Adli Tıp Kurumu'nda skandalların ardı arkası kesilmiyor. Şimdide ileri düzeyde kanser hastası mahkûm Güler Zere için 'Tedavisi cezaevinde yapılabilir' raporu veren Adli Tıp Kurumu'nun bu raporu onkoloji uzmanı olmadan hazırladığı ortaya çıktı. Dün daha önce verilen kararı inceleyen onkoloji uzmanları dosyada eksiklikler olduğuna karar vererek “Bunlar giderilmeden Adli Tıp karar veremez” dedi.
Güler Zere için Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı 22 Haziran’da ‘ağız içi kanserine yakalandığı ve hastalığın son evresinde, yaşamının risk altında bulunduğu ve serbest bırakılması gerektiği’ şeklinde rapor vermişti. Buna karşın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ‘cezasının infazının gerçekleştirilebileceği’ görüşünü belirtti. Zere’nin durumu dün tekrar İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu ’nda görüşüldü. Toplantı sürerken bina önünde yaklaşık 500 kişi eylem yaptı.
Zere’nin avukatlarından Taylan Tanay, 3. İhtisas Kurulu’nun bir onkolog olmadan rapor verdiğini belirterek şöyle dedi: “Kurula İstanbul Üniversitesi’nden iki tane onkolog çağırıldı. Onkoloji uzmanı olmayan Adli Tıp’ın daha önce nasıl karar verdiği ortada. Güler’in vücudu şişmiş durumda. Derisi dökülüyor, besin alamıyor. Ergenekonculara, Susurlukçulara, Erbakan’a, sağlanan adaletin zerresini istiyoruz” diye yanıt verdi.
Zere’nin raporlarında eksiklik olduğu için dün genel kurul nihai karar veremedi. Eksik raporlar Elbistan Savcılığı’ndan isteneceği belirtildi. Adli Tıp Kurumu daha önce Hüseyin Üzmez’in tacizine uğradığı öne sürülen B.Ç için ‘psikolojisi etkilenmedi’ raporu vermiş, raporun çocuk psikoloğu olmadan hazırlandığı ortaya çıkmıştı. Cem Garipoğlu’nun öldürdüğü öne sürülen Münevver Karabulut’un otopsisinde sperm bulunduğu belirtilmiş ancak spermin adli tıpta otopsi sırasında bulaştığı anlaşılmıştı.