Dünya Bankası Başkanı Zoellick, 'Orta vadeli planda 2010'da bir büyüme öngörülüyor ama işsizlik bir sorun olacak. Çünkü Türkiye'nin nüfusu gayet genç' dedi.
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları çerçevesinde, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, küresel krizin hafiflemesine rağmen bu yılın bütün ülkeler için zor bir yıl olmaya devam edeceğini söyledi.
Zoellick, 2010 yılına ilişkin olarak ise krizde giderek artan ölçüde rahatlama görülmesine rağmen, gelecek yıl da bazı belirsizliklerin devam edeceğini belirterek, gelişmekte olan ülkelerin, ihracat, turizm gibi gelirlerinin bazı belirsizlikler taşıdığını vurguladı.
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, küresel krizde bir rahatlama olduğunu belirterek, 'Ancak tam bir başarıdan söz edemeyiz' dedi.
'Asıl tehlike, krizeden kurtulmaya çalışırken rehavete kapılmadır'
Zoellick, Dünya Bankası'nın küresel finansal krize güçlü sermaye yapıyla girdiğini, beraber Dünya Bankası ve IMF'nin kaynakları sınırlı olduğunu, bu sınırlı kaynakların artırılması yönünde çalışların devam ettiğini bildirdi.
Zoellick, 'Bugün baktığımız temel tehlike dünya ekonomisinin çökmekte olduğu yönünde bir tehlike değil. Eğer kriz kazanırsa krizden kurtulmaya çalışırken rehavete kapılma tehlikesi söz konusu olacaktır. Önemli bir dönemde bulunuyoruz, dolayısıyla reform artık kaçınılmaz' diye konuştu.
Dünya Bankası Başkanı Zoellick, Türkiye'ye ilişkin değerlendirmesinde ise, şunları kaydetti: ''Orta vadeli planda 2010'da bir büyüme öngörülüyor ama işsizlik bir sorun olacaktır çünkü Türkiye'nin nüfusu gayet genç, bu da ekonomiyi dinamik kılıyor potansiyel olarak. Bu yüzden de Türkiye'ye yardımcı olmak için oluşturduğumuz destekler var. KOBİ'ler tabii önemli. Türkiye'de KOBİ'lerin ve girişimciliğin geliştirilmesi gerekiyor. Ama tabii, küresel olarak mevcut belirsizliklerin hepsi Türkiye için de geçerli olacaktır.''
İşsizliğin devam ettiğini biliyoruz
Uluslararası ticareti desteklemek için yapılabileceklere ilişkin bir soru üzerine Zoellick, güney-güney arası ticarette yeni bazı fırsatlar bulunduğunu, Çin ve Hindistan büyüdüğünde yeni bir ihracat fırsatının ortaya çıkacağını, başlangıçta daha çok emtia bazlı olacak bu ihracatın giderek gelişebileceğini belirtti.
Zoellick, içinde bulunulana benzer durumlarda korumacılığın ön plana çıktığını ifade ederek, ülkelerin gümrük bariyerlerini çok yüksek tutmamalarını istediklerini; gümrük sistemleri, lojistik sistemler ve ticareti kolaylaştırıcı altyapılar konusunda yapabileceklerine baktıklarını söyledi.
'1997 yılındaki krizden ders aldık'
Artan işsizlik sorununa yönelik bir soruyu, Zoellick şöyle yanıtladı: 'Toparlanma işaretleri görülüyor ancak bizler, IMF'dekiler işsizliğin artmaya devam edeceğini ve düşüşünün yavaş olacağını bekliyoruz. Bu krize verilen yanıtın iyi taraflarından biri şu oldu; biz ve birlikte çalışan ülkeler 97 yılındaki finansal krizden dersler almıştık. Bu yüzden de belli bir desteğin olmasının çok önemli olduğunu biliyoruz. Eğer işsizlik çok büyük oranda olursa, beslenme sorunları olur, çocuklar okula gidemez. Dolayısıyla en aşağıda olanlar, en az desteğe sahip olanlar en çok zarar görürler böyle durumlardan... Bunların bilincinde olduğumuz için geçen sene 4.5 milyar dolarlık bir desteği özellikle böyle bir güvenlik sağlayabilmek için yaptık.'
Bu çerçevede talebin canlı tutulmasının önemine de işaret eden Robert Zoellick, en iyi güvencenin istihdam olduğunu, IFC'nin bu konuda Türkiye'de de KOBİ'lere yönelik çalışmalar yürüttüğünü bildirdi.