eyleminde kaldırılan polis barikatları aynı gün yerine konulurken, Cumartesi Anneleri/İnsanları bugün de eylemlerini polis barikatları eşliğinde yaptı. Eyleme, Cumartesi Anneleri ve hak savunucularından sadece 10 kişi katılmasına izin verildi. Cumartesi Anneleri/İnsanları, hak savunucularının da destek verdiği eylemde, karanfiller ve kayıpların fotoğraflarını taşıdı.

1001'inci haftada açıklamayı okuyan gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, Plaza de Mayo'nun kurucu annelerinden Nora Morales de Cortiñas'ın hayatını kaybettiğini hatırlattı, "Onu unutmayacağız" dedi.

"Gözaltına alındıkları inkar edildi!"

Ocak, "Bulut Ailesi için 30 yıldır adalet istiyoruz. 1001 haftadır, gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbeti hakkında hakikati öğrenmek için mücadele ediyoruz" dedi. 13 Mayıs 1994' te Lice'ye bağlı Kabakkaya (Entağ) köyünün yakılmasının ardından 6 köylü ile birlikte gözaltına alınan Mustafa Bulut'un gözaltına alınmasın ardından gelişen süreci Ocak şöyle aktardı: "Mustafa gelmeyince Baba Latif Bulut, oğlunu sormak için o dönem bir bölümü sorgu merkezi olarak kullanılan Lice Yatılı İlköğretim Bölge Okuluna gitti. Ancak askerler tarafından tehdit edilerek tartaklandı ve oradan uzaklaştırıldı. Bu sefer Bulut Ailesi'nden 36 yaşındaki Fahri Bulut, 15 Mayıs 1994 tarihinde Mustafa'yı sormak için Lice'ye doğru yola çıktı ama geri dönmedi. Bunun üzerine Bulut Ailesi'nden 39 yaşındaki Ramazan, 38 yaşındaki Ekrem ve 28 yaşındaki Ali Bulut, 17 Mayıs 1994 tarihinde Mustafa ve Fahri Bulut'u aramak için yola çıktılar. Ancak askeri kontrol noktasında iki köylü ile birlikte gözaltına alınıp Lice Jandarma Tugay'ına götürüldüler. İki köylü serbest bırakıldı. Bulut'lardan ise bir daha haber alınamadı. Bulut Ailesi'nin beş üyesinin gözaltına alındıkları bugüne kadar inkar edildi."

"3 Kişinin yakılarak öldürülmüş kalıntılarına ulaşıldı!"

Olaydan 10 yıl sonra bir toplu mezarda Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut'un kurşuna dizildikten sonra yakılarak öldürülmüş kalıntılarına ulaşıldığını dile getiren Ocak, "Ancak 30 yıldır Mustafa ve Fahri Bulut'a ulaşılamadı. Ailenin başvurusu üzerine 1994 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından olay ile ilgili başlatılan soruşturma tozlu raflara terk edildi. Bugüne kadar dosyada etkin bir soruşturma yürütülmedi" ifadelerini kullandı.

"Tüm kayıplarımız için adalet istiyoruz"

Bulut ailesinin 30 senedir süren arayışını anlatan Ocak, "Devlet, Bulut Ailesi'nden 5 kişinin gözaltında kaybedilmesindeki sorumluluğunu üstlensin, maddi gerçek açığa çıkartılsın, fail ve sorumlular üzerindeki koruma kalkanı kaldırılarak yargılanıp cezalandırılmaları sağlansın" diye konuştu. 1001'inci haftada bir kez daha talep ediyoruz diyen Ocak, son olarak söyledi: "Kaç yıl geçerse geçsin Mustafa, Fahri, Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz"

"Evladı yok edilse o ne hisseder"

Açıklamada konuşan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin'e şöyle seslendi: "Siz, 1000'inci hafta için izin verdiniz. Klimalı odalarda rahat koltuklarda bu kararı vermek, söylemek çok kolay. O da bir annedir, acaba böyle bir evladı yok edilse o ne hissederdi? Ne yapardı?"