09 Temmuz 2020 13:42
CHP İstanbul Milletvekili, TBMM Adalet Komisyonu Üyesi avukat Turan Aydoğan, TBMM’de görüşmelerine başlanan Avukatlık Yasında değişiklikler içeren yasa teklifi üzerine yaptığı konuşmada teklifin bir FETÖ projesi olduğunu söyledi.
"Bu kanun on yıl önce darbeci örgütün sahaya sürmek istediği kanun. Niye siz getiriyorsunuz kardeşim?" diye soran Aydoğan, "Böyle bir ortamda Anayasa'nın açıkça 135'inci maddesine aykırı olan yani kamu tüzel kişiliğinin bölünmezlik ilkesine aykırı olan bir kanunu getiriyorsunuz. Anayasa'nın giriş maddesinde hürriyetçi demokrasiden bahsediyor, hem de kim bahsediyor biliyor musunuz? 12 Eylül cuntası bahsediyor ya, 12 Eylül cuntası bahsediyor. İnanılmaz bir durumdasınız. Bu kanun bir proje kanunu. Açık, net, herkes buradan söyledi. On yıl önce darbeci örgütün sahaya sürmek istediği kanun. Niye siz getiriyorsunuz kardeşim? Genetik bir sorun mu var, genler mi canlandı?" diye konuştu.
Kanunu sert bir dille eleştiren Aydoğan, “Kanunun tekniğine baktım, içeriğine baktım, Türkiye'nin ihtiyaçlarına baktım, sonra düşündüm, dedim ki: "Herhâlde bu kanunu da aynen o hukuk fakültelerine veterinerden dekan atamanız gibi veterinerlere yaptırdınız." Öyle ya, hukuk dünyasıyla alakası olmayan, hiçbir ihtiyaçtan kaynaklanmayan, tamamen siyasi saiklerle beraber hayata geçirilecek bir kanunu bu baroların üyesi hiçbir avukat yapmaz. Böyle bir ihanet kanununu, böyle bir tasfiye kanununu, böyle bir hukuk devletine saldırı kanununu, böyle bir hukukun üstünlüğüne saldırı kanununu, böyle bir adaletsizliği teşvik edecek kanunu; böylece birçok kimsesizi tamamıyla kimsesiz bırakacak, pozitif ayrımcılık gereği korunması gereken insanların sokakta bırakılacağı bir kanunu bu barolara üye avukatlar buraya getiremezler. Buradan çağrımdır baro başkanlarına: Burada kaldıracağımız her parmak Türkiye'de hukukla beraber hukuk devletinin bekasına yönelik olacaktır” dedi.
Kanunun sadece Avukatları değil tüm vatandaşları ilgilendirdiğini vurgulayan Aydoğan baro başkanlarına çağrıda bulundu: “Bir tasfiye sürecinin son ayağını oluşturacak olan Avukatlık Kanunu, aynı zamanda, Türkiye'de hukukun sonlandırılması ve artık alışkanlık hâline gelmiş monark iradenin ulufeleriyle yaşam tarzını şekillendirecek bir kanundur. Bu kanun teklifini veren, parmak kaldıran, sizi burada rencide eden, baro başkanlarını kriminalize eden, onlar sokakta tartaklanırken buraya çıkıp suç örgütü lideri gibi konuşan içimizdeki avukatların barolarınızdaki durumunu yeniden gözden geçirin. Avukatlık vakar gerektiren bir meslektir, her ortamda vakar gerektirir, avukatlık samimiyet gerektirir, avukatlık dürüstlük gerektirir. 'Bu ilkelere, bu vasıflara sahip mi, değil mi?' tartışmasına neden olacak şekilde bu kanunu burada tartışan arkadaşlarımızı lütfen barolarda gözden geçirin”
Meclis kürsüsünde komisyon sürecinde müzakere edildiğini söyleyen AKP Grup Başkan vekili Cahit Özkan’ın ifadelerine tepki gösteren Aydoğan, “Ben buraya gelmeden önce İstanbul Barosunun üyesiydim, hâlâ şerefle üyeliğini taşıyorum. İstanbul Barosunun ayağa kalktığı bir yerde, yeniden ilkokul 1'e bizi gönderecek şekilde simgelemelerle anlatılan işlere ikna olmam mümkün değil. Sayın Cahit Özkan, Bülent Turan burada çıktı, dediler ki: "Adalet Komisyonunda müzakereler yapıldı." Hayır, yapılmadı. Halkımız buradan duysun. Adalet Komisyonunda müzakere falan yapılmadı. Yüzlerce milletvekili konuştu, Cumhur İttifakı'nın milletvekilleri sadece dinledi. Haklı olunan noktalarda bile virgülüne dokunulmadan bu yasa teklifi aynen buraya getirildi" ifadelerini kullandı.
Yasa ile birlikte gelecek olan hak ihlallerini sayan Aydoğan, “Millet iradesine saygısızlıktır bu. Bütün o baro başkanları sokakta, bütün barolar ayakta, buradaki sizin dışınızdaki bütün milletvekilleri size her şeyi anlattı, Adalet Komisyonunu sempozyum alanına çevirdik, size hukuksal olarak anlatılması gereken her şeyi anlattık, ısrarla 'Parmaklarımızı kaldıracağız, bu teklifi geçireceğiz' diyorsunuz. Bakın, daha önce kanunlar geçirdiniz. O utanç kanunlarını önünüze koydukları zaman, döndünüz insanlara 'Bize niye bunu söylüyorsunuz?' diye tazminat davaları açmaya kalktınız. Ben sizi buradan uyarıyorum: Bu, utanç kanunudur. Bu, ihanet kanunudur. Bu, Anayasa'ya aykırıdır. Yaptığınız anayasal anlamda suçtur. Bunları tarihe not düşüyorum. İki sene sonra, üç sene sonra milletin önüne geçip iki büklüm "Biz hata yaptık, hatamızdan dönmeye çalışıyoruz" derseniz... Bunları, burada, aynen Sayın Kamer Genç'in FETÖ terör örgütü konusundaki konuşmaları gibi tarihe not düşüyorum” şeklinde konuştu.
konuşmasında ölüm orucunda olan ve kritik eşiği geçen avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ı da dile getiren Aydoğan, Aytaç Ünsal’ın babasının gönderdiği mesajı okudu: ‘Tek çocuğumuz, avukat oğlum Aytaç Ünsal. Adil yargılama talebiyle başladığı ölüm orucunun yüz elli birinci, Avukat Ebru Timtik ise yüz seksen ikinci gününde. Kritik eşik çoktan geçildi. Baba olarak lokmalar boğazımda düğümleniyor. Kabuslarla uyanıyorum. Yargıtay, hukuka sahip çıksın.’ Hemen hemen Adalet Komisyonundaki birçok milletvekilinin telefonlarına bu mesajlar gelmiştir. Avukatların sorunları bunlar. Bu sorun, sorun değil mi de bununla bu Meclis’te hiç kimse ilgilenmiyor. 2 avukat bu ülkede "Adalet yok" diye ölüme yattılar. Adaletin ayakları yok edilmiş vaziyette. Adalet yok diye çok fazla haykıran insan var, onları görmezden gelip bir ihanet projesini bu Meclis’e getirmek neyin nesidir?"
© Tüm hakları saklıdır.