Gündem
BBC Türkçe

Zeytin Dalı Harekâtı - Guardian: Suriye, sonucunu kimsenin kestiremediği bir geleceğe ilerliyor

İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesi, Türkiye'nin Afrin'e yönelik olarak başlattığı ve altıncı gününe giren Zeytin Dalı Harekâtı'nı başyazısına taşıdı. Gazete, 'Bu harekâtı herkes bekliyordu. Ancak sonuçlarını kimse kestiremiyor' diyor

29 Nisan 2018 20:30

İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesi, Türkiye'nin Afrin'e yönelik olarak başlattığı ve altıncı gününe giren Zeytin Dalı Harekâtı'nı başyazısına taşıdı. Gazete, 'Bu harekâtı herkes bekliyordu. Ancak sonuçlarını kimse kestiremiyor' diyor:

"Hayatını kaybeden siviller ve evlerini terk edip çatışma bölgelerinden kaçan binlerce kişi. Türkiye'nin Afrin harekâtı 7 yıldır devam eden Suriye savaşını yeni ve pek de hoş karşılanmayan bir safhaya sokuyor.

"Ancak bu operasyon çok kişi tarafından öngörülüyordu. Tek sürpriz operasyonun inanılmaz derecede yakışıksız kalan ismi: Zeytin Dalı Harekâtı.

"Ankara'nın Suriye'de özerk ya da bağımsız bir Kürt devletine karşı tutumu uzun süredir aşikâr.

"Ancak çatışma ortamı bölgedeki aktörlerin hırsları nedeniyle iyice tırmanmış durumda.

"Düşmanımın düşmanı dostumdur kısa vadeli kazanımlar için kullanılabilecek bir çözüm, uzun vadeli taahhütler için değil.

"ABD, Kürtlerin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri birlikte IŞİD'i bitirmek üzere yola çıktı. Bu ittifak biraz da Türkiye'nin son ana kadar IŞİD'le mücadeleye destekte ilgisiz davranmasıydı.

"Ankara istemeden de olsa ortaya çıkan tabloya tahammül etmek durumunda kaldı ve gelişmeleri kontrol altında tutmaya çabaladı.

"Ancak IŞİD'in sözde hilafetinin çökmesiyle birlikte kartlar yeniden dağıtıldı ve bugün 'Müttefikimin müttefiki düşmanımdır' algısı hakim.

"Kürtler Suriye'nin Türkiye sınırında kendilerine bir koridor açmayı amaçlamıştı.

IŞİD'e karşı yürüttükleri silahlı mücadelenin, ileride oluşacak federal bir Suriye'de kendilerine özerk bir bölge yaratma konusunda katkı sağlayacağını umuyorlardı.

"ABD'den gelen destek, Kürtlerin toprak emellerine karşı Türkiye'yi öfkelendirdi.

"Ankara, ABD'nin silah verdiği Suriyeli Kürtlerin PKK'nın bir uzantısı olduğunu düşünüyor ve bir gün o silahların namlularının sınırın Türkiye tarafında Türk vatandaşlarına yönelmesinden endişe ediyor.

"ABD'nin 30 bin kişilik sınır güvenlik gücü oluşturulacağı açıklamaları Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 'terör ordusu' olarak nitelenmişti.

"Bardağı taşıran son damla ise ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un 'ABD askerleri öngörülebilir gelecekte Suriye'de kalacak' demesi oldu. Ankara bunu Kürtlere verilen askeri bir garanti olarak algıladı.

"ABD, ele geçirilen bölgelerde IŞİD'in yeniden güçlenmesinin engellenmesini ve Rusya'nın kendi çıkarlarına uygun bir Suriye anlaşmasını engellemeyi amaçlıyor.

"Her ne kadar 2016'daki başarısız darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen'in iadesi konusu Ankara ve Washington'ûn arasını açmış olsa da ABD'nin NATO müttefiki Türkiye'yi yanında görmeye ihtiyacı var.

"Geçtiğimiz ay Erdoğan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı terörist olarak tanımlamış, Suriye'nin geleceğinde yeri olmadığını söylemişti.

Bu açıklamalar Şam yönetime yönelik bir miktar yumuşayan tutumun yeniden katılaştığını gösteriyordu.

"Ancak Türkiye ve İran, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu ay sonunda müzakereye açacağı Suriye planının sponsorları arasında. Batışı güçler, bu planın Esad'ın iktidardaki yerini korumasını sağlayabileceğinden endişeli.

"Erdoğan ve Putin'in ilişkileri her zamankinden iyi bir noktaya gelmiş durumda.

"Moskova, Afrin'deki askerlerini çekip hava sahasını Türk jetlerine açtı.

"Kremlin açısından sevinilmeyecek bir durum yok. Kendi Suriye planını güçlendirmenin yanı sıra, ABD kampına yaklaşan Kürtler üzerindeki etkisini artırıyor, NATO içerisindeki bölünmüşlükleri de derinleştiriyor. Bunların üstüne bir de Esad'ın koltuğunda fazla rahat olmamasını sağlıyorlar.

"Suriye'de farklı aktörler birbirleriyle çelişen, karmaşık çıkarların peşinde. ABD ve Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda bir uzlaşı noktası bulabilir. Ama bölgede istikrarsızlığın artması riski en azından siyasi çözüm umutları kadar yüksek.

"Bu harekâtı herkes bekliyordu ama kimse nasıl sonuçlanacağını kestiremiyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir