Haberler

Canan Kaftancıoğlu: Bu mücadele kendini kurtarmak isteyenlerle geleceği kurmak isteyenler arasında

Demokrasi İçin Birlik'ten 'demokrasi ittifakı' çağrısı

13 Eylül 2019 14:07

İstanbul'de 31 Mart ve 23 Haziran'da ortaya çıkan ittifakın, demokrasi ittifakına dönüşmesi için 'Demokrasi İçin Birlik'in çağrısına CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı. 

Yan yana gelindiğinde sonuç alındığını İstanbul seçimlerinin gösterdiğini dile getiren Kaftancıoğlu,  "Bu mücadele kendisini kurtarmak isteyenlerle geleceği kurmak isteyenler arasında" dedi. 

Aldığı 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına da gönderme yapan Kaftancıoğlu "Örgüt propagandasıyla suçlandık, bir suçumuz varsa o da örgütlenmeyi becerememek. Kişilere değil, ilkelere; muktedirin, tek adamın neler yaptığına değil, neyi başaracağımıza odaklanmalıyız" diye konuştu.

Farklı çevreleri bir araya getiren Demokrasi İçin Birlik'in kurucularından eski CHP İzmir Milletvekili ve AİHM yargıcı Rıza Türmen de 'güç birliğine' dikkati çekti. 

İstanbul seçimlerinde ortaya çıkan birlikteliğin güçlenmesi gerektiğini ifade eden Türmen; "Totaliter rejimleri değiştirmek için demokrasi güçleri birleşmeli. İstanbul seçimleri bunu gösterdi. Erdoğan'ın kutuplaştırıcı, dışlayıcı siyasetine karşı, İmamoğlu'nun uzlaştırıcı, kapsayıcı siyaseti kazandı." dedi.

Van, Diyarbakır ve Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atanmasına ve Canan Kaftancıoğlu'na verilen cezaya da değinen Türmen, "Otoriter, totaliter rejimlerin hangi noktaya geldiğini gördük" diye konuştu.

Demokrasi İçin Birlik'in yayımladığı bildirinin seçim için oluşturulan birlikteliği demokrasi ilkeleriyle kalıcı hale getirme hedefini taşıdığını söyleyen Rıza Türmen, "Artık bize benzemeyenlerle, bizim gibi düşünmeyenlerle bir 'biz' oluşturmalıyız" diye konuştu. 

Eski parlamenter sisteme dönüşün de çözüm olmayacağını belirten Rıza Türmen, yerel demokrasinin güçlendirildiği, halk meclislerinin, kadın, işçi konseylerinin katılımcı olduğu bir parlamenter sistemin sorunlara yanıt olabileceğini söyledi. 

Demokrasi İçin Birlik'in çağrı metnini de yazar Ayşegül Devecioğlu okudu. 

Metin şöyle:

 

"Demokrasiyi kazanmak için, yeni bir toplumsal sözleşme için güçbirliğine çağrı"

İktidara karşı ortaklaşan toplumsal kesimlerin yerel seçim başarısı çok önemli bir sonuç ortaya çıkardı: Toplumsal muhalefetin güçlerini birleştirmesi durumunda tek adam rejimi yenilebilir.

Kutuplaştırmadan, ayrımcılıktan, krizden ve baskıdan başka vaadi olmayan
AKP-MHP Bloku karşısında toplumsal uzlaşıyı sağlama arzusu kazandı.
İstanbul seçimlerini hukuk dışı bir şekilde tekrarlatan iktidar,
23 Haziran’da yüzde ona yaklaşan bir farkla kaybetti.

Tek adam rejimini sürdürme imkânı daha da azalırken, muhalefetin morali ve özgüveni yükseldi.

İktidar, seçimlerde dile gelen demokrasi ve uzlaşı talebine
Diyarbakır, Mardin ve Van’da Halkların Demokratik Partisi belediyelerine kayyım atayarak ve Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanını 9 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırarak karşılık verdi.
Şimdi seçimi kazandıran ortaklaşmayı demokratik güç birliğine dönüştürme zamanı.

İktidarın seçim sonuçlarının gerektirdiği meşruiyet çizgisine çekilmemekteki inadı ve tümüyle ele geçirdiği devlet aygıtlarını kendi çıkarları için kullanmaktaki kararlılığı, demokrasi için güç birliğinin önemini daha da artırıyor.

Şimdi tek adam rejimine karşı bir araya gelme iradesini gösteren toplum kesimlerinin, mevcut kazanımlarını, demokrasiyi kurma yönünde geliştirmesi gerekiyor.
Yerel seçimlerde kurulan ortaklaşma, demokratik ilkeler etrafında güç birliğine dönüşmeli.
Tek adam rejimi demokrasi temelinde aşılmalı.
Türkiye’nin sorunlarını daha da artıran tek adam rejiminin kalıcı bir şekilde tasfiyesi ancak hak ve özgürlükleri esas alan gerçek bir demokrasiyle mümkün olabilir.
Çoğulcu, devletin bütün inançlara ve inançsızlığa eşit mesafede durduğu,emeğin, doğanın, kadın haklarının korunduğu, sosyal hukuk devletini esas alan demokratik bir cumhuriyet, muhalefetin etrafında toplanabileceği ortak hedef haline getirilmeli.
Yereller üzerinde merkezin vesayetini ortadan kaldıran, yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı, basın ve ifade özgürlükleriyle demokrasiyi güvenceye alan bir program tek adam rejiminin gerçek seçeneği olarak ortaya konulmalı.
DEMOKRASİYİ KAZANMAK İÇİN,
YENİ BİR TOPLUMSAL SÖZLEŞME İÇİN,
GÜÇBİRLİĞİNE ÇAĞRI !