Haberler

Almanya'nın aralarında Türkiye'nin de olduğu 160 ülkeye seyahat uyarısını uzatması ne anlama geliyor?

12 Haziran 2020 14:18

Gazeteci Fulya Canşen, Türk Alman Seyahat Ajentaları Birliği Başkanı Cumhur Sefer ile Almanya'nın aralarında Türkiye'nin de 160 ülkeye 31 Ağustos'a kadar uzattığı seyahat uyarısının ne anlama geldiğini, vatandaşların bu uyarı karşısında ne yapması gerektiğini konuştu.

Türk Alman Seyahat Ajentaları Birliği Başkanı Cumhur Seferuyarının yasak anlamına gelmediğini ancak uyarıya rağmen Almanya'dan Türkiye'ye gelen vatandaşların olası bir vaka artışı durumunda Almanya'ya dönmesinin zorlaşacağı anlamına geldiğini belirtti.

Almanya ve Avrupa'daki Türklerin Türkiye'ye seyahatinin bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Sefer, kararın kalkması için 18 Haziran'dan itibaren Almanya'nın farklı şehirlerinde protesto yürüyüşler düzenleyeceklerini söyledi.   

Fulya Canşen sordu; Türk Alman Seyahat Ajentaları Birliği Başkanı Cumhur Sefer cevapladı; 

"Almanya'da Bakanlar Kurulu aralarında Türkiye'nin de olduğu 160 ülkeye Korona nedeniyle koyduğu seyahat uyarısını Ağustos sonuna kadar uzattı. Bu karar hem Türkiye'de hem Almanya'da yaşayan Türkler arasında hem de sizin gibi turizmciler arasında tepkiye neden oldu. Siz bu kararı nasıl görüyorsunuz?"

"Kararı hiç doğru bulmuyoruz. Türkiye'nin konumunun daha farklı olduğunu düşünüyoruz. Bunun sebebi de Almanya ve Avrupa'da milyonlarca Türkün yaşaması ve Almanya'da yaşayan Türkler için bu seyahatin aslında bir ihtiyaç olması. Turizm olarak da özellikle bizim acentaların çoğu Türk olduğu için uçak bileti ve paket satışlarından kazançlarını sağlıyorlar ve bizim için çok büyük bir engel bu" 

"Seyahat uyarısı ne anlama geliyor, sınırlar kapanacak, uçaklar kalkmayacak mı?"

"Seyahat uyarısı 'seyahat yasağı' anlamına gelmiyor. Zaten Türkiye'ye uçuşlar da başladı ve orada bir sorun olmadı. Seyahat uyarısındaki sorun şu; 'siz Türkiye'ye gittiniz ve orada Korona vaka sayıları arttı. Sınırlar kapandı. Eğer seyahat uyarına rağmen bu ülkelere gidecekseniz biz sizi bu ülkelerden getirmeyeceğiz' bu da şöyle bir sorun açıyor; eğer gerçekten uyarıya rağmen gidilen ülkelerde vaka sayısı artarsa işi olanlar da Almanya'ya dönüş sağlayamayacak. Sigorta konusunda da sorun çıkabilir. Türkiye'de hastalanıp hastaneye gittiğinizde 'Almanya'daki sağlık sigortası bu masrafları karşılayacak mı ya da 'uyarıya rağmen gittiniz masraflarla karşı karşıyasınız' gibi bir tutumla mı karşılaşacaklar."

"Almanya, seyahat uyarısını gerekçe göstererek bu 160 ülkedeki vatandaşlarına 'o ülkeyi terk edin' diyebilir mi, yani ben Türkiye'ye gittiysem ve Alman pasaportum varsa Almanya'nın emrine uymak zorunda mıyım?"

"Seyahat uyarına rağmen gidiyorsanız tüm sorumluluğu kendiniz taşıyorsunuz. Geriye de kendiniz gelmek zorundasınız."

"Uçak seferleri dünden itibaren açılmaya başladı. Ertelemeler var mı, uçaklar dolu muydu?"

"Uçaklar kısmen doluydu. Tabii Mart'ın ortasında başladı ve tüm hayat durdu. Uçuşlar, ekonomi durdu, bazı şehirler izole edildi. Tabii ki bu durum turizm sektörünü de vurdu. Türk Hava Yolları (THY) 'Nisan'ın sonunda tekrar uçuşlara başlayacağız' dedi. Mayıs'ın başı denildi olmadı. Mayıs'ın ortası ve sonu da olmadı. Haziran'ın ortasına alındı ama bu dönemde uçak biletleri hep satıldı. Avrupada'ki Türkler Türkiye'ye geri dönmek istedi. Ancak THY'den aldığımız bilgiye göre 'uçuşlar başladıktan 2 ay sonra bunlar geriye ödenecek' dendi. Burada acentamız da zor duruma düştü. Artık güven kalmadı. O yüzden ilk uçuşları görmek bizim için çok sevinçli oldu." 

"Almanya bu kararı tek başına alabilir mi, Avrupa Birliği'nden de (AB) böyle bir karar bekliyor musunuz?"

"Tabii ki sonuçta Almanya'nın AB'de de güçlü bir pozisyonu var. Burada illa ki ortak bir karar çıkacaktır. Biz şuna da karşı değiliz; 15 Haziran'da tüm Avrupa ülkeleri açılacağına dair tabii ki kendileri bir birlik kurmuş. İlk etapta üyelerini korumak zorunda ama Türkiye de o zaman 20 Haziran'dan itibaren bu yasağın kaldırılması gerekirdi. Çünkü, geçmişe bakacak olursak İtalya, İspanya, Fransa'da bu vakalar daha çoktu. Türkiye salgın sürecinde daha başarılıydı. Turizm için de önlemler açısından çok başarılı çalışmalar yapıldı Türkiye'de. Biz bunu haksızlık olarak görüyoruz ve bunun için bu kararı kabullenmiyoruz. O yüzden de 18 Haziran'da Almanya'nın farklı şehirlerinde eylemlere başlayacağız. İmza kampanyası da başlatacağız." 

"Nasıl bir protesto düşünüyorsunuz?"

"Türkiye'ye uygulanan yasayı haksız olarak buluyoruz. Almanya'nın farklı şehirlerinde acentalarımızla ve eyleme katılanlarla birlikte bu kararın yanlış olduğuna ve geri çekilmesine dair protesto yürüyüşleri yapacağız." 

"Türkiye'deki Turizm Baklanlığı taleplerinizi destekliyor mu, onlardan ne bekliyorsunuz"

"Tabii ki attığımız adımlarla ilgili destek bekliyoruz. Onlarla da yakında diyaloğa gireceğiz. Ümidimiz bu önümüzdeki günlerde Türkiye'ye yönelik bu seyahat uygulamasının kalkması. Aldığımız bilgiye göre iki ülkenin Cumhurbaşkanı Türkiye'ye ilişkin yasağın kaldırılmasıyla ilgili bir görüşme sağlayacaklar. 31 Ağustos'tan daha erken bazı ülkelere bu yasağı kaldırabilecekler. Biz de Türkiye için bunu ümit ediyoruz." 

"Bütün bu yasaklar ve salgın Türkiye'deki turizmi nasıl etkiledi?"

"Türkiye'ye en çok turist Rusya ve Almanya'dan geliyor ve iki taraf da şimdilik bloke edildi. Türkiye'de özellikle Antalya'daki oteller boş. Burada ciddi yatırımlar, yüzlerce oteller var. Her otelde ortalama 400 kişi çalışıyor. Ciddi bir zarara uğradı Türkiye turizmde. Havayolu şirketleri de aynı durumda. Bizim onların uçmasına da ihtiyacımız var. Bir an evvel onlara da destek gerekecek." 

"Bütün bu uyarılara rağmen Türkiye'ye gitmek isteyen turistlere ya da burada yaşayan göçmenlere ne önerirsiniz?"

"Buradan hem Almanya'ya hem Türkiye'ye bir çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen tüm açıklamalar resmî olarka bir an evvel yapılsın. Onlar açıklasın ki biz de beraber çözmeye bir yol bulalım."