ABD ’de yayımlanan New York Times gazetesinin internet sitesine bir yorum yazısı yazan Sloven düşünür ve yazar Slavoj Zizek, IŞİD’i tanımlarken yazdığı yazıda “Batılı toplumlar ‘pasif nihilizmi’ yaşarken cihatçıların ‘aktif bir nihilizmle’ her şeyi riske atmaya hazırlar. En iyiler hayatla bağlantı kurma yeteneğine sahip değil. En kötüler ise ırkçı uçları benimsiyor” dedi.
Radikal’de yer alan habere göre, IŞİD’in hakimiyeti altındaki topraklarda “bir devletin en temel görevi olan vatandaşlarının esenliği sağlamayı umursamadığı” saptamasını yaptı. Fransız filozof Michel Foucault’nun ‘biyoiktidar’ kavramına başvuran Zizek, “IŞİD’e göre devlet gücünün temel görevi nüfusun esenliği değil; kamusal hayatın dini kurallara uyup uymaması en temel konu. Bu yüzden IŞİD, alanındaki insani felaketlere kayıtsız. 'Dinle ilgilen, esenlik kendi başının çaresine bakar' anlayışı hakim” yorumunu yaptı. Zizek’e göre IŞİD, bu anlamda modern ulus devletlerin, ‘bedenlerin zaptedilmesini ve nüfusun kontrol edilmesini’ öngören biyoiktidara dayalı varoluş anlayışını tamamen reddediyor.
‘Muhafazakar modernleşme’
Zizek, IŞİD’in modernizme karşı uçlarda bir direnişten ziyade 19. Yüzyıl'ın Japonya’sındaki Meiji restorasyonu gibi ‘muhafazakar bir modernleşme’ vakası olduğu değerlendirmesinde bulundu. Friedrich Nietszche’nin nihilizm tanımlamasına da yer veren Zizek, Batılı toplumlar ‘pasif nihilizmi’ yaşarken cihatçıların ‘aktif bir nihilizmle’ her şeyi riske atmaya hazır olduklarını belirterek, “En iyiler hayatla bağlantı kurma yeteneğine sahip değil. En kötüler ise ırkçı uçları benimsiyor” dedi.