17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını yürütülen savcılardan biri olan firari Zekeriya Öz’ün, Dubai tatili davasında tanık olarak dinlenen iş adamı Ali Ağaoğlu, "Öz'ü tanır mıydınız? sorusuna, ''Kendisini hayatım boyunca 2 kez gördüm. Öz'ü Dubai'ye ben göndermedim. Benim direk bir ilgim yok. Zaten göndersem ne olur? Devletin savcısıydı" yanıtını verdi. Ağaoğlu, kendisinden Zekeriya Öz'ün tatil masraflarını isteyenleri "Savcımızı yedirmeyiz" diyerek tehdit etmeleri üzerine ofisinden kovduğunu anlattı.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Zekeriya Öz’ün Dubai tatilinin masraflarının kendisi tarafından karşılandığına ilişkin belge almaları için iş adamı Ali Ağaoğlu'nun ofisine yolladığı kişilerden olduğu iddia edilen ve tutuklu bulunan avukat Tayfun Aktaş getirildi.
Duruşmada, iş adamı Ali İbrahim Ağaoğlu, tanık olarak ifade verdi. Dava konusu olaya ilişkin daha önce 2 kez ifade verdiğini aktaran Ağaoğlu, önceki ifadelerinin de doğru olduğunu söyledi.
Olay tarihinde Halil İbrahim Demirhan adlı kişinin kendi şirketlerinde bölge temsilcisi olduğunu söyleyen Ağaoğlu, "Aytaç Ocaklı adlı kişi Demirhan'ın yanına gitmiş. Halil, sıkıntılı bir şekilde beni aradı. Demirhan'ı ve yanındaki Aytaç Ocaklı'yı Ataşehir'deki ofise çağırdım. Benim ofisime geldiler. Ocaklı, Zekeriya Öz'e elden eski tarihli makbuz verilmesini talep etti. Çok ahlaksızca bir teklifti. Tayfun Aktaş ofise sonradan geldi. O da makbuz talep etti" dedi.
Ağaoğlu, Aytaç Ocaklı ve sanık Tayfun Aktaş'ın makbuz verilmesi için kendisine küfürlü ifadeler kullandığını belirterek, "Savcıyı yedirmeyiz falan dedi. Asıl beni tehdit ettiler. Seni yaşatmayız falan. Seni ticari olarak da fiili olarak da yaşatmayız, bunu sizin yanınıza bırakmayız. Bu makbuz verilmezse bunun hesabını sorarız gibi tehdit ettiler" diye konuştu.
Bu tehditlerin ardından, "Ofluyum, elhamdülillah. Gereken cevabı verdim." dediğini aktaran Ağaoğlu, Aktaş'a tekme atıp atmadığı sorusunu "Tekme atmam, zaten vurdum mu deviririm. Hepsini ofisten kovdum. Darp şeklinde bir şey olmadı ama itiş kakış olmuş olabilir" diyerek yanıtladı.
Sanığın ve ofisine gelen diğer kişilerin tüm giriş çıkış kamera kayıtları ile bütün fatura ve makbuzları savcılığa gönderdiğini söyleyen Ağaoğlu, sanık sandalyesinde oturan Aktaş'ı tanıyıp tanımadığı sorusu üzerine, dönüp Aktaş'a baktı. Ağaoğlu, "Evet tanıyorum, hatırlıyorum. Bayağı zayıflamış, yakışıklıydı. Yakışıklılığı gitmiş" ifadelerini kullandı.
"Öz'ü Dubai'ye ben göndermedim"
Ağaoğlu, sanık avukatlarının "Zekeriya Öz'ü tanır mıydınız? şeklindeki sorusuna, "Zekeriya Öz denilen şahıs şerefsiz. Kendisini hayatım boyunca 2 kez gördüm. Sekreterimi aramıştı, o zaman başsavcıydı. 'Ağaoğlu, yerinde misin? Çayını içmeye geleceğim' dedi. 'Buyurun Sayın Savcım' dedim. Bir kere de babam öldüğünde taziyesine gelmişti. Oraya geldiğinde, daha önceden tanışık olduğu Halil İbrahim Demirhan ile karşılaşmış, konuşmuşlar. Halil İbrahim, kendisiyle çalışmadığımız dönemde Zekeriya Öz'ü Dubai'de ağırlamış. Taziyeden 15-20 gün sonra Öz, Demirhan'ı aramış, tekrar ağırlanmasını istemiş. Demirhan durumu bana söyledi. Gereken şekilde ağırlamasını söyledim. Öz'ü Dubai'ye ben göndermedim. Benim direk bir ilgim yok. Zaten göndersem ne olur? Devletin savcısıydı" yanıtını verdi.
"Defolun diyerek kovdum"
Mahkeme Başkanı, "Ofiste neler yaşandı?" diye sorunca, Ali Ağaoğlu, "Makbuzu isteyip ana avrat küfürler ettiler. 'Savcımızı size yedirmeyiz' diyerek tehdit ettiler" dedi. Başkan, "Peki Tayfun Aktaş'ın size karşı küfürlü bir sözü oldu mu?" sorusuna ise Ağaoğlu, "Aytaç Ocaklı ile başladı küfür ve hakaretler. Daha sonra Tayfun Aktaş ile devam etti. Tayfun, 'Savcıyı yedirtmeyiz, hesabını sorarız' dedi. Ben de kendilerine 'Defolun gidin' diyerek kovdum" şeklinde cevap verdi.
"Toplantı çok seviyesiz geçti"
"Görüşme talebi kimden geldi?" şeklindeki soruya ise Ağaoğlu, "Satış temsilcim Halil İbrahim, beni telefonla aradı. Aytaç Ocaklı'nın yanında olduğunu söyleyince sıkıntılı olduğunu anladım. Bunun üzerine onları ben çağırdım ofise. Zaten ofise gelişleri, gidişleri tüm kamera kayıtlarını da ilgili mercilere verdim" diye cevap verdi. Ağaoğlu, "Toplantı çok seviyesiz geçti. Tayfun Bey sonradan geldi. 'O makbuz verilmezse hesabını sorarız' dedi" diye konuştu. Sanık Tayfun Aktaş'ın avukatı Ömer Kavili'nin masayı tekmeleme olayı olup olmadığını sorması üzerine Ali Ağaoğlu, "Hayır olmadı" dedi. Avukatın asansör önünde tokalaşma olduğunu söylemesi -üzerine, "Hatırlamıyorum. Ana avrat küfürleştiğimiz Tayfun Bey değildi. Aytaç Ocaklı'ydı. Tayfun bey, 'Savcımızı yedirmeyiz, gereken her şeyi yaparız' dedi. Ben de 'Elinizden geleni ardınıza koymayın' dedim" şeklinde yanıtladı.
Ali Ağaoğlu, avukatın "Misafirlerinizin her şeyini karşılar mısınız? Su parasını ödemem, viski parasını öderim gibi bir ayrımda bulunur musunuz?" sorusuna ise tepki gösterdi.
Duruşma, diğer tanıkların ifadelerinin alınmasıyla sürdü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, örgütün yargı alanındaki kumpaslarında kilit rol oynayan ve hakkında yürütülen soruşturma kapsamında meslekten ihraç edilen eski savcı Zekeriya Öz'ün, "kasası" konumunda olduğu ileri sürülen avukat Tayfun Aktaş'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.