Haberler

CHP'li Tanrıkulu: 4 kişilik bir ailenin tükettiği aylık elektriğin fiyatı 4 yılda yüzde 100’den fazla zamlandı

Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu'nda konuştu

05 Ekim 2021 20:44

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, iktidara "4 kişilik bir ailenin, yoksulluk sınırında yaşayan bir ailenin tükettiği aylık kilovatsaat 200 civarında ve bu da bugünkü fiyatlara göre 211 liraya denk geliyor. 2017 yılında bu 95 liraydı, dört yılda yüzde 100’den daha fazla zamlandı ve 211 liraya denk geldi. Şimdi, bütün verilere göre yoksulluk sınırı da brüt asgari ücretin karşılığı olan sınırın altında olan rakamları ifade ediyor. Yani demem odur ki yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşlarımıza sosyal dayanışma vakıfları aracılığıyla bu 200 kilovatın karşılığını ödeyelim" çağrısında bulundu. Tanrıkulu, sosyal medya hesabından 'açlık sınırının altında yaşayan hanelere 200 KWsa elektriğin ücretsiz verilmesi konusundaki kanun teklifinin AKP çoğunluğu tarafından reddedildiğini' açıkladı. 

TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Tanrıkulu konuya ilişkin şunları söyledi;

"İç Tüzük’ün 37’nci maddesi uyarınca, Elektrik Piyasası Yasası’nda bir değişiklik yapılması amacıyla bir kanun teklifi verdim, onu takdirlerinize sunmak için buradayım. Şöyle: Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde gerçekten elektrikle ilgili çok büyük sorunlar yaşanıyor, enerji fiyatları çok pahalandı ve yoksullar bu enerjiyle ilgili olarak da fiyatları karşılamaktan çok yoksunlar. Yaptığımız araştırmalara göre 4 kişilik bir ailenin, yoksulluk sınırında yaşayan bir ailenin tükettiği aylık kilovatsaat 200 civarında ve bu da bugünkü fiyatlara göre 211 liraya denk geliyor. 2017 yılında bu 95 liraydı, dört yılda yüzde 100’den daha fazla zamlandı ve 211 liraya denk geldi. Şimdi, bütün verilere göre yoksulluk sınırı da brüt asgari ücretin karşılığı olan sınırın altında olan rakamları ifade ediyor. Yani demem odur ki yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşlarımıza sosyal dayanışma vakıfları aracılığıyla bu 200 kilovatın karşılığını ödeyelim. Neden söylüyorum bunu? Geçen yıl, 2020 yılında yaklaşık olarak 3 milyon 700 bin civarında hanenin elektriği faturasını ödeyemedikleri için kesilmiş, Türkiye’de, 2020 yılında. Eğer bunu dörtle çarparsanız, yani hanedeki kişi sayısıyla çarparsanız yaklaşık 12 milyon yurttaşımız elektriksiz kalmışlar belli bir müddet ve bunu ödeyememişler.

"Bu, muhalefetten geliyor diye elinizin tersiyle itmeyin"

"Yine, Bakanlığın ifadesine göre, 2 milyona yakın aileye de destek verilmiş, bu fonlardan destek verilmiş. Bu desteğin bir yasa kapsamında olması lazım, bir sosyal destek şeklinde olması lazım ve bunun için de Parlamentonun adım atması lazım. Elektrik Mühendisleri Odasının verdiği rakamlar var, bu rakamlar 200 kilovatın altında elektrik tüketenlerin yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan insanlar olduğunu gösteriyor, hane halkı bakımından. Dolayısıyla, bu desteğin Parlamentoda bir yasayla yapılması lazım.
Adalet ve Kalkınma Partili milletvekillerinin bu sorunlardan ne kadar uzak yaşadıklarını biliyoruz çünkü bu sorunlar kendilerine gelmiyor ama her gün milletvekillerimize, diğer idarecilerimize, yöneticilerimize gerçekten elektrik faturaları geliyor, o faturaların ödenmesi noktasında yardım talepleri geliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu konuda adımlar attı, “askıda fatura” adımını attı ve büyük destek aldı ama bu desteğin yerel yönetimlerle beraber merkezî bütçeden ve bu fonlardan karşılanması lazım. O nedenle bu teklifi takdirlerinize sunuyoruz. Eğer isterseniz, el kaldırırsanız gündeme alınır, komisyonda görüşülür, tekrar buraya gelir ve görüşürüz. O nedenle, yasama yılının başında gerçekten yoksulları, emekçileri, en dipte yaşayanları ilgilendiren bu konuda ortaklaşabiliriz. Bakın, hep söylüyorum ben, bu Parlamento kutuplaştırıcı adımların dışında ortaklaştırıcı adımlar atabilir. Bu, muhalefetten geliyor diye elinizin tersiyle itmeyin, bir düşünün sadece. Yine birlikte burada bu yasa teklifinin eksiği varsa tamamlarız ve bu yasama yılına bütün yurttaşlarımızdan yana bir adımla başlayabiliriz.

Reddedildi

Tanrıkulu, sosyal medya hesabından 'açlık sınırının altında yaşayan hanelere 200 KWsa elektriğin ücretsiz verilmesi konusundaki kanun teklifinin AKP çoğunluğu tarafından reddedildiğini' açıkladı. 

"Neden kaynak aktarılmıyor?"

İkinci konu şu: Memleketim Diyarbakır’la ilgili bir konu. Silvan Barajı’nın sulamasıyla ilgili olarak meslek örgütlerinden, sivil toplum örgütlerinden aldığım bilgiler var. Silvan Barajı’nın enerjiyle ilgili olan kısmı yüzde 84 tamamlanmış. Yüzde yüze tamamlanması için de barajın dolması lazım, onun için de üç yıllık bir sürede baraj dolacak ve enerjiyle ilgili kısım bitecek. Ama milyonlarca hektar arazinin sulanmasıyla ilgili olarak kanallara ise yeterli kaynak aktarılmadığı için bugün yüzde onluk kısmı tamamlanmış. Yani enerjiyle ilgili kısım bitmiş ama sulamayla ilgili olarak yeterli kaynak aktarılmadığı için yüzde 10’luk kısmı bitmiş. Neden kaynak aktarılmıyor? Meslek örgütlerinden, çiftçilerden bana gelen bilgiyi aktarıyorum: Diyarbakır merkezli enerji şirketi yani DEDAŞ sonuçta sizlere lobi yaparak, partinizin bakanlarına lobi yaparak o kaynakları buraya aktarmıyor. Nedeni şu: Eğer kanallar biterse yer altı sulamasına gerek kalmayacak, oradan tüketilen enerjiyle ilgili olarak DEDAŞ’a para ödenmeyecek dolayısıyla enerji maliyeti ve gider maliyeti dönüm başına 1.000 liradan 200 liraya düşecek. Bu nedenle yapılan lobiler sonucunda o yeterli kaynak aktarılamıyor. Ben buradan enerjiyle ilgili olarak grup başkan vekillerine ve milletvekillerine sesleniyorum.

"DETAŞ’a zaten devlet yüzde 35 destek sağlıyor"

Eğer bu böyle değilse yani Diyarbakır’ı, Urfa’yı, Mardin’i, Batman’ı çok yakından ilgilendiren bu konu eğer böyle değilse kalkın deyin ki 'Doğru değil, yeterli kaynak aktarılmış, sulama kanalları yüzde 10 değil de yüzde 100’e yakın bitmiş.' Veya neden yeterli kaynak aktarılmıyor? Bakın, DETAŞ’a zaten devlet yüzde 35 destek sağlıyor, destek sağlıyor yani hazır bir parayı alıyor. Hazır bir parayı aldığı için de enerjiyle ilgili olarak yatırım tamamlanıyor ama sulamayla ilgili olarak, yatırımla ilgili olarak Hükûmetiniz kaynak aktarmıyor ve çiftçiyi çok pahalı bir biçimde DETAŞ’a mahkûm ediyor. Bunun da ortadan kaldırılması lazım. Bu bilgiyi de böyle paylaştım, eğer böyle değilse burada bizi yalanlayabilirsiniz, doğru olmadığını söyleyebilirsiniz."