Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 14 Aralık 2011 tarihinde İstanbul Üniversitesi'ni ziyareti sırasında yumurtalarla okula girmeye çalışırken yakalanan ve kendisini engellemek isteyen polislere direnip hakaret ettiği iddiasıyla hakkında 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan üniversite öğrenci Yiğit Ergün beraat etti.
İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Yiğit Ergün ile mağdur 4 polis ve taraf avukatları katıldı.
Hakimden 4 polise: Dev gibi bir adam gelecek galiba
Bu arada duruşma öncesinde sanık Ergün'ün gelmesi beklenirken, hakim ile mağdur polisler arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Hakim Ali Belen, mağdur 4 polise bakarak, "Size mi direndi? 4 kişisiniz, herhalde dev gibi bir adam gelecek salona" diyerek espri yaptı. Polisler ise direnme olmadığını kendilerine hakaret edildiğini söylediler. Bu sözler salonda gülüşmelere neden oldu. Sanık Yiğit Ergün'ün salona girmesinin ardından duruşma başladı.
'Böyle konuşma DGM'ye gönderirim'
Savunmasını yapan sanık Ergün, polislere direnmediğini ve hakarette bulunmadığını söyledi. Beraatini talep eden sanık Ergün'ün , "Bu dava polislere direnme davası değil siyasi bir davadır. Üniversiteler özgürdür, orada polis istemiyoruz" demesi üzerine hakim Belen, "Dava konusuna ilişkin konuş. Bunların davayla ilgisi yok" dedi. Belen ardından gülerek, "Böyle konuşma seni DGM 'ye (Özel yetkili mahkemelerin eski adı) gönderirim" ifadesini kullandı.
Tanıklar dinlendi
Mağdur polisler Adnan Şenses, Muhammet Çeleğen, Hakan Kültür ve Murat Aydın ise, Ergün’e kimliğini sorduklarını, herhangi bir müdahalede bulunmamalarına rağmen sanığın kendilerine hakaret etmeye başladığını söyledi. Polisler sanıktan şikayetçi oldu. Tanık olarak dinlenen üniversite öğrencileri ise arkadaşları olan Ergün’ün polise direnmediğini, hakaret etmediğini öne sürdü.
Hakim Ali Belen, maddi delil bulunmadığı, mağdurlar, sanık ve tanıkların ifadeleri doğrultusunda iddianamade belirtilen fiilin suç olarak tanımlanmadığı gerekçesiyle Ergün'ün beraatine kararı verdi. Kararın ardından Yiğit Ergün sevincini duruşmaya katılan annesi ve arkadaşlarıyla kucaklaşarak yaşadı.
'Ferhat ile Berna'yı da beraat ettiren kadar...'
Doğan Haber Ajansı'ndan Cem Tursun'un haberine göre, Yiğit Ergün adliye çıkışında yaptığı açıklamada, "Bu gördüğümüz üçüncü yumurta davasıydı. Ankara ve İzmir'den sonra bir kez daha yumurtanın beraatini gördük. Yumurta atmanın, yumurtalı protestonun demokratik bir hak olduğunu gördük. Mahkeme salonunda da bunu kazandık. Alanlarda da kazanıyoruz, üniversitede de bunu gösteriyoruz. Onlar üniversitelerimize her geldiğinde yumurtalarımızla karşılaşacaklar. Parasız eğitim istemeye devam edeceğiz. 700 tutuklu öğrenci var, onları çıkarana dek, Ferhat ile Berna'yı da beraat ettirene kadar bu mücadelemize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Ergün eline yumurtalar alarak, eylemi gerçekleştirseydi atacağı yumurtaların ne anlama geleceğini açıkladı. Ergün, "Birisi halk düşmanlarına, birisi kadın düşmanlarına diğeri ise öğrenci düşmanlarına atılacaktı" dedi.
'Hak yerini buldu'
Yiğit Ergün'ün annesi Aynur Ergün de, "Bugün beraat ettik. Hak yerini buldu. Yiğit benim oğlum ama tüm çocuklar bizim çocuklarımız. Okumak isteyen aydın beyinlere zincir vurulmamalı. Onlar fikirlerini söylemeliler. Adalete artık inanıyorum. Bugün gerçekten hak yerini buldu" diye konuştu.
Arkadaşları destek verdi
Yiğit Ergün'ün arkadaşları da adliye önünde toplanarak destek verdiler. Ergün'ün beraatinin ardından arkadaşları slogan atarak ve alkışlarla kararı sevinçle karşıladılar.
11 yıla kadar hapsi isteniyordu
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede 14 Aralık 2011 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün İstanbul Üniversitesi 'nde yaptığı ziyaret öncesi okulda güvenlik tedbiri alan polis, Ergün'ün çantasındaki yumurtaları buldu. Olası protesto şüphesiyle Ergün'ün okula girişini engelledi. Polise direndiği öne sürülen Ergün, emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Ergün, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Her iki tarafı da dinleyen savcılık iddianamesini hazırladı. Ergün hakkında "Hakaret ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme" suçlamasıyla 4 yıl 6 aydan 11 yıla kadar kadar hapis cezası isteniyordu.