28 Temmuz 2020 17:52
Köln
Robert Koch Enstitüsü, yaptığı son açıklamada Koronavirüs salgını konusunda yeniden alarm ziline bastı. Enfeksiyon sayılarının bölgesel olarak arttığını hatırlatan Enstitü Başkanı Lothar Wieler, bu gelişmeden endişe duyduğunu da sözlerine ekledi. Wieler, “Hızla artan bir salgının tam ortasındayız” şeklinde konuştu.
Bunun ikinci bir dalga olabileceğini ama olamayabileceğini de söyeleyen Wieler, aile buluşmalarından iş yerlerine ve hatta yaşlı bakım merkezlerine kadar pek çok yerden enfeksiyon başvuruları aldıklarının altını çizdi. Görünen o ki, bugünlerde Koronavirüs Almanya’ya tatilciler üzerinden başka ülkelerden gelmiyor. Salgın Almanya içinde yayılıyor.
Rober Koch Enstitüsü, ikinci dalgayı engellemek için Almanya’nın Japonya, Çin ya da İspanya’yı örnek alması gerektiği görüşünde. Açık havada da maske takılacak, 1,5 metrelik mesafe korunacak ve hijyen kurallarına harfiyen uyulacak. Ancak durumun şimdilik okulların açılmasını engelleyecek kadar kötü olmadığı da belirtiliyor.
Bütün bu gelişmeler, “Almanya’da ikinci bir Korona dalgası başladı mı” sorusunu akıllara getiriyor. Bazı siyasetçiler ikinci dalganın başladığı görüşünde, ancak uzmanlar paniğe gerek olmadığını belirtiyorlar. Çünkü enfeksiyon bölgesel olarak yayılıyor ve hemen kontrol altına alınıyor. Tatil bitip havalar soğumaya başlayınca salgının hızlanması bekleniyor, ancak önlem alınırsa ikinci bir dalgaya engel olmanın mümkün olacağı vurgulanıyor.
Ayrıca tedavi konusunda Almanya genel olarak başarılı, hatta Covid -19’un tedavisi rutine dönüşmüş durumda. Bunu rakamlar da gösteriyor. Enfeksiyon sayısı artsa da neredeyse Koronavirüs’ten ölen olmuyor.
Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn, hükümetin aldığı test zorunluluğu kararını bir kez daha savundu. Federal ve eyalet sağlık bakanları geçen hafta bir araya gelerek, riskli ülkelerden gelenlerin test edilmesi için havaalanları ve sınır bölgelerinde test merkezleri kurulmasına karar vermiş, bunun zorunluluk olup olmayacağı kararını, yasal çerçevesini araştırsın diye Federal Bakan Spahn’a bırakmıştı. Spahn, pandemi yasasını gerekçe göstererek, test zorunluluğunun Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verdi. Alman Anayasası, devletin insan vücuduna izni olmadan müdahale etmesine izin vermiyor. Burun, ağız veya boğazdan alınarak yapılan Korona testi de müdahale olarak yorumlanıyor. Ancak eyaletlerin oyları ile çıkarılan pandemi yasası, bilimsel nedenler gerekçe gösterilirse, bazı temel hakların çiğnenmesine izin veriyor. Karantina zorunluluğu da buna örnek olarak gösteriliyor. Kararını bir kez daha savunan Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn, “Bunun insan vücuduna bir müdahale olduğunu biliyorum, ancak zorla kontrol altına aldığımız salgının, başka ülkelerden gelecek virüs ile artmasına göz yumamayız. Ama uygulamayı esnetmek için sürekli olarak başka ülkelerin risk oluşturup oluşturmadığını kontrol ediyoruz” açıklamasını yaptı.
© Tüm hakları saklıdır.