Yunanistan Dışişleri Bakanı, "Ayasofya Müzesi'nin, tarihi ve dini kimliğine yaraşmayan bir şekilde kullanılması durumunda Yunanistan'ın uluslararası düzeyde tepki göstereceğini" belirtti.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avramopulos, "Ayasofya Müzesi'nin, tarihi ve dini kimliğine yaraşmayan bir şekilde kullanılması durumunda Yunanistan'ın ikili ve uluslararası düzeyde tepki göstereceğini" belirtti.
Altın Şafak (Hrisi Avgi) Milletvekili Hristos Pappas'ın, Yunan Hükümetinin, Ayasofya Müzesi'nin camiye dönüştürülmemesiyle ilgili ne gibi önlemler almayı düşündüğüne ilişkin sorusunu yanıtlayan Avramopulos, Türkiye'deki Yunan diplomatların ve konsolosluk çalışanlarının bu konuyu ve Ayasofya ile ilgili olası yeni restorasyon çalışmalarını yakından izleyerek, bakanlığı sürekli bilgilendirdiklerini söyledi.
Yunan haber ajansı AMNA'nın haberine göre, Avramopulos, Parlamentoya gönderdiği yazılı cevabında, Yunanistan'ın bu konudaki düşüncelerini Türk tarafına ilettiğini ve bunu uluslararası düzeyde de dile getirmek için her olanağı incelediğini bildirerek şunları kaydetti:
"Dışişleri Bakanlığı İstanbul'daki Ayasofya ile ilgili gelişmeleri ve Türk Hükümetinin, Türkiye'deki Hristiyan mabetleriyle ilgili politikasındaki değişiklikleri yakından izliyor. Yunanistan'ın olduğu kadar diğer Hristiyan alemi de Türkiye'de, aynı zamanda dünya kültür mirasının gözde bir parçasını oluşturan Hristiyan mabet ve sembollerine saygıdan yana olan ve aralarında aziz ekümenik Patrik'in de bulunduğu mantıklı seslerin hakim olacağını umut ediyor. İstanbul'daki Ayasofya'nın olası tarihi ve dini kimliğine yaraşmayan bir şekilde kullanılmasının Yunanistan'ın ikili ve uluslararası düzeyde tepki göstermesine neden olacağı malumdur."
Cevabında, Türkiye'deki farklı medeniyetlere ait eserlerin, tarihi özellikleri tahrif edilmeden korunmasının, Türkiye'nin bir yükümlülüğü olduğunu ifade eden Avramopulos, "Türkiye'nin, topraklarında bulunan Hristiyan mabetleriyle ilgili politikasında gelişmekte olan geriye dönüş, sadece özellikle tarihi ve siyasi önemi bulunan mabetlerin korunması ve saygı gösterilmesiyle
ilgili ilke ve değerlerle bağdaşmamakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye'nin, zaman zaman açıkladığı dinlere saygı ve kendisinin öncülük ettiği Medeniyetlerin İttifakı'nın ruhuyla da doğrudan tezat oluşturacaktır" ifadesini kullandı.