Haberler

"Aşı konusunda 'dünyanın eczanesi' olan Hindistan hastalanırsa, dünya hastalanır"

Fulya Canşen, Avrupa'nın Koronavirüs Günlüğü'nde anlattı

28 Nisan 2021 08:57

Gazeteci İrfan Aktan’ın röportajında Doçent Dr. Osman Elbek şunları söylüyor; “Hükümetlerin duyarsızlığı, kafa karışıklığı ve salgınla mücadele etmemeleri nedeniyle, son üç ayda, bütün salgındaki vaka ölümlerinin üçte birini yaşadık. Salgını artıran yeni varyantların kaynağı da bu. Dünya ölçeğinde salgını sil baştan yaşıyoruz.” Elbek’in bu sözlerini en iyi kanıtlayan ülke Hindistan bence. Hindistan’dan yayılan fotoğraflar, geçen yıl mart aylarında İtalya’nın Bergamo, Amerika’nın New York kentleri ile aynı hatta çok daha kötü. Son bir haftadır günlük enfeksiyon sayısı 300 binin üzerinde seyrediyor. Hastanelerin hıncahınç dolu olduğu, hastaların aynı yatakta yatmak zorunda kaldığı, ilaç, korunma ve tıbbi malzeme ile solunum gereci, hatta oksijenin bile yetmediği bildiriliyor.

Dünyanın en fazla aşı üreten firması Hindistan’da

Başta AB ve Amerika olmak üzere dünya bu sefer daha duyarlı davrandı ve Hindistan’a yardım sözleri yağdı. Hindistan’ın ezeli düşmanı Pakistan bile yardım için kollarını sıvadı. İlk yardım konvoyu bugün İngiltere’den yola çıktı bile. İngiltere’nin yardımı zaruri zira, İsveç İngiliz ortağı AstraZeneca aşısının önemli bir kısmı, sadece AstraZeneca değil, Covishield adı altında Hindistan’da üretiliyor. Dünyanın en büyük aşı üreticisi yine bir Hindistan firması. Özel bir firma olan Hindistan Serum Enstitüsü daha aşının izni çıkmadan milyonlarca doz üretmişti. Hindistan’ın ayrıca 3. faz araştırmalarını sürdürdüğü ama bitirmeden ihraç etmeye başladığı Covaxin adlı kendi aşısı var. Brezilya bundan 20 milyon doz ısmarladı. Hindistan’ın aşılamada küresel çapta rolü çok büyük. Ocak sonundan bu yana Hindistan, Bangladeş, Myanmar, Butan, Sri Lanka, Afganistan ve Moğolistan’a aşı ihraç ediyor. Yoksul ülkelere aşı tedarik etmek için Dünya Sağlık Örgütü’nün kurduğu yardım İnisiyatifi Covax için de Hindistan’ın önemi çok büyük. Ucuz ürettiği için aşıyı Hindistan’dan tedarik eden Covax, tam da Nijerya, Angola, Ruanda, Kenya, Sudan, Kamboçya gibi yoksul ülkelere aşı tedarik etmeye başlamıştı ki, Hindistan kendi aşı ihtiyacını karşılamak için ihracatı durdurdu. Hindistan, İngiltere’ye bile aşı tedarikini dondurdu. Aşı konusunda “Dünyanın eczanesi” unvanını taşıyan Hindistan hastalanırsa, bütün dünya hastalanır dersek abartmış olmayız. Peki Hindistan’da salgın neden bu kadar arttı?

Seçim kampanyaları, dini bayramlar enfeksiyonu arttırdı

Aslında mart ayı başında Hindistan Sağlık Bakanı, ülkesinin salgında bitiş noktasına ulaştığını açıklamıştı. Ancak 27 nisanda beş eyalette seçim yapılacağı açıklandıktan sonra partiler sanki normal bir dönemde yaşanıyormuş gibi seçim kampanyası yürüttüler. Sosyal mesafeye dikkat edilmedi, maske taşınması ihmal edildi ve en önemlisi de aşı kampanyası, ihraç etme kaygısı ile olsa gerek, yavaşlatıldı. Ayrıca dini törenlere izin verildi, milyonlarca Hintli haç seferine çıktı. Düğünler ve eğlenceler düzenlendi. Salgın artışının bir nedeni olarak virüsün çifte mutasyona uğraması da gösteriliyor, fakat bu konuda henüz yeterli araştırma yapılmadı.  Şimdi milyonlarca taşeron işçi Hindistan’da memleketine dönmek için otobüs ve trenlere hücum ediyor. Varlıklı Hintliler de özel uçakları ile başka ülkelere kaçıyor. Hindistan’ı örnek gösteren uzmanlar, siyasetçileri, vatandaşlarına yanlış bir güvenlik duygusu vermemeleri çağrısı yapıyor.

Şili’de “yanlış güvenlik” duygusu hasta etti

Yanlış güvenlik duygusunun salgını artırdığını gösteren bir başka ülke de Şili. Şili aslında aşı rekoru kıran ülkelerin arasında yer alıyor. Vatandaşlarının neredeyse yarısını kısa sürede aşılamayı başardı. Bundan birkaç hafta önce Şili, aşı kampanyasında en başarılı beşinci ülkeydi. Başarı sarhoşluğuna kapılan Şili hükümeti, toplumsal bağışıklığa kavuşulduğunu düşünerek önlemleri gevşetti. Test sayısı azaltıldı, enfeksiyon zincirinin kontrolü ihmal edildi. Halk da maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymamaya başladı. Partiler, eğlenceler düzenlendi. Şimdi ülke yeniden artan enfeksiyon ile boğuşuyor. Günlük 7 binden fazla kişi hastalanıyor. Hastanelerin, yoğun bakım ünitelerinin kapasitesi doldu, yeniden kapanma yoluna başvuruldu ve senelerdir beklenen Anayasa reformu ile seçimler ertelendi.

Sinovac ile ilgili en güvenilir araştırma Şili’den

Her on kişiden dokuzuna Çin aşısı uygulayan Şili’de aşıya olan güven de azaldı. Şili aslında Çin aşısı için tam bir laboratuvar işlevi gördü. 10,5 milyon kişiyi kapsayan son araştırmaya göre Sinovac, semptomatik enfeksiyona karşı yüzde 65, hastaneye yatışa karşı yüzde 85 ve ölümlere karşı da yüzde 80 etkili. Uzmanlar, Şili'nin açıkladığı verilerin çok daha güvenilir olduğunu, hem çok kişi üzerinde denendiği ve araştırma varyantların olduğu bir dönemde yapıldığı için önemli olduğunu söylüyor. Toplumsal bağışıklığın nüfusun en az %70’i aşılandıktan sonra başlayacağının altını çizen uzmanların, Şili ile ilgili en önemli eleştirisi, halkı yeterince bilgilendirmeyen ve sadece aşıya yüklenen hükümete yönelik. Bu iki ülkedeki enfeksiyon artışının dünyanın salgın ile mücadelesinde önemli bir katkısı oldu. İlaç sektörüne patent haklarından vazgeçme çağrısı arttı. Umarım kulak verirler. Çünkü bir kişi bile güven altında olmazsa kimse güvende olamayacak.