04 Kasım 2022 18:18
İzmir'de "2023 Genel Seçimleri'nde seçim güvenliğinin önemi ve önlemi" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, "Yaklaşık 140 bin civarı Suriyeli var, seçmen listelerinde. 20 bine yakın Afgan var. Bir o kadar Iraklı var. Bir o kadar da İranlı var. 4 bine yakın da Libyalı var. Toplamda, yurt içi ve dışı listelerinde 200 bin Suriyeli, Afgan, Irak, İran ve Libya'dan gelen seçmen var" dedi.
İzmir'de Konak Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Türk Parlamenter Birliği İzmir Şubesi tarafından "2023 Genel Seçimleri'nde seçim güvenliğinin önemi ve önlemi" konulu konferans düzenlendi. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde bugün yapılan konferansa, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel konuşmacı olarak katıldı. Konferansı, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, CHP Parti Meclisi üyesi Rıfat Nalbantoğlu ve vatandaşlar takip etti.
Türkiye için 2023 seçimlerinin önemine vurgu yapan Adıgüzel, şöyle konuştu:
"Çok önemli bir seçime gidiyoruz. En önemli hassasiyetlerden biri, seçimlerin güvenliği meselesi. 2017'de çok önemli bir travma var. Mühürsüz oylar meselesi. 2019 seçimlerinde sandığa 4 oy girdi, 3'ü geçerli, 1'i geçersiz sayıldı. YSK'nın haksız, hukuksuz uygulamalarından birkaç tanesiydi. Parti devleti yapısı oluşması nedeniyle devletin kurumlarına inanç, güven kalmadı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin en büyük zararlarından biri de kurumları yok etmek, itibarsız ve güvenilmeyen hale getirmek oldu. Sıcak konular var. Bunların başında yabancılar, Suriyeliler geliyor. Binlerce, milyonlarca vatandaş var ve binlerce farklı doğum yeri var. Listelere baktığımızda görüyoruz. Resmi rakamlara göre 4 milyon deniyor. Gayri resmi rakamlara göre 7 milyon. 10 milyonun üzerinde olduğunu söyleyen akademisyenler var. Bizim için en kritik nokta, vatandaşlık meselesi. Suriyelilerin ve farklı ülkelerden gelen yabancıların yaratmış olduğu birçok sorun var. Genel Başkan’ımız net şekilde ifade ediyor, '2 yıl içinde Türkiye'deki yabancıları özellikle de Suriyelileri ülkelerine göndereceğiz' diyor. Seçimde oy kullanacak mı Suriyeliler, Afganlar, İran, Irak ve Libyalılar? Yabancıların oy kullanması için vatandaş olmaları şartı gerekiyor. 'Bunlar nasıl vatandaş olabilir' diye baktığımızda, istisnai vatandaşlık diye bir şey var. Geçmişte Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık verilirdi. Naim Süleymanoğlu vatandaş yapılmıştı. Bakanlar Kurulu kararı ve Resmi Gazete ile duyurularak yapılmıştı. Artık sadece cumhurbaşkanının iki dudağı arasında."
Türk vatandaşlığının nasıl verilebileceği ile ilgili konuşan Adıgüzel, şöyle devam etti:
"Milli güvenlik sebebiyle vatandaşlık verilebilir. Sporcu olabilir. Bunun üçüncü ayağı var, -geçen haziran ayına kadar 250 bin dolardı, şimdi 400 bin dolara çıkardılar- gayrimenkul alınırsa. İstanbul'da öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki 400 bin dolarlık gayrimenkul da almıyor. Bu işin tüccarları var. 3 milyonluk bir daire, eksperler tarafından 400 bin dolar olarak gösteriliyor. Devlet denetleyemiyor. Rüşvet veriyor ve vatandaşlık sahibi olabiliyor. 50 kişi çalıştıran bir firma kurarsan ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na tasdik ettirirsen vatandaş olursun. 'Bir şirkete 500 bin dolar yatırırsan ve onaylatırsan yine vatandaşlık veririz' diyorlar. İşi o kadar abartmışlar ki '500 bin dolarlık parayı Hazine kağıtlarında satmadan tutarsan yine veririz' diyorlar. 'Sadece kendine değil, eşine, 18 yaş altı çocuklarına, eşinin 18 yaş altı çocuklarına vatandaşlık veririz' diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı böyle satışa çıkmış durumda. Suriyeliler geçici sığınmacı kapsamında. Yıllarca kalsalar da vatandaş olamıyorlar. Mülteci statüsünde değiller. 'Bir Türk vatandaşı ile evlenirlerse olur mu' diye sorarsanız bu da pratik olarak mümkün değil, 3 yıl geçmesi lazım. Suriye hükümeti ile yazışmalar sonucunda bilgilerinin alınması lazım. Bu, pratikte mümkün değil. Bir kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ile evlendi diye vatandaş olamıyor. 100 binlerce çocuk doğdu. Biz ne Amerika'yız ne Kanada. Bunlar da vatandaş olamaz. Çünkü soy bağı olması lazım."
Seçmen listelerindeki yabancılarla ilgili bilgi veren Adıgüzel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaklaşık 140 bin civarı Suriyeli var, seçmen listelerinde. 20 bine yakın Afgan var. Bir o kadar Iraklı var. Bir o kadar da İranlı var. 4 bine yakın da Libyalı var. Toplamda, yurt içi ve dışı listelerinde 200 bin Suriyeli, Afgan, Irak, İran ve Libya'dan gelen seçmen var. En son aldığımız seçmen listesi itibarıyla gördüğümüz rakam. Yakın zamanda da bu listeleri inceliyor olacağız. Yeni gelen Suriyelileri, yabancıları tespit etmeme gibi bir durum yok. Meseleye 'Bugün 200 bin kişi var, bir şey olmaz' diye bakmamalıyız. Çünkü Türkiye'nin geleceğini etkileyebilecek sosyolojik bir mesele. Üzerine saatlerce konuşulabilir. Eğitimden sağlığa, sosyal yaşamdan gettoluğa, güvencesiz çalışmaktan bölgesel olarak oluşan mafya gruplarına kadar. Gündemi meşgul eden 'Evdeki yabancı' meselesi oldu. İhbarlar geldi genel merkeze. 'Benim evimde benim bildiğim dışında biri yaşıyor'. Bunun sayısı artınca açtık bu kişilerin hikayesini. Antalya Muratpaşa'dan bir öğretmen arkadaşımız ihbarda bulunmuş. Araştırma yaptık. Eşi ile kendisi oturuyor. Bir de Fatma Hanım diye biri var. Haberleri yok. Fatma Hanım, Kayseri'de oturuyor. İki seçim Muratpaşa'da oturmuş ama o adresle alakası yok. Ankara'dan da ihbarlar vardı. Bunun içinde yabancı isimler de vardı. Araştırma önergesi verdik. Şöyle bir cevap aldık. 'Sistemsel sorun yaşadık, düzelttik' dediler. Bu sistemsel bir açık mı, yoksa bir kasıt mı bunu düşünmek gerekiyor." (ANKA)
© Tüm hakları saklıdır.