Basın Özgürlüğü Ödülü'nü alan Soykan: Yargı da o kadar kontrolden çıkmış ki belgesi olan haberleri bile dava etmekten geri durmuyorlar

T24 Video

Gazeteci Hilmi Hacaloğlu sosyal medya hesabından, bugün Basın Özgürlüğü Ödülü'nü alan meslektaşı Timur Soykan’ın konuşmasını paylaştı. Hacaloğlu, paylaşımını “Timur Soykan dün MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı'nın teyit ettiği 154 kişilik listede her alan 63 gazeteciden biri. Bugün Timur, TGC'den Basın Özgürlüğü Ödülü'nü aldı. Konuşması çok mühim. ‘Her gün ifade veriyoruz’ diyor. En son Yeni Zelandalı bir uyuşturucu baronu şikayet etmiş” notuyla yayınladı.

"Her gün karakoldayız"

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin basın özgürlüğünün önemini vurgulamak amacıyla 1989 yılından bu yana verdiği Basın Özgürlüğü Ödülünü alan Soykan, törende  yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Çok büyük bir onur. Beni bu ödüle layık gören hem jüri üyelerimize, başkanımıza, hem gelenseklerimize çok çok teşekkür ederim. Konuşma hazırlamadım. Her gün karakoldayız, her gün ifadeye çağırıyorlar. Artık polislerle ahbap çavuş olduk. Hatta avukat meslektaşlarımız artık gelmiyor, ‘Sen zaten biliyorsun’ diyorlar. Bir ay içerisine yaşadıklarını söyleyeyim. BirYeni Zellandalı uyuşturucu borunu benden şikayetçi olmuştu. Onun için ifade vermeye gittim. Türkiye'de Türk vatandaşlığı savunan bir Yeni Zellandalı uyuşturucu borunu! Gittim, ifademi verdim.”

"Bütün bu haber belgeli"

"Önceki gün Halk Bank, biliyorsunuz Halk Bank bir kamu bankası, mafyaya kredi vermiş550 milyon TL. Onun haberini yapmıştık, bütün bu haber belgeli, aynı Yeni Zellandalı uyuşturucu baron hakkında olduğu gibi. Bunda da bütün belgeleri, masraf ropları, iddianameler, bütün belgeler var. Onunla ilgili gittik, ifade verdik."

"Yargı da o kadar kontrolden çıkmış ki belgesi olan haberleri bile dava etmekten geri durmuyorlar"

"Bekir Altun şikayetçi olmuş. O da Adalet Komisyonu Başkanıydı Anadolu Adliyesinde. Adalet Komisyonu Başkanını şikayet eden, onu YSK’ya bildiren başsavcıydı doğrudan. Başsavcının adliyede dönen rüşvetleri anlatan mektubunu haber yapmıştık, ondan dolayı ifade verdik. Yani bu bu ifadelerde bir böyle fantastik bir distopyanın içinde yaşıyormuş gibi hissediyorum kendime. Çünkü bütün bu haberler belgeli, artık belgelerin de ortaya koyuyoruz ve onlar yani eskiden bu haberler belgeli olduğunda ‘dava açmayalım’ falan diyorlardı, ’belgeli daha çok başımıza iş olur’ falan diyorlardı. Şimdi artık yargı da o kadar kontrolden çıkmış ki belgesi olan haberleri bile dava etmekten geri durmuyorlar.”

TIKLAYIN - TGC 2024 Basın Özgürlüğü Ödülleri sahiplerini buldu