HÜLYA KARABAĞLI T24/ANKARA
Bölgedeki toplu mezarları tanıklarıyla gündeme taşıyan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, tarihe ‘Zini Gediği’ katliamı olarak tarihe geçen dosyayı TBMM’de açtı. 1938 yılının Ağustos ayında yaşanan olayda 97 kişinin günahsız yere öldürüldüğünü anlatan Aygün, Erzincan Savcılığı’nı şikayet etti. “Savcılık, Zini Gediği'ne gitmeyi reddetti. Görevini yapmadı” dedi. Aygün, TBMM zemininde bir yol arayacağını söyledi ve “ Bütün partiler işbirliği yapmalı. Ben de buna Dersim milletvekili olarak katkı vermeye hazırım”.
Savcılıktan ‘toplu mezarların açılması’ istendi
Erzincan Savcılığı’nın takipsizlik kararını, yakınlarını arayanların avukatlığını yapan Can Söylemez anlattı. Söylemez, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'na 9 Eylül 2011 tarihinde müracaatta bulunduklarını söyledi ve “ Müracaatımız toplu mezarların açılması ve naaşlar üzerinde DNA tetkiki yapılıp ailelere naaşının teslimini içeriyordu. Geçen hafta Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı bu konuda takipsizlik kararı verdi. Bu konuda itirazlarımız devam edecek. Ancak iç hukuk yolları tükenirse AİHM’e başvuracağız”.
Zini Gediği katliamında Aygün’le gelenlerin bir bölümü, babası ve dedelerini kaybetmiş. Basın toplantısında, 73 yılının sararmış fotoğrafları gösterildi. 19. Dönem SHP Erzincan Milletvekili Ali İbrahim Tutu, dedesinin fotoğraflarını gösterdi.
‘Dedelerimin iki metrekare toprak parçası’
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Anzaklara gösterilen titizliğe dikkat çekerek çağrıda bulundu:
“Bu siyasi bir olay değil. Bu TBMM'nin olayı. Bu konuda empati yapsınlar. Bu taleplerimiz karşısında duyarlılık göstersinler. Her yıl Anzaklar geliyor, mezarları ziyaret ediyor, yaşanan savaşa rağmen ama benim dedelerim Rus savaşına katılmış, bu ülkenin yurttaşı ama benim dedelerime 2 metrekare toprak parçası çok görülüyor. Bu insanlık dışı bir uygulama, bundan da utanç duyuyorum Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı üyesi olmaktan."
“Zalim tetik senin elinden kuntulamadım”
Canpolat Yakar, "Babamın, arkadaşlarımın hakları geri iade edilirse babam mezarında rahat eder. Benim aradığım babamın mezarı. Suçsuz yere babam ve arkadaşları kurşuna dizildi" dedi. Gözyaşlarına boğulan Yakar, ağıt yakılan ünlü dizeyi okudu: Zini’den Zini’ye atlayamadım. Kıvrıldı terazim tartılamadım. Zalim tetik (katliam yaptığı söylenen komutan) senin elinden kurtulamadım.
“Dedemizin üstüne bir toprak atalım”
Kadriye Çetinkaya, , "Zini Gediği'nde öldürülen dedelerimizin haklarının iadesi için bazı girişimlerde bulunacağız. Kana kan, cana can demiyoruz. Onların suçsuz yere öldürülmelerinin kabul edilmesini istiyoruz. Kendilerine bir anıt mezar, üzerlerinde isimlerin olmasını istiyoruz. Dedelerimizin üzerlerine toprak atılsın istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanına dilekçe verdik
İbrahim Aktaş, "Dedemin biri Zini Gediği'nde öldürüldü. Cumhurbaşkanı'na dilekçe verdik. Dedemin mezarını istiyorum. Dersim arşivlerinin açılmasını istiyorum"