Haberler

CHP'li Altay'dan, Erdoğan'a: Atatürk'e hakaretin bedeli ağır olur

16 Temmuz 2020 16:10

Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve kamuoyunda “çoklu baro düzenlemesi” olarak bilinen 7249 sayılı Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi gündeme götüreceklerini daha önce ilan etti. CHP’nin başvurusunu yapmak üzere Anayasa Mahkemesi önüne gelen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, burada yaptığı açıklamada 'çoklu baro düzenlemesi'nin Anayasa’ya açık aykırılıklar içerdiğini ve adil yargılama ilkesini tamamen ortadan kaldıracağını belirtti.

Altay, “Anayasa’ya açık aykırılıklar içeren düzenlemenin yürürlüğünün durdurulmasını ve esastan iptal edilmesini istedik. Anayasa Mahkemesi’nin başvurumuzu kabul edeceğine yüzde 100 eminim” dedi.

"Atatürk'e hakaretin bedeli ağır olur"

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya hakkında yaptığı açıklamada 1934 tarihli ve Atatürk imzalı karardan ihanet olarak bahsetmesine de tepki gösteren Engin Altay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Erdoğan dün kıvırdı ama şu lafı edince hepimizin tüyleri ürperdi. Ayasofya için, 1934 için, Atatürk için söylüyor: 'Tek parti döneminde alınan bu karar, tarihe ihanet olmanın yanında hukuka da aykırıdır. Bugün alınan karar Fatih'in bedduasından kurtulmamızı sağlamıştır.' 11 Temmuz'da bu lafı eden Erdoğan, 14 Temmuz'da buradan bir çark etti. İyi yaptı. Çünkü şunu bilmesi lazım. Atatürk'e hakaretin bedeli ağır olur.”

"Yüksek mahkeme tarihi sınavını verecek"

Altay, başvurunun ardından Anayasa Mahkemesi önünde yaptığı açıklamada, başvurunun 3 temel noktasının bulunduğunu kaydetti. Altay, “Bugün buraya gelişimizin üç temel noktası var. Ben bu yüksek mahkemenin, bu başvurumuzla ilgili tarihi bir sınav vereceğini düşünüyorum. Biz 26 maddenin 21 maddesinin iptalini talep ettik. Bu sık karşılaşılan bir durum değildir. Eylemli içtüzük ihlali ile birlikte, 15 ve 18. maddeler uzantılı ve ilintili maddeler olduğu için, iptalini istediğimiz madde sayısı 21 maddeyi içermektedir. TBMM İçtüzüğü’nün 26. ve 36. maddeleri açıkça çiğnenmiş ve iki gün geçmeden, 48 saat geçmeden komisyon toplanmıştır. Biz bunun adına eylemli içtüzük ihlali diyoruz. Bu eylemli içtüzük ihlali oluşturularak Meclis'te yapılan kanunların hükümsüz, yok hükmünde olduğunu görüyor, biliyoruz” dedi.

"Mahkeme başvurumuzu kabul edecek"

Açıklamasının devamında AYM’nin başvurularını kabul edeceğine inandığını dile getiren Altay, “18. madde ile TBB'nin illerden gelen delege sayıları değiştiriliyor. Bütün illerden gelen 2 olan delege sayısı 3'e çıkıyor.  Ama orantısal olarak da her 300 avukata 1 delegelik hakkın, 300'den 5 bine çıkarılması suretiyle; İstanbul, İzmir, Ankara barolarının TBB Genel Kurulu'ndaki temsil hakları gasp ediliyor. İstanbul, Ankara ve İzmir'de, Türkiye'deki toplam avukatlarımızın yüzde 60'ı görev yapıyor. Bu düzenleme ile avukatlarımızın yüzde 60'ı, yüzde 10'un altında bir temsil oranıyla temsil edilebilecekler.  Bu düzenleme ile avukatlık mesleğinin varlık sebebi olan, adil yargılamanın güvencesi olma rolü işlevsizleşecektir. Yüksek mahkemenin elinde, geniş bir içtihat havuzu var. Ben buraya çok geldim ama ilk defa İlk defa bu başvurumuzun kabul edileceğine dair yüzde 100'lük bir inançla buradan ayrılacağım” dedi.

"340 milyon nerede"

15 Temmuz’da hayatını kaybedenlerin yakınlarının ve yaralananların darbe girişimi ardından toplanan bağışların akıbetini sormasına dair Erdoğan’dan gelen “Bunlar şehit yakını ve gaziliğin manevi sırrına vakıf olamamış” sözlerini de değerlendiren Altay, Ötekileştirmediğin, ayrıştırmadığın bir şehit yakınları ve gazilerimiz kalmıştı bunları da ayrıştırmaya çalışıyorsun ama o şehit yakınları o gazilerimiz senin bu tuzağına gelmeyecek. Bir kere daha soruyoruz: Sayın Erdoğan 340 milyon nerede? Neden hak sahiplerine ödemiyorsun? Parayı ne yaptın? Üç tane soru soruyorum üç tane de cevap bekliyorum” ifadelerini kullandı.