T24-Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın hedefinde yüksek yargı mensupları vardı. Kılıç, "Yüksek yargının değerli mensupları, önerilen her çözümü 'kaos yaratır' nitelemesiyle peşinen reddetme alışkanlığından vazgeçmelidir" dedi. Kılıç, bireysel başvuru hakkını "süper temyiz mahkemesi" sözleriyle eleştiren Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'i de "bu kanun yolunu sonuçsuz bırakmaya çalışmakla" suçladı. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklamalarını değerlendirirken "Herkesin kendi düşüncesidir. Biz de kendi düşüncemizi söyledik. Hangi düşüncenin daha doğru, daha geçerli olduğunu kamuoyu takdir edecektir. Bize göre bu 'süper temyiz'dir" dedi.
Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Prof. Dr. Erdal Tercan'ın yemin töreninde çarpıcı açıklamalarda bulundu, yüksek yargı mensuplarına yönelik eleştirilerde bulundu.
Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay da katıldı.
"Yüksek yargının değerli mensupları, önerilen her çözümü 'kaos yaratır' nitelemesiyle peşinen reddetme alışkanlığından vazgeçmelidir" diyen Kılıç, "Yargı gücünü vesayete dönüştürerek, bunu yargı bağımsızlığıyla meşrulaştırmaya çalışmanın hukuk devletinde yeri olamaz" ifadesini kullandı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı, "Yargının sorunları için önerilen çözüm yollarının konjonktürel dalgalanmalara, değişen ve seçilen kişilerin kimliğine bağlı olarak sürekli revize edilmesi endişeyle izlenmektedir" diye konuştu.
Kılıç, "Yüksek yargının değerli mensupları da öz eleştirisini cesaretle yapma erdemini göstermelidir. Yıllardır yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı örtüsü altında yüksek yargının içine düşürüldüğü durumu kimsenin savunacak mecali yoktur. Yargı organlarına yapılan seçimleri kimin seçtiği ya da kimin seçildiği gözetilerek bir yerleri ele geçirme planı olarak niteleme, demokrasi anlayışı ile bağdaşmadığı gibi yargı mensuplarına yapılan bir büyük saygısızlıktır. Dün olduğu gibi bugün de her yargı mensubu namusuna emanet edilen görevi onurla sürdürmeye devam edecektir" dedi.
Anayasa değişikliği tartışmaları
Kılıç, yargıda yaşanan olağanüstü sorunların anayasa ve yasalarda yapılan zorunlu ve kaçınılmaz değişikliklerin gerekçesini oluşturduğunu ifade etti.
Anayasa değişiklikleriyle ilgili yapılan tartışmalar, eleştiriler ve ortaya konulan demokratik tepkilerin artık geride kaldığını dile getiren Kılıç, yapılan değişiklikleri hayata geçirecek olan uyum yasalarıyla ilgili tartışma ve eleştirilerin yaşandığı bir dönemden geçildiğini kaydetti.
Eleştirileri, ortaya konulan demokratik tepkileri anlayış ve sabırla karşılamanın demokratik tavrın vazgeçilmez gereği olduğuna işaret eden Kılıç, "Hakaret ve şiddet içermeyen her türlü tepki modeli, anayasanın tanıdığı hak ve özgürlüklerin güvencesi altındadır. Bu kapsamda yaşananlardan kaygılanmak değil, demokratik sistemin sağlığına yapılan katkı nedeniyle güven duymalıyız. Muhalefetin, eleştirilerin, şok düşüncelerin, sarsıcı ifadelerin olmadığı bir sistemi demokratik düzenle tanımlamak mümkün değildir" dedi.
"Reformlar hayata geçirilmeli"
Haşim Kılıç, "Yargı sistemi yeniden oluşturulurken, iktidarın ve muhalefetin siyasi umut kapısı olmasına imkan verilmeden, evrensel standartlara göre yapılandırma amacı güdülmeli, siyasi düşüncelerdeki farklılıklar sonucu oluşan dostluk ve karşıtlık duyguları, yargısal sorunların çözümlerine yansıtılmadan adil bir yargı düzeni için reformlar hayata geçirilmelidir" ifadesini kullandı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı sözlerine, "Türk hukuk sistemine ilk defa giren bireysel başvuru gibi önemli bir hak arama yolunun bütün ayrıntılarıyla yasal bir düzenlemeye bağlı tutulmasının zorluğu açıktır. Bu konuda oluşacak bazı boşluk ve ayrıntıların Anayasa Mahkemesi iç tüzüğü ve içtihatlarıyla şekilleneceğinin kabulü doğal karşılanmalıdır. Çok süratli ve etkin bir yargı reformu yapılmadıkça bireysel başvurunun başarı şansının oldukça düşük olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim" diye devam etti.
Yargıtay Başkanı'na çattı!
Haşim Kılıç konuşmasında, bireysel başvuru hakkını "süper temyiz mahkemesi" sözleriyle eleştiren Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'e de yanıt verdi. Kılıç Gerçeker'i "bu kanun yolunu sonuçsuz bırakmaya çalışmakla" suçladı.
Bireysel başvurunun, kısmen farklılıklar gösterse de temel haklar esasında 40'tan fazla ülkede benzer şekilde uygulandığını belirten Kılıç, temel hak ve özgürlükleri güvence altına almanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf devletlerin yükümlülüğüne bırakıldığını anlattı.
Kılıç, temel hakihlallerinin önlenmesinin öncelikle Türkiye'deki tüm idare ve yargı mercilerinin birinci görevi olduğunu dile getirerek, "Söz konusu hak ihlallerinin önlenmesinde bu kurumlar Anayasa Mahkemesi'ne göre daha etkin konumdadırlar. Anayasa'ya göre bireysel başvuru, temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini öne süren bireylerin tüm yargı yollarını tükettikten sonra başvurabilecekleri ikincil nitelikte olağanüstü bir kanun yoludur. Temel haklara ilişkin olmayan mahkeme kararlarının Anayasa Mahkemesi'nce incelenmesi söz konusu olamaz. Maalesef mahkeme kararlarının tamamının Anayasa Mahkemesi'nce denetleneceği gibi gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bir izlenim yaratılmaya çalışılması üzüntüyle izlenmektedir" dedi.
"Bireysel başvuru itiraz, istinaf ya da bir temyiz yolu değildir" diyen Haşim Kılıç, "İtiraz ve temyiz yolunda gözetilmesi gereken konular hakkında Anayasa Mahkemesi'nin inceleme yapması düşünülemez. Esasen Anayasa bunu açıkça hesaplamış olduğundan bu tür başvuruların incelenmeden reddedileceği açıktır. Anayasa Mahkemesi'nin 'süper temyiz makamı' biçiminde nitelendirilmesi bilgi eksikliğinden kaynaklanmıyorsa, bireysel başvuru yolunu etkisiz ve sonuçsuz bırakma gayretinin bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Temyiz incelemesinde kanunların doğru anlaşılması veu ygulanması gerekirken, bireysel başvuruda yargı kararının neden olduğu temel bir hakkın ihlali aranacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin temel hak odaklı bu denetimi kendi uzmanlık alanına ilişkin sınırlı ve teknik bir nitelik arz etmektedir" şeklinde konuştu.
Hasan Gerçeker’den yanıt
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklamalarını değerlendirirken "Herkesin kendi düşüncesidir. Biz de kendi düşüncemizi söyledik. Hangi düşüncenin daha doğru, daha geçerli olduğunu kamuoyu takdir edecektir. Bize göre bu 'süper temyiz'dir" dedi.
Hasan Gerçeker, Yargıtay'dan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Erdal Tercan'ın ant içme töreninde Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın yaptığı konuşmayla ilgili soru üzerine Gerçeker, Kılıç'ın konuşmasını tam takip edemediğini belirterek, "Her düşünce saygıdeğerdir. Kendi düşüncesi. Demek ki o öyle düşünüyor. Karşılıklı kimseye cevap vermiyorum. Herkesin kendi düşüncesidir. Biz de kendi düşüncemizi söyledik. Hangi düşüncenin daha doğru, daha geçerli olduğunu kamuoyu takdir edecektir. Bize göre bu 'süper temyiz'dir. Onlar öyle olmadığını söyleyebilir" diye konuştu.
Siyasilere hiçbir zaman kişisel olarak yanıt vermediğini, konuşmalarında hep genel değerlendirmeler yaptığını ifade eden Gerçeker, "Kimse bir başkasının söylediğini kabul etmek zorunda değil. Kişisel olarak bu tartışmanın içine girmek istemiyorum. Aynı şeyi başkalarından da bekliyorum. Bunu kişisel mecraya dökmenin anlamı yok" dedi.
Anayasa Mahkemesi'ndeki törene neden katılmadığının sorulması üzerine Gerçeker, "Geçen sefer de gidememiştik. İşlerimiz yoğun, o yüzden gidemedik" diye konuştu.
Hasan Gerçeker, Yargıtay ve Danıştay'a yeni daireler kurulmasına ilişkin tasarının görüşüldüğü TBMM'deki komisyonda CHP'li üyelerin istifa ettiğinin hatırlatılarak buna ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de bunun tamamen siyasi bir tavır olduğunu söyledi. Gerçeker, "Bunlar siyasilerin kendi bilecekleri şeyler" dedi.