Haberler

Antalya'da dağın içinden çıkan 'gizemli güzellik'; henüz az kişi biliyor...

26 Mayıs 2020 11:40

Antalya'nın Gündoğmuş ilçesinde Toroslar'ın zirvesinde doğan, yaklaşık 50 metre yükseklikten 3 kol üzerinden dökülerek ilerleyen Uçansu Şelalesi'nde, Akdağ ve Geyik dağlarındaki karların erimesiyle en coşkulu dönemini yaşanıyor. Henüz çok az kişi tarafından bilindiği için şelale, 'gizemli güzellik' ve 'saklı cennet' olarak anılıyor.

Gündoğmuş ilçesi Eskibağ ve Kayabükü sınırları içerisinde, Toroslar'ın zirveleri Geyik ve Akdağ'ın eriyen karlarının oluşturduğu Uçansu Şelalesi, yaklaşık 50 metre yükseklikten dökülüyor.

Gündoğmuş ilçesi Eskibağ ve Kayabükü sınırları içerisinde, Toroslar'ın zirveleri Geyik ve Akdağ'ın eriyen karlarının oluşturduğu Uçansu Şelalesi, yaklaşık 50 metre yükseklikten dökülüyor.

Şelaleyi besleyen su kaynağı ise sarp kayalıkların arasındaki 10 metrekare büyüklüğünde mağaradan çıkıyor. Şelale, rafting de yapılan Alara Çayı'nın kaynaklarından biri olmasıyla biliniyor. Uçansu Şelalesi, 1992 yılında birinci derece doğal sit alanı ilan edildi. Şelale Gündoğmuş'a 25, Alanya'ya 95, Antalya'ya 167 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

Doğa tutkunlarının yanı sıra Alanya ve Manavgat'ta yaşayan yerleşik yabancıların ilgi gösterdiği şelalenin çevresinde yöresel tatların bulunduğu yemek ve pansiyon tarzı konaklama imkanı sunan tesisler de bulunuyor.

Henüz çok az kişi tarafından bilinmesi dolayısıyla 'gizemli güzellik' ve 'saklı cennet' olarak da anılan şelalenin bembeyaz sularıyla döküldüğü merkezine gelen doğa tutkunları, yaz- kış 15 derece olan suya atlayarak serinliyor. Bol bol fotoğraf da çekenler, sosyal medya hesaplarında paylaşıyor.

Şelalenin kaynağından Alara Çayı boyunca gürleyerek akması etrafına da hayat veriyor. Asırlık çınar ağaçlarının görsel güzellik oluşturduğu çay boyunca doğal yaşam tüm canlılığıyla sürüyor. Su sıcaklığı 15 derecenin üstüne çıkmayan Uçansu'yu oluşturan Alara Çayı ise başladığı noktada ulu çınarlar ve ormanlık alan içinden yaklaşık 100 kilometre sonra Manavgat ilçesi sınırlarından Akdeniz'e dökülüyor. Şelalede mart- ağustos aylarında en coşkun dönem yaşanırken, kırmızı benekli alabalığa da ev sahipliği yapılıyor.

Uçansu Şelalesi'ne, yeni tip Koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemler kapsamında sosyal hayatlarını kısıtlayanlar da geliyor. Kimi çocuğuyla kimi de arkadaşlarıyla şelalenin bulunduğu alana geliyor. Şelale, Alanya ve Manavgat'ta yaşayan yerleşik yabancıların da ilgi odağı olmayı sürdürüyor.

Ailesiyle birlikte İran'dan gelip, Antalya'nın turistik ilçesi Alanya'ya yerleşen bir vatandaş, "Antalya'nın turistik ilçesi Alanya'da yaşıyoruz. Buraya arkadaşlarım daha önce gelmişler. Bize de tavsiye ettiler. Ailemizle geldik, piknik yapıp zaman geçiriyoruz. Çok güzel bir atmosfer. Burada koronavirüsün olduğunu zannetmiyorum. Çünkü burada hava çok güzel, tertemiz. 2 aydan sonra ilk kez dışarı çıkarak piknik yapalım istedik" dedi. Afşari'nin arkadaşı Perya Hakderiyan ise şelaleyi çok beğendiklerini, fotoğraflar çekip, doğayla iç içe olmanın keyfini çıkardığını söyledi.

Uçansu Şelalesi'ne 25 kilometre uzaklıktaki Gündoğmuş'ta yaşayan bir vatandaş da "Buraya devamlı geliyorum. Evimiz çok yakında. Çok güzel bir su, görkemli bir yer. Çocukları gezdirmek amaçlı geldim. Şu an suya girmiyorum fakat yazın bol bol yüzüyorum" diye konuştu.

Arkadaşlarıyla birlikte Uçansu Şelalesi'ne ilk kez geldiğini söyleyen başka bir vatandaş ise ise şelalenin döküldüğü noktaya balıklama atlayarak yüzdü. Havanın sıcak olmasından dolayı bunaldığını anlatan Oğuzege, "Burayı herkese tavsiye ediyorum. Suyun güzelliğini görünce dayanamayıp, atladım" dedi.