İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Erdem, Türk vatandaşlığının yabancıya tapu ve ev teslimi dahi yapılmadan peşin para ödemesi halinde verilmesine tepki gösterdi. İnşaat sektörü zor durumda olduğunu ve sektörü "kurtarmak havasında" yapılanın doğru olmadığını kaydeden Erdem, "Vatandaşlığın bonus olarak verildiği imajı hoş bir görüntü değil" diye konuştu.
Sözcü'den İsmail Şahin'in haberine göre Türkiye, Temmuz 2016 yılı itibariyle para karşılığında vatandaşlık vermeye başladı. Eylül 2018'de Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla, Türk vatandaşlığına geçiş şartları kolaylaştırıldı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazanmak için öngörülen sabit sermaye tutarı 2 milyon dolar iken 500 bin dolara indirildi. Yeni düzenlemelere göre, vatandaşlığa hak kazanmak için öngörülen sabit sermaye tutarı 2 milyon dolardan 500 bin dolara indirildi. Ayrıca Türkiye'de gayrimenkul sahibi yabancıların vatandaşlığa geçişi için gereken asgari taşınmaz bedeli de 1 milyon dolardan 250 bin dolara çekildi. Bankalarda tutulması gereken mevduat miktarı da 3 milyon dolardan 500 bin dolara düşürüldü.
Böylece Türkiye'den konut alan yabancı yatırımcıların jet hızıyla Türk vatandaşlığına geçmesinin önü açılmış oldu. Yabancılar maketten beğendikleri konutun ücretini peşin olarak ödedikleri anda konut teslimi ve tapunun çıkmasını beklemeksizin Türk vatandaşı olabilecek.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Erdem, vatandaşlık hakkının günlük ekonomik ihtiyaçlara göre revize edilemeyeceğini belirterek, “İlk etapta istenilen rakamlar biraz iddialıydı, şimdi de fazla düştü. İki yıldır ekonomi kötü, bunu aşağıya indirelim. Ekonomimiz düzeldi, yukarı çıkaralım diyerek devamlı bu rakamla oynanmaz. Yurtdışında böyle bir şey yok” dedi.
Dün bir televizyon kanalında konu hakkında değerlendirmede bulunan Prof. Erdem, şu anda bir yabancı Türkiye'den ev aldığında ailesinin bütün üyelerine vatandaşlık verildiğine dikkat çekti. Erdem, “İnşaat sektörü zor durumda. Sektörü kurtarma havasıyla topraktan ev satıp olmayan gayrimenkulü alana, eşine çocuklarına vatandaşlık verilmesi doğru bir şey değil. Yabancılara vatandaşlık verilirken, bunun kendi vatandaşlarımızda yaratacağı etkiyi de düşünmeliyiz. Vatandaşlık bir gönül bağıdır, ülkeye duyduğumuz sadakati temsil eder. Vatandaşlar nezdinde şüpheye düşürecek adımlar atmamalıyız” dedi.
"Firmalar uyarılmalı"
İnşaat firmalarının reklamlarında “ev alana TC vatandaşlığı” diyerek ürünlerinin yanına pasaport koyduğunu hatırlatan Erdem, “Vatandaşlığın bonus olarak verildiği imajı hoş bir görüntü değil. Hükümetin bu konuda inşaat firmalarını uyarması gerekiyor” dedi. Ekonomik ve hukuki açıdan Türkiye'den daha geri ülkelerde yaşayanlara hemen vatandaşlık verilmesinin doğru olmadığını söyleyen Erdem, “Kim olursa olsun gel mantığı doğru değil, ülkeye faydalı olacak vatandaşlığa alınır. Bir ülkenin verebileceği daha kıymetli bir şey yok. Bunun tanıtımı ve duyurusu çok hassas yapılmalı. Aksi takdirde ekonomik olarak getirisi olur, ama psikolojik ve sosyolojik olarak çok da götürüsü olur” diye konuştu.
Türkiye gibi birçok ülke para karşılığında vatandaşlık imkanı sunuyor. Ancak jet hızıyla ve şartsız vatandaşlık vermiyor. Dil bilme ve zorunlu ikamet gibi kriterlerin yanı sıra yatırım tutarı da bir hayli yüksek tutuluyor. Avusturya'da 2 milyon dolarlık bir yatırımla vatandaşlık hakkı tanınırken, Yunanistan 250 bin Euro'luk gayrimenkul alımlarında vatandaşlık veriyor. Ancak ilk 7 yıl ülkede yaşama şartı getiriyor. Bulgaristan 585 bin dolarlık gayrimenkul alma zorunluluğu ve 3 yıl ikamet şartı arıyor. ABD 1 milyon dolarlık yatırım, iki yıllı koşullu 5 yıllık oturum şartı arıyor.