Yunanistan'daki tarihi referandum sürecinde, özellikle televizyon kanallarının taraflı davrandığı iddiası, ülkenin kriz yanında en çok tartışılan konularından biri oldu.
BBC Türkçe’den Aylin Yazan’ın haberinde; 5 Haziran Pazar akşamı Sintagma Meydanı'nda 'hayır oyu'nun kazanmasını kutlayan kalabalığın, medyayı da eleştiren sloganlar da attığı belirtildi.
Uluslararası kreditörlerin sunduğu yeni kurtarma paketine karşı ‘hayır’ oyu kullananlar, bir haftalık kampanya süresi boyunca özel televizyonların 'Evet' oyu lehine, insanları kriz ile korkutma amaçlı yayınlar yaptığını iddia ediyor.
‘Evet’ mitingine 8, ‘hayır’ mitingine 47 dakika
Ülke çapında yayın yapan 6 büyük televizyon kanalı olan Mega, Antenna, Alpha, Skai, Star ve devlet televizyonu ERT’nin (EPT), 'Evet' ve 'Hayır' kanatlarına ayırdığı süreyi gösteren bir araştırma, sosyal medyada da çokça paylaşıldı.Yunanistan kanallarının online izlenebildiği "web tv" üzerinden yapılan ve başka kaynaklarca da doğrulanan araştırmada, Sintagma'da 29 Haziran'da yapılan 'Hayır' ve 30 Haziran'daki 'Evet' mitinglerine, hangi televizyon kanalında ne kadar yer verildiği gösteriliyor.
Buna göre devlet televizyonu ERT dışındaki 5 özel televizyonun, 'Evet' mitingine, 'Hayır' mitingine ayırdığı sürenin 5 ila 14 katı kadar fazla süre ayırdığı görülüyor. Toplamda 'Hayır' mitingine 8 dakika 33 saniye ayrılırken, 'Evet' mitingine ayrılan süre 47 dakika 23 saniye yer verilmiş.
Yunan To Vima gazetesi, Atina savcısının, gelen şikâyetler üzerine, medyanın referandum programlarında seçim yasasını çiğnediği iddiasıyla soruşturma başlatacağını yazdı.
Yunanistan'da özel kanallar, dünyanın geri kalanından pek de farklı olmayan bir şekilde, büyük iş adamlarının ve armatörlerin elinde.
‘Kanalların taraf tutmasının nedeni lisans ücretleri’
Özel kanalların durumunu, Yunanistan televizyon sektörünü en iyi bilen isimlerden olan, ülkenin en büyük stüdyolarının sahibi İstanbullu Christo Elmacıoğlu şunları söyledi:
"Bu iş adamları, devlet ihalelerine girdiği için kanal üzerinden baskı yapıyorlar. Bu yeni bir şey değil, az gelişmiş ülkelerin hepsinde bu var. Ancak Yunanistan'da bir düzenleme yetersizliği var ve sorunun kaynağı bu. 90'larda özel televizyonlar açıldığında, o zamanki hükümetler ve ardından gelenler doğru dürüst bir kanun yapmadılar. Kanallara geçici bir izin verdiler. Düzenleme boşluğundan ötürü de yıllardır lisans ücreti ödemiyorlar."
Elmacıoğlu'na göre, hükümet ile televizyon kanalları arasında, bu lisans ücreti üzerinden yaşanan "ekonomik anlaşmazlık", televizyon kanallarının taraf tutmasının altında yatan en önemli etken:
"Syriza hükümeti, televizyon kanallarının ödemedikleri lisans ücretleri nedeniyle devlete 250 milyon Euro borcu olduğunu iddia etti. Ancak kanal sahipleri buna karşı çıktı, zaten ödeyecek paraları da yok".
Gazetelerde durum nasıldı?
Merkez sağın ve neoliberallerin sesi olan ve Yeni Demokrasi Partisi'ne yakın, en yüksek tirajlı gazetelerden biri olan Kathimerini'nin manşeti "Güçlü Hayır'dan sonra: Anlaşma ya da Grexit".
Merkez solda duran ama referandumda evet oyunu destekleyen PASOK partisi yanlısı Ethnos'un kullandığı başlıklardan biri ise "Büyük yıkım".
Merkez sağda duran Elefeleftheros Tipos gazetesi de "Ülke tehlikede, halkın çoğunluğu Tsipras'a güvendi" yazdı.
İktidardaki Syriza'ya yakın Avgi gazetesinin manşeti ise "Halk tehditlere boyun eğmeyeceğini gösterdi" oldu.