14 Haziran 2021 19:58
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Adana’da esnaf ve yurttaşın sorunlarını dinledi. Bütün parasını karpuza yatırdığına söyleyen restoran işletmecisi bir kadın, tepkisini “Bütün varımı yoğumu ben karpuza yatırdım bu yıl. Şimdi 500 ton karpuzum duruyor. İhracat yok. Ne yapacağım bilemiyorum. İç piyasa yok. AK Partili’nin hiçbiri bana bakmaz. Eğer, halksak yeter” sözleriyle dile getirdi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Adana'da Ceyhan ve Seyhan ilçe esnafının sorunlarını dinledi. Akşener, esnaf ziyaretinin ardından Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı ziyaret etti.
Derdini gözyaşları için de anlatan bir yurttaşa boynundaki şalı çıkarıp verdi, gözyaşlarını silmesini istedi. Akşener ve yurttaş arasındaki diyalog şu şekilde:
Akşener: Rahatlayın, sakinleşin. Üzgünsünüz.
Yurttaş: İnanın rol yapmıyorum.
Akşener: Niye şov yapasın kardeşim.
Yurttaş: Benim hayatımda ilk defa bu iki yıldır çektiğim çileyi bir ben bilirim bir de Allah bilir. Bütün varımı yoğumu ben karpuza yatırdım bu yıl. Bodrum’daki restoranım iş yapmıyor pandemiden dolayı. Anlatamıyorum işte, derdim bu.
Akşener: Ne kadar yatırım yaptınız?
Yurttaş: 450 bin liraya yakın para yatırdım.
Akşener: Ne oldu şimdi?
Yurttaş: Hepsi duruyor, şimdi 500 ton karpuzum duruyor. İhracat yok. Ne yapacağım bilemiyorum. İç piyasa yok. Ne yapalım ben? AK Partili’nin hiçbiri bana bakmaz. Ama yeter, eğer halksak yeter. Neye elimi atarsam atayım, yok oluyor. Ne yapacağım ben.
Akşener ve esnaf arasındaki diyaloglar şöyle:
Esnaf: Destek dediler yani hiçbir şekilde yardım da alamıyorum ben bu destekten.
Akşener: Hiç almadınız mı?
Esnaf: Hiçbir şekilde yok, destek yok. Ama ben üç ay dükkanımı kapattım benim dükkan kiram geldi. Toptancıma borçlarım var, faturalarım var, ben nasıl yapacağım bunu? Cevap alamadık. Biliyorsunuz Türkiye’nin genel halini. Bizim umudumuz kalmadı. Gelecekten umudumuz kalmadı. Bu arada ben AK Parti Kurucu Kadın Kolu Başkanlığı yaptım. 18 yıl ben AK Parti’ye hizmet ettim. Ama nefret ettim.
Akşener: Bakın ben hiç bilerek girmedim.
Esnaf: Ben hakkımı helal etmiyorum. Yöneticilikte yaptım, üç yıl kadın kolu başkanlığı da yaptım kurulma aşamasında. Çok hizmet ettim. Ama emin olun ben artık hiçbir şekilde.
Akşener: İşler nasıl?
Birinci esnaf: İşler sıkıntılıyız.
Akşener: Bugün hiç siftah yaptınız mı?
Birinci esnaf: Yaptık ama 50 lira, 100 lira mesela.
Akşener: Kira mı bura?
Birinci esnaf: Kira.
Bunların giriş fiyatlarının artmasından çok şikayet var.
İkinci esnaf: Her gün artıyor. Maalesef her gün daha kötüye gidiyor. Aldığımızı yerine koyamıyoruz. Geri yerine koyduğumuzu satamıyoruz. İnsanların artık burasına geldi.
Akşener: Arkadaşlar, işler nasıl?
Esnaf: Başkanım alışmışız şükür diyoruz. Biz şükür kavramını biraz sanki yanlış algılıyoruz. Niye daha iyi olmasın, kısmını araştırmıyoruz. Herkes bir şükür diyor tamam olana şükür ama daha iyi olabilecek imkanlarımız var. Ülkemiz bundan çok daha iyilerini hakkediyor. Bunun için de mücadele ediyorsunuz… Şu dükkanımdaki ürünlerin yüzde 50’si dolar üzerinden alıyorum. Her aldığım ürünü bir sonraki aldığımda zamlı alıyorum ama o zammı yansıtma şansım yok. O yüzden kardan gidiyor.
Akşener: Kredi borcunuz var mı?
Esnaf: Olmayan yok herhalde. Hükümetimiz dedi ki ‘çalışma, para kazanma ama borcunu öde.’ Bankayı açtı. Sistemleri açtı. Vergi dairesini açtı ama ne ile ödeyeceğim kimse sormadı. Neyle ödeyeceğiz, kimse sorgulamadı. Sonrasında ‘Hakkını helal et’ dedi. Biz dedik ki, hakkımızı helal etmiyoruz.
Kaynak: ANKA
© Tüm hakları saklıdır.